DÜŞÜNCE

Hikaye Anlatmakla Etkili Bilim Olur mu?

Bilimsel yazı dünyasında bile, sekizinci sınıf öğretmeniniz haklı çıktı; Nasıl yazdığınız, ne yazdığınız kadar önemli olabilir!

Pılas Van (PLUS ONE) dergisinde 15 Aralık’ta yayınlanan bir çalışmada, Vaşingtın (Washington) Üniversitesi’nden araştırmacılar, bir yayını alanında etkili kılan şeyi bulmak için iklim değişikliği ile ilgili 700’den fazla bilimsel makalenin özetlerine baktılar. Ancak içerikten çok bilim adamı olmayan, insan bilimleri uzmanlarının yazma şekline baktılar.

Hikaye tarzındaki yayınların, sadece bilgilendirici tarzdakilere göre daha etkili olabileceğini  düşünüyorlardı. “Birinin bir şeyi hatırlamasını isterseniz onu hikaye şeklinde anlatmanız gerektiğini” Psikoloji ve Edebiyat bilimleri uzun zamandır savunuyordu.

UW Denizcilik ve Çevre İşleri Okulu  mezunu Annie Hillier ile profesör Ryan Kelly ve Terrie Klinger tarafından yönetilen bir grup UW araştırmacısı, bu teorinin bilimsel hakemli dergilerde araştırma yapan kişiler için de geçerli olup olmayacağını merak ettiler.

Dikkat çekici bir biçimde görüldü ki en çok alıntı yapılan makaleler, duyusal dil içeren ve okuyucuya takip etmeyi cazip hale getiren sebep-sonuç ilişkileri sunan gelişmiş bir anlatım içermekteydi.   Hillier, “Sonuçlar, özellikle bilimsel etkinin, sunulduğu şekilden ziyade, bilimsellik tarafından yönlendirildiğini düşündüğümüz için şaşırtıcıydı” dedi.

Daha da şaşırtıcı olan şey ise en çok puan alan dergilerin daha hikaye tarzındaki içeriğe sahip makaleleri bulundurması yönündeki bulgudur.

Kelly, “Gerçekten en iyi dergilerin en okunabilir makaleleri seçip seçmediğini ve bu yüzden bu makalelerin daha etkili olup olmadığını ya da hikayeleştirilmiş yayınların her dergide etkili olup olmayacağını bilmiyoruz” dedi.

Araştırmacılar, dergi makalelerinin anlatı içeriğini değerlendirmek için geniş kitlelere ulaşan bir internet sitesi kullandılar. Katılımcılara her bir özet hakkında, yayınların hikayeleştirilmiş bir anlatım tarzına, duyulara ve duygulara hitap eden bir dil ve anlatıma sahip olup olmadığının ölçülmesine yönelik bir dizi soru sorularak daha net sonuçlara varılması amaçlanıyor.

Bu çalışmaların, bilimsel iletişimde ilerlemelere yol açması ve bilimin daha iyi kararlar verme ihtimalini artırması umut ediliyor.

Kaynak
<http://phys.org/news/2016-12-influential-science-good-story.html>