Eski Türklerin geçmişten beri kullandığı tedavi yöntemlerinden bahsedeceğiz. Bunlardan birçoğu günümüzde Anadolu’da hala kullanılmaktadır. Eğer uygulayacak olursanız doktorunuzun onayına başvurmanızı hatırlatırız.
Kaya Yosunu
Bu bitki dağlık yerlerde taş ve kayanın üstünde bulunur. Çok büyük değildir, yassı bir yapıya sahiptir, çeşitli renklerde olabilir ( kırmızı, sarı, mavi, yeşil vs.). Bu bitkinin iki türü var; erkek ve dişi. Dişisinin kabarcıkları küçük olurken erkeğininki büyük olur. Bu bitki böbrek ağrısında sıcak suda demlendirilerek içilir. Erkeklere dişi kaya yosunu, kadınlara erkek kaya yosunu sıcak olarak günde üç kez birer bardak içirilir.
Efedra bitkisi
Bu bitki yabani otlar arasında kendiliğinden yetişir. Eli, ayağı vs. bedeni soğukta kalan, üşüyen insan için bu bitki suda kaynatılır ve önce buharıyla sonra da suyuyla kişinin ağrılı yerine masaj yapılır.
Altın Kök Bitkisi
Bu çiçeğin sapı kurutarak soğuktan kasılan eklemlerde kullanılır. Kurutulan sapı alkolle karıştırılarak el, ayak vs. ağrıyan yer ovularak uygulanır.
Karamuk Bitkisi
Bu bitki dağlık bölgelerde doğal olarak yetişir. Karamuğu toplanarak, marmelat haline getirilir. Grip, nezle, soğuk algınlığı ve öksürük tedavisinde kullanılır. Ayrıca kurutulan sapları sıcak suda demlendirilerek içilir. Bunun da kan basıncını düzenlediği, böbrek ve karaciğer ağrılarına iyi geldiği düşünülmektedir.
Kuşburnu
Kuşburnunun taneleri toplanarak sıcak suda kaynatılır ve suyu içilir. Bu bitki karaciğer ve mide hastalıklarının tedavisinde kullanılır.
Pelin Otu
Çiçek açtığında toplanır, sıcak suda kaynatılarak tüketilir. İç ağrıalrına ve soğuk algınlıklarına iyi geldiği bilinmektedir. Ayrıca keçeyi güvelerden korumak için kullanılır. Keçe saklanırken arasına pelin otu sarılır.
Mumiyo Tortusu
Bu kaya tortusu insanların kemiği kırıldığında iyice ezilerek krem haline getirilir ve deri üzerine sürülürdü. Günümüzde de krem halinde veya kremlerin karışım maddelerinden biri olarak kullanılmaktadır.
Alp Yıldızı Çiçeği
Bu bitki dağların yüksek kesimlerinde yetişir. Bitki ağustos ayında kurumaya döndüğünde toplanır. İyice kurutulup sıcak suda demlendirilir ve ishal tedavisinde kullanılır. Günümüzde de birçok antibiyotiklerin ana maddeleri arasındadır.
Sinir Otu
Tırnak mantarı ve dolama hastalığının tedavisinde kullanılır. Hastalıklı bölgeye sarılır sonrasında ise iltihap dışarı çıkar. Ayrıca çıbanın üstüne koyulduğunda, yaranın ağzını açtığı bilinmektedir.
Bu bitki mayıs ayı ile eylül ayları arasında çiçek açar. Yaprakları yaz boyu solmadan kalsa da çiçek açtığında toplamak daha iyidir. Çünkü etkisi daha güçlü olur. Bu bitkinin içeriğinde bulunan asitler yaralara iyi gelir ve bakterileri öldürme etkisine sahiptir.
Ayrıca bitki çay gibi demlenerek içildiğinde; öksürüğe, ishale ve soğuk algınlığına iyi gelir.
Çayın hazırlanışı: kurutulup ufalanan yapraklardan 1 çay kaşığı alınıp bir su bardağı sıcak suya eklenir ve demlendirilir. Soğuyunca süzülür ve günde 5-6 kez birer yemek kaşığı içilir. Uyku kaçtığında da bir iki yudum içilebilir.
Dul Avrat Otu
Bu bitki ağız yaralarının tedavisinde kullanılır. Bitki çiçek açtıktan sonra ucundaki renkli kısmı toplanır ve lapa haline getirilerek uygulanır.
Kaynak: kloop.asia