Antropoloji ARKEOLOJİ & TARİH Tarih

Sümerler ve Nevruz

Nevruz... Orta Asya Türk ve Orta Doğu devletleri başta olmak kutlanan bu bayramın geçmişi aslında Sümer mitlerinde gizli...

Sümerler, milattan 4000 yıl önceden günümüze kadar gelen büyük bir medeniyet. Mezopotamya olarak bildiğimiz bölgede, döneminin en büyük uygarlığını kuran, ilk defa yazıyı kullanan, mitolojileri bölgedeki tüm dilleri, medeniyetleri ve dinleri etkilemiş, döneminin en büyük medeniyeti olmuştur. Tarihte bilinen ilk yazılı destan olan “Gılgamış Destanı” da Sümerlere aittir. Bu destanda anlatılan Nuh Tufanı, henüz hiçbir semavi kitap ortada yokken yazılı olarak kaydedildiği için fazlasıyla öneme sahiptir.

Bu kadar büyük bir medeniyet kurmuş olan Sümerlerin kuşkusuz ki günümüze kadar mitlerinin, geleneklerinin, dillerinin hatta dinlerinin gelmesi şaşırtıcı olmaması gerek. Örneğin hala günümüzde kullanılan adetlerden olan, evlilik yüzüğü, yılbaşı ağacı, nazar boncuğu gibi gelenekler, Sümerlerden günümüze kadar ulaşmıştır. Ayrıca Sümerlerin dili, günümüzde birçok Hint-Avrupa, Sami ve Ural-Altay dil ailelerine mensup dillerde kendini göstermeye devam etmektedir.

Nevruz Kutlamalarının Sümerlerdeki Kökeni

Nevruz iddia edildiği gibi Kürtlere veya diğer bölge halklarına ait bir bayram değildir. Günümüzde özellikle Orta Asya Türk devletleri başta olmak üzere bütün Turani, Sami ve Fars topluluklarında kutlanan bu bayramın geçmişi aslında Sümer mitlerinde gizli. Türkiye’nin ve Dünya’nın sayılı Sümerologlarından olan Dr. Muazzez İlmiye Çığ bu konuya açıklık getirmiştir. Nevruz aslında bir Sümer miti olup, çoban tanrısı Dumuzi ve aşk tanrıçası İnanna arasında yaşanan birleşmeden doğan bereketin ve bolluğun kutlanmasından gelir. Sümer mitlerinde bu olay şöyle anlatılır:

İnanna ve Damuzi’nin hikayesinin anlatıldığı tablet. Eski Doğu Müzesi, İstanbul

Sümer aşk tanrıçası İnanna ve çoban tanrısı Dumuzi evlenirler. İnanna kız kardeşi olan yeraltı tanrıçası Ereşkigal’i ziyarete gider. Kurallara göre yeraltı şehrine giden geri dönememektedir. Tanrıçalığına güvenen İnanna bu kurala maruz kalmayacağını düşünür ancak geri dönemez. Bunun üzerinde tanrıçanın veziri tanrılar meclisine durumu anlatır. Bilgilik tanrısı Enki, İnanna’yı kurtarmak için yeraltı şehrine tanrıçanın yerine birini götürmesi gerekir. Ancak Enki kimseyi bulamaz. Aramalarına devam ederken İnanna’nın kocası çoban tanrısı Dumuzi’nin İnanna’nın kayboluşundan yana hiçbir üzüntü yaşamadığını ve tahtında rahatça hareket ettiğini görünce sinirlenir ve İnanna’nın yerine kocası Dumuzi gönderilir. Dumuzi yer altı şehrinden ne kadar kurtulmaya çalışsa da başarılı olamaz. Dumuzi’nin bu durumuna rüya tanrıçası olan kardeşi çok üzülür ve tanrılar meclisinde Dumuzi’nin yerine yarım yıllığına yer altı şehrine gönderilmesini ister. Dumuzi böylece kurtulur ve karısı İnanna’ya kavuşur. Bu gün 21 Mart’a yani gece – gündüz eşitliği olan baharın başlangıcına denk gelir. Bu birleşmeden dolayı havalar ısınır, bolluk ve bereket gelir, tahıllar büyür, hayvanlar doğurur.

İnanna ve Dumuzin’in evliliğinin eski bir Sümer tasviri

Bu birleşme ile Sümerler dönemlerinin kralı ile baş rahibesini evlendirir ve tanrıların ağızlarından şiirler, şarkılar okuyarak bu birleşimi kutlarlar.
Bu kutlama, Sümerlerden sonra bölgeye hâkim olacak Yahudilerde de devam etmiş, Tevrat’ın Neşideler Neşidesinde de Sümer şiirlerine benzer şiirlerle Nevruz kutlamalarına ait güzellemeler yazıldığı görülmüştür.

Bu kutlamalar Anadolu’da ve bazı Turani topluluklarda kutlanan Hıdırellez kültü olarak da devam etmektedir. Hızır ile İlyas Peygamberin birleşmesi olarak algılanan bu gecede iki yıldızın birleşmesi beklenir. Bu iki yıldız Dumuzi’yi simgeleyen Çoban Yıldızı ile Tanrıça İnanna’yı simgeleyen Venüs yıldızıdır. M.S. 325’te İznik’te toplanan Hristiyan konsülü de Dumuzi’nin yer altından çıkma kültünü, İsa’nın yer altından çıkışı olarak kabul ederek, Paskalya Bayramı olarak kutlamaya devam etmişlerdir. Damuzi ismi ise bizim bugün kullandığımız takvimde Temmuz diğer Orta Asya Türk toplumlarında ise Tomuz ayı olarak kullanılmaya devam etmektedir.


Kullanılan Kaynaklar: