Tarih

Osmanlı Mezar Taşları: Taşlara Göre Meslek Tipolojileri

Yazar: Mahmut ÖKÇESİZ

Erken Osmanlı dönemi mezar taşları genellikle sanduka tipi lahitli mezarlar olduklarından serpuşlar yani başlıklar pek fazla kullanılmamıştır. Osmanlı devletinin yeni fetihlerle büyüyüp gelişmesi ve Edirne nin başkent olmasından sonra Edirnekari adı verilen, Edirne ye özgü mezar taşları yapılmaya başlanmıştır. Bursa ve Edirne şehirlerinde Arapça kitabeleri ile sarıklı mezar taşlarını az da olsa görmekteyiz.

İstanbul un fethinden sonra, Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı devleti imparatorluğa terfi etmiş ve II. Mehmet Han imparatorluk kaidelerini ve kanunlarını ihdas ederek bir cihan imparatorluğu yolunda önemli adımlar atmıştır. Fatih kanunnameleri hukuk ve sosyal hayat düzenlendiği gibi ek fermanlarla askeri, eğitim ve dini kurumlarda düzenlenmiş ve kıyafetnamelerle meslek giysileri sınıflandırılmıştır. Fatih ten sonra gelen padişahlarda bunlara ek ilaveler yapmış ve Osmanlı imparatorluk protokolü bilhassa Türk asrı denilen 16.yy.da zirve yaparak üç kıtaya mührünü vurmuş ve nizam-ı âleme örnek olmuştur.

Osmanlı mezar taşlarındaki mesleklerin tipolojilerini çıkarmak oldukça zordur. Mezarlıklarımızın hepsi koruma altına alınıp, envanterleri yapılıp ve tüm mezar taşları bilgileri tek bir merkezde toplanmadıkça mümkün değildir. Kısıtlı bilgilerle ve bireysel çabalarla bir–iki kaynak kitap yayınlanabilmiştir. Bu kaynaklara dayanarak üç ana gruba ayırabiliriz: 1. Sarık 2. Kavuk 3. Fes

1- Sarık: Erken Osmanlı döneminde genellikle din adamlarının ve eğitimcilerin giydiği bir başlıktır. Tülbent adı verilen pamuklu bezin başa sarılması ile oluşan bu serpuş Osmanlıda sonraları halk arasında çok sık kullanılmış ve imparatorluk döneminde ise kavuklarla birlikte kullanılmaya devam etmiştir. Bilinen önemli sarık türleri Burma, Perişani, Örfi, kafesi destar, ve Dardağan dır.

2- Kavuk: Fatih ile başlayan ve II. Mahmut a kadar devam eden bu serpuşlar uzun süre kullanılmış ve çok çeşitli meslek gruplarını temsil etmiştir. Genellikle keçe, karton, kumaş, Hint bezi ve tülbent, vb malzemeler kullanılmıştır. Yüzlerce değişik çeşitleri olan kavuklardan en bilinen ana serpuşlar padişahların kullandığı Selimi, sadrazamların giydiği Mücevveze, beylerbeylerinin ve kaptan-ı deryaların taktığı Kallavi, Hacegan unvanına sahip rical-i devletin kullandığı Horasani, devlet memurlarının başlığı olan Katibi, ticaret erbabının ve esnafların başlığı Nezkep ve Enderun ve saray görevlilerin taktığı Zerrin sayılabilir.

3- Fes : 1826 Vaka-i Hayriye ile Yeniçeri Ordusunu ortadan kaldıran II. Mahmut kuzey Afrika dan getirtilen ve keçeden yapılan fesin giyilmesini fermanla mecbur kılmıştır. Fes Osmanlı nın resmi başlığı olmuş ve 1925 Şapka kanununun ilanına kadar, Mahmudi, Azizi ve Hamidi fesler olarak üç ayrı türde kullanılmıştır. Bugün cami hocaları etrafına beyaz tülbent sardıkları Hamidi Fesleri kullanmaktadırlar.

Osmanlı mezar taşlarında biz şu ana kadar 25 ana meslek serpuşları tespit edebildik. Bu konuda kaynak olarak başvurduğumuz yegane kitap, 2010 İstanbul Kültür Başkenti yayınlarından çıkan sayın Necdet İşli hocamızın yazdığı “ Osmanlı Serpuşları “ adlı özgün eserdir. Yazının sonunda kullandığımız görseller sadece yukarıda bahsettiğimiz ana meslek gruplarından bazı örneklerdir. Bu konuda yapılacak bilimsel araştırmalarla yüzlerce meslek gruplarına ait mezar taşları detaylıca incelendikten sonra daha sağlıklı verilere ulaşmak mümkün olabilecektir. Osmanlı yı biz daha tam olarak anlamış değiliz ve nasıl inceleyeceğimizi de bilmiyoruz. Devletin zaman geçirmeden ciddi, planlı ve kararlı bir şekilde bu konuya atması elzemdir çünkü gözümüzün önünde büyük bir medeniyetin şahideleri birer birer yok ediliyor.