Yazar: İlyas Er
Psikolojik harp kavramı, modern zamana ait olmakla birlikte insanlık tarihinde hile ve büyücülük faaliyetlerinin kullanılması, psikolojik harbin öncülü olarak kabul edilebilir.[1] Aldatma, kandırma, dehşete düşürme, yıldırma, kaçırma, … vb. faaliyetlerinin tümü bu şekilde değerlendirilebilir. Nasıl ki tutsak kişilere uygulanan sorgulama tekniklerinde asıl amaç kişinin savunma becerisini zayıflatıp, bilgileri kendisinin paylaşmasını sağlamak ise psikolojik harp de toplumlarının savunma becerilerini hedef alır. Uygulanan yöntemlerin etik ya da insanî değerlere uygunluğu genel de uygulayan tarafından dikkate alınmamaktadır. Mermiler ve toplarla yüksek maliyetli muharebelere girişmektense basit bir kağıt parçasıyla bir halk yıldırılabilir.
Savaş tarihi boyunca psikolojik harp uygulamalarının taraflar arasında bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde gerçekleştiğini görmekteyiz. Savaş, iki karşıt ordunun mücadele içerisinde bulunmasından çok günümüzde iki milletin mücadele etmesi olarak tanımlanabilir. Bu sebeple; mücadele içerisinde bulunulan karşı ülkenin yönetim tarzı, değerleri, ekonomi modeli, hukuk sistemi, toplumsal birliği ve tarihi psikolojik harp yöntem ve teknikleri ile sistematik bir şekilde yıpratılmaya çalışılır. Hedef ülkeye yapılan bu psikolojik harp veya yıpratma harekatının temel amacı devlet idarecileri, aydın sınıf ve halk kitlelerinde ümitsizlik yaratmak ve onları kendilerine ait olan her değerden yoksun bırakmaktır.[2]
Gustave Le Bon Ne Düşünüyor?
Pek çok Türk devlet adamı, asker ve aydını etkileyen görüşlere sahip olan Fransız düşünür Gustave Le Bon[3]’un psikolojik harbin önemi ile ilgili şu ifadeleri dikkat çekmektedir: “Kullanılması bilinirse psikolojinin tersanelerinde dünyanın en kudretli toplarından daha etkili silahlar vardır.”[4]Günümüzde psikolojik harbin önem kazanması, 2. Dünya Savaşı yıllarında taraflar arası süren mücadelelerde propaganda faaliyetlerinin önceki döneme kıyasla daha yaygın olarak kullanılması ve biliminsanlarının propaganda üzerine araştırma ve incelemelerde bulunması ile gerçekleşmiştir.[5]
2. Dünya Savaşı’nda Batı Avrupa’daki Müttefik kuvvetlerin başkomutanlığını yapan Dwight D. Eisenhower’in savaş sonunda kurduğu şu ifadeler dikkat çekmektedir: “Askeri bilimlerde yaşadığımız en büyük değişim, psikolojik savaşın belirli ve tesirli bir silah olarak gelişmesidir.”[6]
Psikolojik harp yöntem ve tekniklerinin en yaygın biçimde Soğuk Savaş döneminde kullanıldığı görülmektedir. Mücadele eden taraflar için ekonomik olduğu kadar yarattığı etkiler ile oldukça kazanç sağlayabilir olduğundan dolayı tercih edilmektedir.[7]
İdeolojik savaş, fikirler savaşı, politik iletişim, psikolojik harekât gibi kullanımlarının olmasının yanı sıra “Psikolojik Savaş”, Psikolojik Harp” ve “Politik Savaş” terimlerinin kullanımı da sıklıkla görülmektedir. Harp tarihi alanında mevcut olan terim kirliliğine bir örnek de bu konu gösterilebilir. Psikolojik harp ’de kullanılan silahların geleneksel savaşlarda kullanılanlardan farklı olması bu sonucu doğuruyor olabilir.[8]
Maruz kalan tarafın direnme gücünü kıracak ve yıpratacak, onların sıcak ya da soğuk mücadele içerisine girmesini engelleyecek faaliyetler bütünü olarak tanımlanabilecek psikolojik harp; topyekûn harbin bir parçasıdır.[9]
Özel Notlar
“Kamu diplomasisi terimi pratik bir amaca hizmet eder fakat kapsamlı olmamalıdır. Gizli politik savaş en basından beri kamu diplomasisinin harekât alanının dışında olmuştur. Gizli politik savasın, askeri psikolojik savaş, eğitim kültür isleri veya uluslararası yardım ve insani yardım isleriyle de ilişkisi yoktur. Meseleyi aydınlatmak adına, psikolojik-politik savaş işlevlerini aşağıda açıklamak isterim. Politik savaş politik faaliyet, zorlayıcı diplomasi ve gizli politik savaş faaliyetlerini içine alan genel bir kategoridir. Genel olarak bu faaliyetlerin ilki diplomatik personel, ikincisi askeri ve diplomatik personel, üçüncüsü ise istihbarat personeli tarafından yürütülür.
Politik faaliyet terimi, yurtdışındaki politik parti ve güçlerin desteklenmesi ve çok çeşitli uluslararası kurumlarla beraber çalışılıp desteklenmesi faaliyetlerinin içinde olduğu çoklu diplomasi faaliyetleri için kullanılmaktadır. Zorlayıcı diplomasi terimi, politik amaçlara ulaşmak için ordunun caydırıcı gücünü silah olarak kullanmak anlamını taşımaktadır.
Gizli politik savaş ise Sovyetlerin deyisiyle “aktif önlemler” yani isyanların desteklenmesi, düşman müttefiklerine karsı harekatlar, etki harekâtı ve siyah propagandayı kapsamaktadır. Bir zamanlar psikolojik-politik harekâtı belirtmek için kullanılan psikolojik harekât, artık askeri psikolojik harekât sanatı tasarlama anlamında kullanılmaktadır. Askeri psikolojik harekât hem barış hem de savaş zamanı açık ve gizli faaliyetleri kapsamakta ve faaliyet alanı taktik muharebe alanından çatışmanın harekât ve stratejik seviyelerine kadar uzanmaktadır. Muharebe alanı psikolojik harekât bazen, muharebe alanındaki sivil kitlenin işbirliğini sağlayıcı pekiştirici psikolojik harekattan ayrılır ve düşük çatışma durumlarında bölge halkına yönelik askeri güçlerce icra edilen sivil isbirligiyle ilişkilendirilir.
Psikolojik harekatın bir başka işlevi- halkla ilişkilerin kamu diplomasisi alanındaki işlevine benzer bir şekilde – düşmanın psikolojik harekâtına karsı birlikleri bilgilendirmek ve eğitim vermektir.”[10]
Uluslararası ilişkilerde diplomasinin önemi açıktır. Kamu diplomasisi ise daha çok halka açık verilere dayanan ilişkileri ifade edebilir. Politikanın gizli bir şekilde yürütülmesi ve burada yürütülen çıkar ve hedefler kamuya açık diplomasiden farklıdır. Taraflar arasındaki mücadelede fiziki etkiler kadar psikolojik etkiler de önemli bir yer tutmaktadır.
kaynakça
[1] Ahmet Çeşme, Kansız Mücadelenin Kanlı Yüzü Psikolojik Harekât ve PKK (İstanbul: IQ Kültür Sanat ve Yayıncılık, 2005), 102.
[2] Ahmet Çeşme, age., 96.
[3] Ferihan Polat, Ayşegül Durmuş, “Türk Siyasi Düşüncesinde Gustave Le Bon Etkisi: Abdullah Cevdet Örneği”, Manas Sosyal Araştırmalar Dergisi, Y. 2015, C. 4, S. 5, 310-328.
[4] Necati Alkan, Psikolojik Harekât Terörizm ve Polis, (Ankara: Emniyet Genel Müdürlüğü Basımevi, 2000), 6.
[5] Arsev Bektaş, Siyasal Propaganda Tarihsel Evrimi ve Demokratik Toplumdaki Uygulamaları (İstanbul: Bağlam Yayıncılık, 2002), 59.
[6] Nevzat Tarhan, Psikolojik Savaş Gri Propaganda (İstanbul: Timaş Yayınları, 2005), 11.
[7] Suat İlhan, Neden Türkiye (Ankara: ASAM Yayınları, 2002), 45.
[8] Carner Lord, “The Psychological Dimension in National Strategy”, Psychologıcal Operasions Principles and Case Studies (Alabama: Air University Press, 1996), 73.
[9] Rabi Baştürk, Psikolojik Harp ve Kültür Savaşları (İstanbul: IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 2005), 105.
[10] Sırrı Türkoğlu, Psikolojik Harp Harekâtının Yürütülmesi (Ankara: Genel Kurmay Basımevi, 1969), 76.
Yorumla