Kimya

Güneş Sisteminde Farklı Türden Demirlerin Bulunmasının Sebebi Nedir?

Görsel: Elardo ve Shahar’ın kağıtlarındaki deneylerden birinde taranan bir elektron mikroskop görüntüsü: beyaz alan yarı küresel metali, gri bölge ise sönmüş silikatı gösterir. Yani beyaz yer çekirdek, gri yer bir mağma denizini temsil ediyor. Fotoğraf Stephen Elardo’nun izniyle verilmiştir.

Stephen Elardo ve Anat Şehar tarafından gezegenlerin iç bölgelerindeki gibi aşırı basınç ve sıcaklıklarda demir ve nikel arasındaki etkileşimlerin nasıl olduğunu ortaya çıkarıldı. Bu durum Güneş Sisteminin gençliğinde gezegenlerin ve çekirdeklerinin oluşum süreci konusunda gerekli açıklamaların anlaşılması sağlanabilir. Bulgular ise Nature Geoscience tarafından yayınlandı.

Güneşi çevreleyen madde olarak oluşan yeryüzü ve diğer kayalık gezegenler yavaş yavaş artmıştır. Dünyanın ilk yıllarındaki bir noktada çekirdeği, demir gibi yoğun materyallerin merkeze doğru içeri girdiği zaman, farklılaşma denilen bir süreçten geçti. Bu, gezegenin sahip olduğu katmanlı bileşimi, demir çekirdeği, silikat üst manto ve kabuğu oluşturdu.

Bilim adamları gezegenlerin çekirdeklerinden örnek alamıyorlar. Ancak, Dünya’nın farklılaşma olayı ile bu sürecin diğer gezegenler ve asteroitlerde nasıl işlediği arasındaki farkları anlamaya yardımcı olması için demir kimyasını inceleyebilirler.

Dünyanın farklılaşma dönemini araştırmak için Dünya’nın yanı sıra Ay ve diğer gezegenler ya da gezegensel cisimlerden gelen kadim kayalar ve minerallerin örneklerinde demir izotoplarındaki çeşitlilik üzerinde çalışılıyor.

Her element, eşsiz ve sabit sayıda proton içerir, ancak bir atomdaki nötron sayısı değişebilir. Her varyasyon farklı bir izotoptur. Nötronlardaki bu farklılığın bir sonucu olarak izotoplar biraz farklı kütlelere sahiptir. Bu küçük farklılıklar, bazı izotopların belirli reaksiyonlarla tercih edildiği anlamına gelir ve bu da bu reaksiyonların nihai ürünlerinde yer alan her izotop oranındaki dengesizliğe neden olur.

Dünya’nın üst mantosundan çıkan sertleşmiş lav örneğinde ve ilkel göktaşlarından, asteroidlerden, asteroidlerden ve Mars’tan alınan örneklerde bulunan demir izotop oranları arasındaki önemli farklılıklar olması gizemini koruyordu. Bu değişikliklerin Ay formu tarafından büyük etkiden ya da güneş bulutsusu içindeki kimyasal değişmelerden kaynaklandığını ileri sürülmüştü.

Elardo ve Şehar, demir izotop oranlarının farklı gezegen oluşum koşulları altında değişebileceğinin nedenini belirlemek için laboratuvar ortamında Dünya’nın ve diğer gezegenlerin içinde bulunan koşulları oluşturabildiler.

Tam bu noktada nikelin gizemi çözdüğüne tanık oldular!

Ay’ın, Mars’ın ve göktaşı Vesta’nın çekirdeğinin oluştuğu koşullar altında, nikel ile tercihli etkileşimlerin mantoda yüksek konsantrasyonlarda daha hafif demir izotopları bulundurmaktadır. Bununla birlikte, Dünya’nın çekirdeğinin oluşum süreci sırasında beklenen daha sıcak ve daha yüksek basınç koşulları altında nikelin etkisi ortadan kalkar. Bu durum Dünya ile diğer gezegensel cisimcikler arasındaki lavların ve Dünya’nın manto ile ilkel meteoritlerin arasındaki benzerliklerin nedenini açıklamasına yardımcı olur.

Elardo, “Gezegenlerin jeokimyasal evrimi hakkında bilinmesi gereken hala çok şey var, fakat laboratuvar deneyleri esnasında ulaşamadığımız derinlikleri, gezegen iç kısmının oluşumunu ve zaman içinde değişimini araştırma imkanı bulabiliyoruz”. dedi.

Kaynak

İçerikler

Berkcan Yalçın

Ankara Üniversitesi Sinoloji ABD. (Çinîyat) mezunu. Bilimdili.com çevirmen ve yazarı. Şu anki ikamet yeri Pekin, ÇHC.

Yorumla

Yorum yazmak için buraya tıklayın...