DÜŞÜNCE

Başarmanın İlk Adımı: Sevmek

Her İnsanın bir takım hedefleri vardır. Doktorluk, öğretmenlik, mühendislik gibi meslekleri hedef edinir kendine. Bunları belirlerken çevreye kulak verir. Aman da ne imiş; bu meslek daha iyi, ataması çok iyi, geleceği parlak…

İşte bu yüzden üniversite tercihi yapan öğrencilerin çoğu yanlış bölüm seçiyor.  Bunun en büyük nedeni çevreye kulak vermedir. Bazıları tercihten sonra pişman olur ve okumaz, bazıları sevmeye sevmeye sırf önü açık diye yıllarını verir okumak için, mezun olduktan sonra mesleğini icra etmez. Örnek vermek gerekirse; oda arkadaşım tıbbi laboratuvar teknikleri bölümünü okuyordu ve kampüse ağlayarak gidiyordu. Bir gün onunla konuştum neden sevmediği bir bölümü seçti diye. O da; sağlık bölümlerinin ataması olduğu için ailesi sağlık eğitimi almasını istemiş. Hangi bölümü okumak istersin diye sorduğumda ise “resim” yanıtını verdi. Resim bölümünü okumama nedeni ise ataması olmadığı için ailesi izin vermemiş. Ne kadar üzücü bir durum, yeteneği var fakat sevmediği bölümü okuyor sırf önü açık diye. Sonuç ise alttan aldığı dersler, zamanında okulu bitirememek, sevmediği mesleği yapmak…

Başarılı olur mu insan? Bu sorunun cevabı koca bir HAYIR… Başarmanın ilk adımı, sevmektir. İnsan sevmediği bir iş ile meşgul olursa, ne o işin sonu istediği gibi biter ne de icra ederken zevk alır. İşte bu yüzden sevdiğimiz yerde olmalıyız. Çevreye kulak vermemeliyiz. Sağlığı sevmeyen bir insanın tıp fakültesinde işi ne? Hem kendi hayatını hemde başkalarının hayatını mahfetmekten başka hiçbir şey yapmaz.

Evet hedef koymak iyidir, hedefsiz bir insan rotasız bir gemiye benzer. Ama hedefleriniz sevdiğiniz şeyler olmalı yoksa sonuç kaçınılmaz olur. Sevdiğiniz şeyi hedef edinirseniz, yolda önünüze çıkan engellere takılıp düşmezsiniz ve daha çok mücadele edersiniz.

Velhasıl kelam yanlış üniversite seçimi 4 yılınıza, yanlış meslek seçimi 40 yılınıza neden olur.