Tarih TOPLUM

Makedonya 1940-1947 Yücelciler Hareketi: Bir Direnişin Destanı

Mehmet Ardıcı’nın kaleme aldığı “Makedonya 1940-1947 Yücelciler Hareketi Bir Direnişin Destanı” adlı anı kitabında yazar Makedonya Türklerinin Yugoslavya dönemindeki kimlik mücadelelerini anlatıyor.  

Osmanlı-Rus Savaşı  (1877-1878) ya da bilinen adıyla 93 Harbinin ardından Balkan Türkleri- Müslümanları içinde zor günler başlamıştı. Zorlu geçen yılların ardından Balkan Savaşlarının da meydana gelmesiyle birlikte Osmanlı bu topraklardaki idari yönetimine son vermek zorunda kaldı. Karşı güçler tarafından Osmanlı’nın bir kalıntısı olarak görünen sayısız Türk ailesi katledildi. Hayatlarıyla bedel ödemek zorunda kalan Türklerin bir kısmı tekrar geldikleri yer Anadolu’ya dönerek bir göç akımı başlattılar.

Bunun yanı sıra baskılara ve ağır vergilere rağmen vatanlarını terk etmeyi düşünmeyenler de vardı. Balkanlardaki Türk kültürünü, İslam’ı yaşatmayı kendilerine amaç edinenlerin başında ise Yücelciler geliyordu.

Kitabın yazarı Mahmet Ardıcı’nın da Yücel teşkilatının bizzat içinde yer alması ve olaylara birebir şahit olması bu kitabın ana konusu oluşturuyor. Daha çok bir anı kitabı olarak adlandıracağımız “Makedonya 1940-1947 Yücelciler Hareketi Bir Direnişin Destanı” Makedonya Türkleri- Yücelciler’i tanımamızı sağlıyor. Konuyla ilgili yapılmış pek bir çalışma olmadığından eser dönemin Tito rejiminde Yugoslavya’daki Türklerin durumunu gözler önüne seriyor.

Balkan deyince ne gelir aklınıza? Neyi söyleyebilirsiniz? Bırakın o şanlı tarihi, radyoda çalınan üç-beş Rumeli türküsünün acaba kaç mısrasını hatırlayabilirler? sorularıyla anılarını kaleme döken Ardıcı Balkan ve Makedonya Türklüğü adına mücadele ve ızdıraplar ile geçen hayat hikayesini sayfalara döküyor. Komünizm rejimindeki Yugoslavya’da daha da zor günlerin geleceğini öngören Yücelcilerden dört isim: Muhammed Cevahirci, Münir Ekrem Şahin, Salih Müftiç ve Muyaçiç ana vatan Türkiye’den yardım talebinde bulunuyorlar. Türkiye’nin de içinde yaşadığı zor günler ve dış politikadaki tutumunun sonucu eli boş dönen Yücelciler kendi başlarının çaresine bakmak durumunda kalıyor.

Yaşadığı sıkıntılı süreçler ve işkencelerin etkisinde olan Ardıcı, kitabının “Sunuş Yerine” bölümünde sitemlerini dile getirirken, Balkanlarda ilk Komünist kıpırdamalar, Türk ve Müslüman kesime karşı hareketler, Kral Zogo ve Aleksandır’ın katli olayını anlatarak dönemin siyasi koşullarını ve politikadaki gelişmeleri anlatarak tarih bilgisi vermeyi de ihmal etmiyor.

Yugoslavya rejimine karşı gelmeleri nedeniyle tutuklanan Yücelciler’den Şuayb Aziz İshak, Ali Abdurrahman Ali, Nazmi Ömer Yakup, Adem Ali Adem idam cezasına çarptırıldılar. Şerafettin Ferit Süleyman (Yücelden), Refik Şerif Mehmet (Özer), Kemal Rasim İlyas (Günsever), Abdülkerim Ethem İbrahim (Sezer), Şefik Ruşit Elmas (Ersoy) ise 20 yıla hapis cezasına mahküm oldular. Fettah Salih Süleymanpasiç, Muzaffer Ahmet Süleyman (Hocaoğlu) 15 yıllığına mahkum edilirken arkadaşları da bu yılları takiben 12, 8,4, yıl hapiste kaldılar.

12 yıl cezaya çarptırılan Ardıcı ise kitabın büyük bir bölümünü hapishane günlerine ve çektiği işkenceleri anlatmaya ayırıyor.

Mehmet Şerif Dalip Ardıcı kimdir?
Konya’’dan Rumeli’ye yerleşmiş Türkmen ailelerinden Koyuncuoğlu İbrahim Bey ahvalındandır. Büyük babası Dalip Bey Balkan Savaşları sırasında Önce İstanbul’a daha sonra ise Bursa’ya yerleşmiştir.

2 Ekim 1926 senesinde Üsküp’teki teyzesinin daveti üzerine Makedonya’ya gider. Pasaport işlemlerinde bir yanlışlık sonucu Türk vatandaşlığını kaybeder. Üsküp Sanat Metebi’ni bitirir. Askerliğini yaptıktan sonra bir berber dükkanı işletmeye başlar. 1940-1947 arasında Faaliyet gösteren Yücel Teşkilatında faaliyet gösterir. Bir ihbar sonucu Yücel Teşkilatı üyeleri yakalanarak Ardıcı’da 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 8 yıl hapisliğin ardından af ile serbest bırakılan yazar tekrar Türk vatandaşlığına müracat ederek 1955’te Bursa’ya döndü. Tekrar bir berber dükkanı açarak hayatını sürdüren Ardıcı 1987 yılında Bursa’da vefat etti.

Kitap hakkında:
Baterya Yayınları
İstanbul 2017
Sayfa sayısı: 345

Kaynak