Yaşam

Bisiklet Hakkında İlginç Bilgiler

Dublin'de bir kadın bisikletçi

Bisiklet belki de hepimizin ilk öğrendiği taşıma aracıdır. İnternet sitelerinde bisiklet ile alakalı sayısız vlog ve araştırma sayfası mevcut. Burada farklılık yaratmak adına geçmişten günümüze teknoloji ile birlikte kısa kısa gelişim sürecine hem de akla gelen bisiklet ile alakalı birçok entrasan sayılabilecek bilgileri derledim.

Geçmişten Günümüze Bisiklet

htmlimage

İlk olarak 1770’li yıllarda icat edilen celecifere ve celerifero isimleri ile bilinen hızlı at arabası olarak kabul gören bisikletin ilk atası olarak bilinse de aslında kabul görmemiştir.

2 tekerlekli ilk aracın Alman Karl Von Drais tarafından icat edildiği tartışmasız olarak günümüzde kabul görmüş durumdadır.

Bu aracın sabit bir gidonu mevcuttu fakat pedalları yoktu. Üzerindeki kişi aracı ayaklarından güç alarak ileriye doğru iterek hareket ettiriyordu. Buna rağmen 1817 de 14 km boyunca gitmeyi başarmıştır.

İlk aracın zamanla Avustralya  , ABD, İtalya gibi pek çok ülkede benzerleri yapılmış ve değişik isimler almıştır. Bunlardan bazıları hobi atı, züppe atı, yaya at arabası gibi isimlerdir. Bu aracın birçok ülkede benzeri yapılmasına karşın kullanılabilirliği çok azdı sadece düz yollarda ve düzgün zeminlerde kullanılabildiği için 6 ay gibi bir sürede insanlar bu aracı kullanmaktan soğudular.

İlk pedal ise Pierre ve Ernest Michaux   adında  baba oğul tarafından ön tekerleğe takılmıştır.  Bu gelişim ile birlikte günümüz bisikletlerinin benzerleri yapılmış oldu.

1865 yılında demir telli tahta tekerleklerden meydana gelen bisikletler yapıldı ve bu bisiklete Sarsak  adı verildi.

1868  yılında tel çubuk ile hafif metal tekerlekler ve ilk defa dolgu lastikler kullanılmaya başlandı.

htmlimage

1875 büyük tekerlekli bisikletlerin devri başlamış oldu. Bunun sebebi pedalın bir tur dönüşü tekerleğinde sadece bir tur dönüşünü sağlıyordu. Hızlı gitmek için tekerleğin büyük olması düşüncesi benimsendi ve çok büyük ebatta (ön teker çapı 160 cm  arka teker çapı 30 cm ) lastikler yapılıp daha hızlı gitmeye olanak sağlayan biçimsiz denebilecek bisikletler yapılmaya başlandı. Fakat bir dezavantajı vardı. Bisikleti kullanan kişi çok yüksekte oturmak zorunda kalıyordu buda sürüş esnasında ve duruşlarda düşme tehlikesini doğuruyordu. Bununla beraber bisiklet bu tarihlerde sadece uzun boylu kişilerin kullanabileceği araçlar haline gelmişti kısa boylu kişiler ise o tarihlerde tasarlanan 3 tekerlekli daha alçak bisikletlere binmek zorunda kalıyorlardı.

19’uncu yüzyılın çukur ve hendekli yollarında tahta tekerlekli bisiklet ile  dolaşmak bir zevk olmaktan çok bir eziyetti. İşte bu tarihlerde J.B.Dunlop adında bir İngiliz’in önemli bir buluşu bisikleti sarsıntılı bir taşıt olmaktan çıkararak rahat ve kullanışlı bir duruma getirdi. Bununla birlikte bisikletin karsılaştığı zorluklar bitmiş değildi. Arka tekerlekler, ayna dişlisinin yardımıyla dönerken pedallar da beraber dönüyor, yokuş aşağı inerken bile pedal çevirmek gerekiyordu.

1900 yılında arka göbek’e uygulanan bir düzen, rubleyi arka tekerlekle birlikte sürekli olarak dönüşten kurtardı. Böylece pedalların gerektiğinde kullanılması sağlanmış oldu.
Günümüzde çok gelişmiş olan bisikletler dağ bisikleti, yarış bisikleti  çocuk bisikleti, şehir ve yol bisikleti, fitness bisikleti, elektirikli bisiklet, hizmet bisikletleri olmak üzere bir çok alanda kullanılıyor.

Bisiklet kullanırken  koruyucu ekipmanların önemi kesinlikle küçümsenmemeli bununla ilgili son zamanlar kullanılan yeni teknoloji kaskları ile güvenlik bir seviye daha da yükselmiş oldu.

Bisiklet Sürmenin Yararları

htmlimage-2

Günümüzde bisiklet binmenin yararlarını bilmeyen kalmamıştır diye tahmin ediyorum. Buna rağmen bisikletin ne kadar güzel, kullanışlı insanı zinden tutan, çevre için zararı olmayan, sosyalleşmemize katkı sağlayan ve bunun gibi birçok özelliğinden bahsettiğimiz halde ne yazık ki bisiklet kullanma oranı sadece %5 gibi düşük bir oran olarak tahmin edilmektedir. Bunun sebebinin yeteri kadar bisiklet kültürünün kanıksanmamış olması olabilir bir diğer sebepler yeterince altyapı ve bisiklet yollarının gelişmemiş olması, bisiklet  hırsızlığı,  bisiklet kullanan kişilerinde trafikte birçok zorlukla karşılaşması, tehlikeler atlatması da bisiklet kullanımında caydırıcı bir etken olarak kabul edilebilir.

Bisiklet’e Verilen Önem

Bisiklet kullanımın en yüksek olduğu ülkelere bakıldığında 2006 dan günümüze kadar istatistiki olarak aşağıdaki gibidir. Türkiye maalesef ilk 20 ülke arasına girememiştir.

İlk 20 bisiklet kenti ve aldıkları puanların listesi:

htmlimage-11. Amsterdam, Hollanda: 83
2. Kopenhag, Danimarka: 81
3. Utrecht, Hollanda: 77
4. Seville, İspanya: 76
5. Bordeaux Fransa : 76
6. Nantes, Fransa: 72
7. Antwerp, Belçika: 72
8. Eindhoven, Hollanda. 66
9. Malmö, İsveç: 63
10. Berlin,Almanya: 62
11.Dublin, İrlanda: 60
12. Tokyo, Japonya: 59
13. Münih, Almanya: 58
14. Montreal, Kanada: 58
15. Nagoya, Japonya: 58
16. Rio De Janeiro, Brezilya: 56
17. Barselona, İspanya: 55
18. Budapeşte, Macaristan: 55
19. Paris, Fransa: 54
20. Hamburg, Almanya: 54

Tasarlanan ama Binilemeyen Bisikletler

İtalyan asıllı Amerikalı tasarımcı Gianluca Gimini, 2009 yılından bu yana karşısına çıkan insanlardan ve arkadaşlarından ezberden bisikletler çizmesini istemiş. En azından küçüklüğümüzde bisiklete bindiğimizi düşününce kulağa pek de zor gelmiyor aslında ama anlaşılan iş çizime gelince kafalar biraz karışıyor.

 

Sonuç olarak; bisiklet günümüzde ve ilerleyen zamanlarda gün içerisinde bir çok alanda vazgeçilmez bir ulaşım aracı olma yolunda ilerlemekte, bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak adına bazı girişimlerde bulunmakta ve bize düşen görev ise buna destek olmak.

Ali Mihçi (Bisiklet Tutkunu)

bilimdili

1 Yorum

Yorum yazmak için buraya tıklayın...