Dil Tarih

Yabgu “Kagandan Sonraki En Büyük Unvanlardan Birisi”

Alibek Ngy Koylakaev'e ait temsili resim.

Chavannes’e göre yabgu terimi Türkler arasında yeni bir anlam kazanmıştır. Moğolistan’daki Türk yazıtlarında, soy (rütbe) sıralamasında qaḡan’dan hemen sonra gelmekteydi; ancak batı Türklerinde, yabgu unvanı genel olarak kabile şefleri için, Çinliler tarafından ise Batı Türklerinin “yabḡu kabileleri” olarak adlandırmak karakteristik özelliklerinden biriydi. (Chavannes, 1903: 95). Yabgu en çok Türk soyluluk unvanı olarak bilinse de, terim çok geniş bir alanda kullanılmaktadır. Kelimenin bilinen en erken şekli, Çince xihou ‘i̯əp-g’u’, erken ve orta Çince ‘xip-γəw’ olarak ifade edilmektedir (Karlgren, 1957: 675). Tang hanedanlığı döneminde, Türkçe yabgu sözcüğü  yehu olarak  Çinceye ödünçleme yoluyla yeniden geçmiştir (Karlgren, 1957: 633). Harold W. Bailey yam-uka-“önder” (Bailey, 1958:136), ve yāvuka- “bölük lideri” (İdem, 1985: 32-130) tarafından iki farklı İran etimolojisi önerilmiştir. Ancak fonetik eşdeğerlilik yabgu kelimesine yakın değildi ve her iki şekil de varsayımlardan oluşmaktaydı. Yabgu kelimesinin menşei, birçok akademisyen tarafından Toharca olduğu ileri sürülmüştür (Pulleyblank, 1966:  28). Karabalgasun kitabesinin Soğudça versiyonunda, Türk unvanı ypγw olarak yazılmıştır. Yedinci yüzyıla ait soğd sikkeleri üzerinde cpγw [ǰabγu] yazdığı da görülmektedir (Shagalov, Kuznetsov; 2006: 84-86). Sir Derya ile Aral Denizi ve Ural Nehri arasındaki bozkırlarda konar-göçer olarak yaşayan Oğuzların liderine yabḡu denilmekteydi. 10. ve 11. yüzyıla ait Arap seyyahların ve elçiler tarafından yazılan seyahatnamelerde (Aḥmad b. Faullân (qv) 309-10 / 921-23 ) Oğuz devletinin liderine yabgu unvanıyla anıldığını not etmiştir (Togan, 1939: 33).

Clauson, eski Türk İmparatorluğunda yabgu, kagan’nın yakın akrabası ve yazıtlarda yüksek bir idari yükümlülüğe sahip kişi” olduğunu söylemiştir  (Clauson, 1972: 873).  Donuk, “yabgu unvanının aslında kagandan sonra ve imparatorluk arazisinin bir kısmını idare ile sorumlu ve hükümdar ailesine mensup şahsın taşıdığı unvan” olduğunu söylemiştir (Donuk, 1988: 58). Kâşgarlı Mahmud DLT’de yawgu sözcüğünü “hakandan iki derece aşağı olan, avamdan kişinin lakabı” olduğunu söylemiştir (Ercilasun, Akkoyunlu; 2015: 362). Şirin, yabgu sözcüğünün anlamını “şad ile birlikte kagandan sonraki en yüksek rütbe olan ve kaganın erkek kardeşine veya oğluna bizzat ihsan ettiği bir unvan” olarak ifade etmektedir (Şirin, 2016: 374).

Sözcük Kök Türk ve Uygur Yazıtlarında geçmekte olup Köl Tegin yazıtında şu şekilde tanıklanmıştır:

yabgug şadıg anta bermiş. “yabgu (ve) şad (unvanlarını) orada vermiş.”(KT D 14).

Bengü taşlarda yabgu sözcüğü kagandan sonraki en büyük unvan olmasına karşın zamanla adlaştığı da görülmektedir. Sözcük Uygur Yazıtları içerinde Taryat yazıtında şu şekilde tanıklanmıştır:

bilge tarduş ulug bilge yabgu (Ta K 3).

Ayrıca bu sözcük Çin kayıtlarında şu şekilde geçmektedir: Tarihçinin Kayıtları (Shi Ji) Hunlar Biyografisi bölümünde: “Hunlar’ın bir beyi olan Zhao Xin, Han Hanedanlığı’na teslim olduktan sonra Hanlar tarafından Yabgu (:Xi Hou) unvanı almıştır.

Han Kitabı (Han Shu) Wu Sun Biyografisi bölümünde:Yabgu (:Xi Hou) Wusunlar’da büyük bir unvandır.”

Tang Kitabı (Tang Shu) Türkler Bölümü’nde: “Kağanın oğulları ya da hısımları olarak; Yabgu (:Ye hu), Şad (:She) ve Tiğin (:Te Qin) unvanları vardır.”  Bu bölümün devamında da Yabgu sözcüğü Ye hu olarak bir kaç defa tekrarlanmaktadır. Özet olarak Tarihçinin Kayıtları ve Han Kitabı gibi erken ve orta dönem Çincede bu unvanı Xi Hou olarak, daha sonraki dönemde de yani Tang Kitabı’nda Ye Hu olarak geçtiğini görüyoruz.

Yazar: Saffet Alp Yılmaz