Dil DÜŞÜNCE

Endonezya’da Varlığını Sürdüren Üç Türkçe Sözcük

Ulun Donau Su Tapınağı - Endonezya

ENDONEZYA’NIN BALİ ADASINDA SULAMA SİSTEMİ İLE ALAKALI ÜÇ TÜRKÇE KÖKENLİ KELİME: “SUBAK, BATU KAU, ULUN DONAU”

Yazar: Gökçe Yükselen ABDURRAZAK PELER

Özet

Endonezya’nın Bali Adası’nda bulunan sulama kanalları sistemi ile alakalı üç terim olan subak, batu kau ve ulun donau ifdelerinde yer alan üç kelime Türkçeyi andırmaktadır. Subak “su beği” veya “su bağı” ifadesini, batu “batı” ve ulun “ulu” kelimelerini akla getirmektedir. Yörede tarımla ilgili bütün faaliyetlerin dinî ritüellerle iç içe iken subak sisteminin seküler bir kurum olması da bu sistemin köklerinin dışarda olduğu fikrini desteklemektedir. Tarihî kayıtlar Türklerin üç kez Endonezya’ya ulaşmış olabileceğini ortaya koymktadır. Bunlardan birisi Moğol İmparatorluğu devrinde ikisi de Osmanlı İmparatorluğu devrinde gerçekleşmiştir. Bu gelişlerin birisinde adalarda imar faaliyetlerinde bulunan Türklerin sulama sistemini kurmuş olması ve bu sayede sulama sistemi ile alakalı bu üç kelimenin yöreye miras kalmış olması ihtimal dahilindedir. Bu üç kelimeden batu kelimesinin anlamı bunun Osmanlı döneminde olması gerektiğini ortaya koymaktadır.

Giriş

John Reader (1988: 70-72) yeryüzündeki sosyo-ekonomik toplulukları incelediği eserinin pirinç yetiştiricilerine ayrılan bölümünde Endonezya’nın Bali Adası’nda sulama ile ilgili üç tane Türkçeyi andıran terim kaydetmektedir. Reader, Bali’de sulama işlerinin düzenlenmesinden sorumlu kuruma  subak, adanın batısını sulamak için yararlanılan kanala Batu Kau ve adanın geriye kalanını sulamak için kullanılan kanala da Ulun Donau denildiğini kaydetmektedir. Eğer sulama ile ilgili bu üç terimin de Türkçeyi andırması büyük bir rastlantı sonucu değilse subak kelimesinin “su beği” yani “sudan sorumlu beğ” şeklini veya “su bağı” şeklini, Batu Kau ismindeki ilk kısmın yön adı olan “batı” kelimesini ve de Ulun Donau adındaki ilk kısmın da büyük manasındaki “ulu” kelimesini akla getirdiği ortadadır. Birkelbach (1973: 153) subak kelimesinin kelime manası ile “birleşen sular” manasına geldiğini ileri sürmektedir. Bu durumda da su bağlantısı manasına gelebeliceği düşünülebilir. Geertz (1972: 27), bir subakın bir sulama kanalı ile sulanan tarlaların tümünü içerdiğini söylemekte ve bu kavramın sulu tarımla uğraşan ve çoğu zaman kendileri de sularla çevrili olan köyleri de içerdiğini söylemektedir. Her üç araştırmacının birleştiği nokta ise subakların birer toplumsal kuruluş veya cemiyet olduğu konusudur. Gerçekten de Clauson (1972: 310) Türkçe bağ kelimesinin anlamları arasında “aralarında kan bağı bulunmayan ve anlaşma sonucu bir araya gelmiş sosyal grupların oluşturdukları birlik” manasının da bulunduğunu kaydetmektedir ki bu manasıyle bir bölgede tarlaları sulamak için oluşturulan federasyon manasına gelen subakı tam manasıyle karşılamaktdır.

İlk bakışta bu dilsel bağ uzak bir ihtimal gibi görünse de Bali’deki sulama sisteminin herhangi bir Türk unsur tarafından kurulmuş olabileceği ihtimali göz önünde bulundurulduğu taktirde bu ihtimal kuvvet kazanacaktır. Nitekim Bali’de tarımla ilgili bütün işlemler dini ritüellerle iç içe iken subak kurumunun seküler bir kurum olması (Reader, 1988: 70) bu kurumun köklerinin dışarda olması ihtimalini güçlendirmektedir. İlaveten ulung ve subak kelimeleri Malayca sözlükte bulunmamakktadır. 

batu kelimesi ise Malayca sözlükte “taş” manasına gelmektedir (Rasidin, 1996: 15) ki bu anlamın buradaki manayı karşılamadığı ortadadır. Bu noktada akla ilk gelen sual hangi Türklerin hangi tarihte Endonezya’ya gelmiş olduğu sorusudur. Ayrıca sistemin başında bulunup da daha sonra sulamadan sorumlu kuruma adını veren makamın ünvanının Türkçe olduğuna bakılacak olursa gelen Türk topluluğunun kurulan sulama sisteminin başına geçebilecek veya en azından sisteme Türkçe isim verebilecek prestije sahip olması yani yönetici sınıf olması gerekmektedir. Zira sulama sistemini dışardan gelen bu prestije sahip olmayan herhangi bir göçmen topluluğun kurması durumunda bu sistemin başına yerel bir yöneticinin geçip yerel bir ünvan alması ve sisteme de yerel bir isim verilmesi beklenebilirdi.

(Bir sonraki sayfaya geçiniz)