DÜŞÜNCE Sosyoloji Yaşam

Bir Paçozun Anatomisi

Avrupa’da “Philistinism” denen, Türkiye’de “Filistinizm” olarak kullanılan kavramın Türkçedeki en iyi karşılığı “Paçozluk” ya da “Dar kafalılık” olarak tarif edilebilir. İşte bu yazı bir paçoz/dar kafalının tarifini yapmaya çalışacaktır. (Yazının devamında karışıklık olmaması için sadece “paçoz” tabiri kullanılacaktır.)

Bu yazıda kastedilen paçozluk kavramı en sade ifade ile felsefeyi, sanatı, aklı, bilimi hor gören, pespaye ve saldırganca bir hınç ile cehalet ekseninde şekillenen anti-entelektüel bir tavırdır. Bu bakımdan bir paçozun en tipik niteliği cahil olmasıdır. Ancak burada cahillikle bilgisizlik arasındaki farka dikkat edilmelidir. Çünkü “cahil” sıfatı gündelik dilde kullanılırken “bilgisiz olma” anlamında kullanılmaktadır. Oysa cehalet bilgi yoksunluğu ile ilişkili olan, ancak bundan daha öte bazı marazları içinde barındıran bir kavramdır.

Bu metnin yazarına göre Schopenhauer bir paçozu “hiçbir zihinsel ihtiyacı olmayan kişi” olarak tanımlar. “Hiçbir zihinsel ihtiyaç duymama” hali bir paçozun tek cümlelik özeti gibidir. Bir paçoz genel anlamıyla akıl kavramına ve onun temas ettiği bütün değerlere düşmandır. Paçozlar entelektüel bir yaşama tüm varlıklarıyla karşı oldukları gibi sanata da düşmandırlar.

İnsanı insan yapan değerlere karşı düşmanca tavır sergileyen paçozun aynı zamanda eğitimsiz insan olduğunu da söyleyebiliriz. (Ve tabiki burada kişinin lisans-yüksek lisans diplomasının yoksunluğundan veya doktora yapmış olmamasından bahsetmiyoruz.) Eğitimsiz insan “tek gayesi maddi çıkar arayışı olan ve aslında kendisinden beklenenden başka bir şey yapmayan” kişidir. Entelektüel ise “şeyler hakkında düşünmeye, şeyleri anlamaya, şeyleri çözümlemeye, kavrayışlarını ifade etmeye ve başkalarına anlatmaya çalışan” kimsedir. Ancak, herhangi bir zihinsel ihtiyaca sahip olmayan paçoz, doğal olarak kendisi dışındaki dünyayı idrak etmeye veya kavramaya çalışmaz. Çünkü o zaten dünyayı kendi sığ kavrayışıyla, hiçbir tartışmaya imkan bırakmayacak biçimde biçimlendirmiştir. Paçoz, insani değerlerini özgürce kendisi yaratmaz. Bunun yerine kendisinden üstün olan insanları şeytanilikle yaftalar, kendisini şeytani/kötü olanın karşısında iyi/ahlaklı olarak konumlandırır.

Entelektüel insan mevcut şartlar altında paçozlara karşı varoluş mücadelesi vermektedir. Bu mücadele paçozlara karşı olduğu kadar, aynı zamanda onların düzeninin aydınlarına karşı da yapılmaktadır. Düzen aydınlarını paçozlardan ayıran en önemli fark zihinsel yetilerinin yarı gelişmiş olmasından ötürü, yarı cahil veya yarı bilgili olmalarıdır.

Paçozluk farklı boyutları olan bir davranış biçimidir. Bunların başlıcaları hadsizlik, cüretkarlık, akıl ve zarafet düşmanlığıdır. Paçozlar şüphesiz ki cahildir; cahil bir kişi şüphesiz bilgi yoksunudur. Ancak bir insana bilgisiz demek yerine cahil denmesinin sebebi, içinde bulunduğu durumu kabul etmemesi, sahip olduğu yarım yamalak bilgileri bir hakikatmiş gibi savunması ve bilgi sahibi olan bir kişiye saldırmaya cüret edebilmesidir. Cehaletin en büyük göstergesi, bir meseleye ilişkin kulaktan dolma bilgiye itibar edilmesidir. Çünkü duyum yolu ile bilgi kolay elde edilir. Oysa hakiki bilgiye ulaşmak sabır ve çaba ister. Bu yolda gösterilecek sabır ve çaba da maddi çıkarlar ile gündelik hazlardan feragat etmek demektir. İşte bir paçoz da bunu göze almaz; zira o, kulaktan dolma bilgilere bir din gibi inanıp çıkarlarının peşinde koşmaya devam eder. Hayattaki her konuya ilişkin bakış açılarını kulaktan dolma bilgilere, söylentilere ve hatta biraz da inanması güç iddialara göre kuran bu kişiler kendilerine malumatlardan oluşan bir dünya kurarlar. Hakikatlerden bahsederek bu dünyayı “tehdit” eden kişilere ise inanılmaz bir öfke ve hınç duyarlar. Çünkü temelde farkında oldukları şey, kendi zihinlerini kullanacak cesarete sahip olamayışlarıdır. Bu durumun farkında oldukları için sahip oldukları aşağılık kompleksi, onların kendi içinde kemikleşmiş bir topluluk oluşturmasına sebep olur. Ancak bu şekilde güvende olduklarını düşünürler. Sonrasında ise büyük bir mnnetle kucakladıkları cehaletlerinden aldıkları cüretle, insanı değerli kılan tüm dinamiklere saldırırlar. Bu durum bir paçozun özüdür.

Bu yazıda Arş. Gör. Burak Sayın’ın “Cehalete Övgü: Philistinism’in Bir Kaynağı Olarak Ressentiment” başlıklı makalesinden faydalanılarak paçoz/dar kafalı kişi tarif edilmeye çalışılmıştır.

Kaynak: Arş. Gör. Burak Sayın, Cehalete Övgü: Philistinism’in Bir Kaynağı Olarak Ressentiment, Doğu-Batı Düşünce Dergisi, Mayıs-Haziran-Temmuz 2016, Sayı:77, Yıl:19, ss.11-24

İdris Kılıçaslan

Gazi Üniversitesi Tarih Öğretmenliği-Lisans
Gazi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi-Yüksek Lisans
Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi-Doktora

1 Yorum

Yorum yazmak için buraya tıklayın...