Dil

Piktografi, İdeografi, Logografi, Hieroglif ve Sescil Yazı İmleri

Piktografi, İdeografi, Logografi, Hieroglif ve Sescil Yazı Imleri

Yazıya geçişten beri, yazı imlerinin yapısal özelliklerine göre verilen çeşitli adlar var. Bu yazı bunların kısa tanımlarını içeriyor.

Piktografi: Somut nesnelerin resmedilmesi ile oluşan, anlaşılacağı üzere en eski yazı düzeneği. Bunda en yaygın örnek, güneş için tam çember, ay için yarım çember ya da ayça çizimi, ok, yay, at, kişi çizimleri vb.dir. Günümüzde ise trafik, fabrika, tesis, hava alanı gibi yerlerde uyarı için kullanılan çizimler bu kapsama girer.

 

İdeografi: Bu da piktografiden sonraki adım olmalı. Bu tanıma soyut kavramların çizimle ifade edilmesi giriyor. Örneğin, işitmek bir kavramdır ama somut bir biçimi yoktur. Dolayısıyla kültürel algıya göre işitmek eylemini çağrıştıracak kavramlar belirli formüllerle birleştirilerek bu kavram ifade edilmeye çalışılır. Günümüzde Çin yazısı için bu adlandırmanın çokça kullanıldığını görürüz, ama Çin yazısı aslında “logografik” özelliktedir.fft1_mf15667Logografi: Bu kavramı piktografi ile ideografi’nin bir birleşimi olarak anlayabiliriz. Yani somut ve soyut kavramların biçimsel çizimlerle ifade edilmesi. Aslında Erken Mısır yazısı ile Mezopotamya’da kullanılan yazı dizgeleri de logografiktir, ama bu ikisi için iki ayrı ad kullanılmıştır.

eski-misir-uygarligiHieroglif: Erken Yunanca’dan beri Erken Mısır yazısını tanımlamak için kullanılan ad. Aslında logografik bir dizgedir ama çoklukla dinle ilgili konuları yazdığı için “kutsal yazı” anlamında bu adla anılmıştır.

Cuneiform (Çivi yazısı): Bu da Sümer ve Babil tabletlerinden tanıdığımız ve yine logografik olan bir yazı dizgesine verilen ad. İmgeler küçük bir demir çubuğun kil üzerine belirli açı ve derinlikte bastırılmasıyla oluşturulduğu için, görünüşüne göre verilmiş bir addır.

Alfabe: Latin dilleri gibi, her ses karşılığı karakterin açıkça yazıldığı dizgelere bu ad verilir. Yazı mantığı farklıysa alfabe adı kullanılmaz.

Ebced: Arap, İbrani, Arami dilleri gibi belirli seslerin imlerinin yazılıp, kurgusuna göre seslendirilerek okunduğu dizgelere bu ad verilir. İslam geleneğinde, alfabe örneğine benzetme ile “elifba” adlandırması da var.

Abugida: Samgarıt ve Hint alt kıtasının diğer dillerinin yazıları gibi, kısmen alfabe, kısmen de ebced özelliği gösteren dizgeler. Bu dizgelerde kurallar dilden dile değişebilir, ama en yaygın kural “a” seslerinin yazılmaması ve “e, i, o, u” gibi diğer ünlülerin her biri için bir imin ünsüz karakterin yanına konması ile seslendirmenin sağlanması yöntemidir.

Hece yazısı: En güzel örneği Japonların “kana” yazısıdır. Bu dizgede her bir karakter bir hece sesine karşılık gelir.

Ürüŋ baş: Klasik Türk geleneğinde, yazı için kullanılan imlerin dizgesine bu ad verilir. “Ak baş” anlamında, bilgiye verilen değeri göstermesi açısından çok güzel bir ad.

Üsük: Klasik Türk geleneğinde, yazının her bir imgesine bu ad verilir. Orkun dönemi yazısı “abugida” özelliğinde idi. Turpan dönemi Uygur yazısı ise, “ebced” özelliğindeki Soğd yazısından alınmasına karşın “alfabe” özelliğindedir.

u0047versoindir

Tamga: Bunlar Türk toplumlarının yazılı dönemin öncesinden beri kullandığı imleçlerdir. Bunlarla boylara ya da hükümdarlara ait olan yer, barım, mal vb. imlenir. Yapı olarak tamga görüntüsüyle karşı tarafa “bu benim” mesajı vermenin ötesinde pek bir anlam taşımaz. Hepsi de somut varlıklardan türetildiği için yukarıdakilerden “piktografi” tasnifine benzerlik gösterir, ama okuma-yazma işlevi olmamıştır.

995961_159026067620947_293639753_n

Yazar: Mehmet LEVENT KAYA

 

Mehmet Levent Kaya

Dilbilimci, yazar, çevirmen.
İlk roman : Çölde Dor; İkinci roman : Ölüöne
Türk Uygarlığının Yıldızları adlı belgeselin danışman ve editörü.

Yorumla

Yorum yazmak için buraya tıklayın...