Dil DÜŞÜNCE

Benim sessiz dilim GAGAUZYA: KENDİ DİLLERİ İÇİN KENDİLERİYLE SAVAŞIYORLAR

Yazar: Tatiana KAZAKU

Çeviri: Ebru DİLBAS

Bu yazı Gazeteci Tatiana KAZAKU tarafından m.ostwest.space sitesi için hazırlanmıştır.

Gagauzya, Moldova’nın bir parçası olarak özerkliği zorlu bir çatışmayla elde etti. Ancak hedeflerine ulaştıktan sonra Gagauz halkı başka bir tehditle karşılaştı: Yok olma tehlikesi şimdi kimliklerinin önemli bir parçası olan ana dillerinin üzerinde geziniyor. 

Moldova’nın güney bölgesi olan Gagauzya, merkezî hükümetle ciddi bir çatışmaya yol açan bağımsızlık kazanma girişimlerinin ardından 28 yıl önce ülke içinde özerklik aldı. Sorunların kan dökülmeden çözülmesi mümkün oldu: 23 Aralık 1994’te Moldova parlamentosu bölgeye özerk bir birimin haklarını veren “Gagauzya’nın (Gagauz Yeri) Özel Hukuki Statüsü” yasasını çıkardı. Şu anda, Gagauzya’nın kendi seçilmiş Başkanı, kendi hükümeti (Yürütme Komitesi) ve kendi parlamentosu (Halk Meclisi) vardır.

Genel olarak Sovyet sonrası alana bakıldığında Gagauzya, katılımcıları askerî bir çatışmanın eşiğinde olan ancak sonuçta bundan kaçınmayı başaran, çatışmaların başarılı ve barışçıl bir şekilde çözülmesinin nadir bir örneğini sunmaktadır. Özerklikte üç dil resmî olarak kabul edilmektedir: Devlet dili olarak Moldovaca (Rumence olarak da adlandırılır), Gagauzca ve Rusça.

Moldova’daki Gagauz nüfusu 100 binden biraz daha fazladır. 90’ların başında, mücadeleleri sadece siyasi bağımsızlık talepleriyle değil, aynı zamanda kültürün ve elbette Gagauz dilinin gelişimi yoluyla kimliklerini koruma dürtüsüyle de motive edildi. Paradoksal olarak özerklik elde ettikten sonra Gagauzlar kendilerini yeni bir sorunla karşı karşıya buldular: Mücadelelerinin kaybolan meyveleri. Bu, özellikle Türk dili ailesinin Güneybatı (Oğuz) grubuna ait olan ve Kırım Tatar, Türkçe ve Azerbaycan dillerine en yakın olan Gagauz dili için geçerlidir.

Gagauzların dil sorunu, özerklikle olan ilişkileri ve Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu’nun bölgede pek hoş karşılanmamasına rağmen, merkezî Moldova makamları için bile endişe verici bir konudur. Eylül ayında Komrat’a (Gagauzya’nın başkenti) yaptığı ziyarette “1994’te özerkliğin kurulmasının temel görevlerinden biri Gagauz kültürünün yeniden canlanması, Gagauzların dilsel ve ulusal kimliğinin korunmasıydı. Ne yazık ki, bu görev hâlâ tamamlanmadı .” diyerek durumu yorumladı.

28 yıllık özerklik boyunca bölgede tek bir Gagauz okulu açılmamıştır. Okul konularının çoğunluğu Rusça öğretilmiş ve haftada sadece dört saat ana dil için ayrılmıştır. Bu arada 2020’de Gagauzya topraklarında yapılan bir ankete göre, Gagauz halkının % 4 kadarı çocuklarının Gagauz dilinde eğitim görmesini istemektedir. Gagauz dili, UNESCO Tehlike Altındaki Dünya Dilleri Atlası‘nda yer almaktadır.

Kulağa ölüm cezası gibi geliyor, aslında.

Aile iki dilliliği

Komrat’ta, her iki ebeveynin de Gagauz dilini bildiği ve hatta birbirleriyle konuştuğu bir ailede doğdum ve büyüdüm. Büyükannem ve büyükbabam da Gagauzca konuşurlar ve her zaman bunu diğerleriyle iletişimde kullanırlar çünkü düşüncelerini Rusça olarak ifade etmeleri daha zordur.

Gagauz dilinin ilkokuldan başlayarak haftada dört saat öğretildiği bir okula gittim. Okuldan mezun olmadan önce bile bazı sorunlar başlarını göstermeye başladı. Dokuzuncu sınıfta Gagauzca devlet sınavına hazırlanmak için Türkçe dil kursuna gitmekten başka bir yol bulamadım. Bu, sınavın ana unsuru olan gramer konusunda bana çok yardımcı oldu.

Okul yıllarım boyunca toplamda üç Gagauz öğretmenim oldu. Yine de 12. sınıfımın sonunda dil bilgim dinlediğini anlama ile sınırlıydı ancak gerçekten konuşamıyordum. Liseden mezun olduğumda sınıf arkadaşlarımın çoğu iyi bir gramer seviyesine sahipti ve ana dillerinde iletişim becerileri yoktu.

Bunun birkaç nedeni var. Her şeyden önce Rusça, Gagauzya’daki en popüler dildir ancak Moldovaca (veya Rumence) ve Gagauzca burada resmî diller olarak eşit derecede kabul edilmektedir.

Bir Komrat sakini olan Anna Bochonkina, Gagauz dilini akıcı bir şekilde konuşuyor ancak iki çocuğunda durum böyle değildir. Belirttiği gibi oğullarını kendi ana dillerini konuşmaya zorlamakta isteksizdir. “Çocukların okulda Gagauzca okudukları şey sadece bazı basit kelimeler, temel kelimeler, renk isimleri. Dili duyuyorlar ama gerçekten onu kullanmıyorlar. Ve çocuklarıma Gagauzca öğrenmeleri için baskı yapmak istemiyorum.” diye itiraf ediyor Anna. Fark ettiği gibi, Rusça konuşan toplumda yoğun Gagauz çalışmalarına özel bir ihtiyaç yoktur.

Aladov ailesi Gagauz dilinin sadece birkaç kuşak içinde hızla yok olup gitmesinin görünür bir örneği olarak hizmet edebilir. Bu büyük ailenin büyüklerinden Anna Aladova 78 yaşında. Gagauzca düşünüyor ve iletişiminin çoğunda bu dili kullanıyor. Anna’nın çocukları onunla Gagauzca konuşurlar, ancak kendi çocuklarıyla iletişim kurarken Rusçaya geçmeyi tercih ederler. Anna’nın torunları ana dillerini anlıyorlar, ancak büyükannelerine Rusça cevap veriyorlar. Zaten Anna torunlarıyla konuşurken Gagauzca’dan Rusça’ya çeviriye ihtiyaçları vardır.

“Ailemle her zaman Gagauzca konuşmaya çalışsam da çocuklarım çocuklarıyla sadece Rusça konuşuyor. 23 yaşındaki torunum Gagauzca ne konuşabiliyor ne de dinleyebiliyor. Aynı zamanda 23 yaşında olan torunum, ana dilini yeni öğrenmeye başladı. Büyük torunlarım [Gagauzca] konuştuğumuz hiçbir şeyi yakalayamıyor.” diye açıklıyor Anna Aladova.

Anna’nın üç çocuğu var. 1964’te doğan en büyük kız, okula başlayana kadar Rusça bilmiyordu çünkü ebeveynleri onunla konuşurken sadece Gagauzca kullanıyordu. “En büyük kızım anaokuluna gitmedi, ailede sadece Gagauzca konuştuk. Ortanca oğlumuz anaokuluna gittiğinde onu Rusça konuşmaya zorladılar ve bu yüzden 1980’de ailede konuşurken Rusçaya geçmek zorunda kaldık. En küçük kız Türkiye’de Gagauzca öğrendi, zaten bir yetişkin olarak çalışmak için oraya gittiğinde.” diyor Anna.

Bu, yetişkinlerin Gagauzca, çocuklarının ise Rusça konuştuğu Gagauz ailelerinde oldukça tipik bir durumdur. Çocuklarıyla Gagauzca iletişim kurmayı tercih eden ailelerin sayısı azalıyor ve bu yüzden ana dillerini konuşan çocukların sayısı da azalıyor.

Filoloji Doktoru ve Gagauzca uzmanı Güllü Karanfil, 7 yaşındaki büyük çocuğun Gagauzca konuşabildiği birçok aile var, ancak küçükler artık dili bilmiyor. Bu genç nesli kaybedersek Gagauzsuz bir nesle sahip olacağız.” diye uyarıyor.

Karanfil’in inandığı gibi, yerel makamlar iyi bir rol modeli sağlayabilir. Bununla birlikte, Gagauz yetkilileri kamuya açık konuşmalarının çoğunu Rusça olarak yapmaktadırlar. Yürütme Komitesi ve Gagauzya Halk Meclisi toplantılarını Rusça olarak yapmaktadır. “Herkes üst düzey yöneticilerin hangi dili konuştuğunu fark eder. Üstteki insanlar tarafından konuşulan dil, ailelerde tercih edilen dildir.” diyor Karanfil.

Sistemik başarısızlık

Bu genel eğilim Gagauz okulu ve anaokulu eğitim uygulamalarına açıkça yansımaktadır. Son zamanlarda bazı okul konuları dilin genişlemesini artırmak için Gagauzca öğretilmeye başlandı. Özellikle sanat eğitimi, el sanatları kursları ve birçok okulda beden eğitimi Gagauzca yapılmaktadır. Aynı zamanda Gagauzya’daki okullardaki ve anaokullarındaki tüm rutin iletişimler hâlâ ağırlıklı olarak Rusça gerçekleşiyor.

Uzmanlara göre, Gagauz dili Sovyet döneminde tehlikeye girdi. Gagauzca ilkokul sınıfları 1959’da açıldı ancak üç yıl sonra devlet, okullarda dil eğitimini yasakladı: O zamandan beri çocuklarla sadece Rusça konuşulması şiddetle tavsiye edildi.

Karanfil, “60’lı-70’li dönem, Gagauz dilinin gelişiminde bir dönüm noktası ve bugünün 10 yaşın altındaki çocuklarının kırsal alanlarda bile artık Gagauzca konuşmamasının nedeni olarak düşünülebilir.” diyor.

Gagauz dilini kurtarmak için 1986’da bir hareket başladı. O zamanlar [okulda] dil eğitimi isteğe bağlıydı, 3-4 yıl sonra bazı Gagauz ders kitapları yayımlandı ve ardından Gagauzca bir okul konusu olarak tanıtıldı.

Ancak durum, Gagauzca ders kitaplarının dili zaten bilmesi beklenen çocuklar için tasarlanmış olması nedeniyle karmaşıktır. Bu nedenle, okul müfredatı gerçek öğrenci bilgisi seviyesine uymayan çok karmaşıktır. “Gagauzca dil programı, başlangıçta eğitim dili için tasarlanmış model tarafından kurulmuştur. Ancak okullarımızdaki eğitim dili Rusçadır ve bu nedenle programın çok zor olduğu ortaya çıktı. 10. sınıftan başlayan çocuklarımız yüksek lisans programına uygun bazı dersler almak zorunda.” diye açıklıyor bir araştırma merkezinin müdürü Irina Konstantinova.

Gagauzya Merkez Eğitim Dairesi Başkanı Natalia Kristeva’ya göre, bölüm şu anda programı basitleştirmeye çalışıyor ve okullarda Gagauz dili öğretiminin pedagojik yöntemlerinde yapılacak değişiklikler üzerinde çalışıyor. “Geçen yıl birinci ve dördüncü sınıflar için iletişimsel yeterliliğe odaklanan yeni bir müfredat geliştirdik. Öncelikli hedefimiz iletişimsel becerilerdir, ilk iş çocuklara nasıl konuşacaklarını öğretmemiz gerekiyor.” diyor Kristeva.

Kristeva’nın belirttiği gibi yeni müfredat Gagauzya’nın beş eğitim kurumunda çoktan tanıtıldı. İyi çalışırsa yetkililer ulusal düzeyde dil pedagojisinde değişiklikler talep edeceklerdir. Geçici olarak çalışmaların ilk dört yılı Gagauzca konuşmaya daha fazla önem vermeli ve ardından daha sistematik dil bilgisi eğitimi verilmelidir. Deney daha yeni başladı ve sonuçların görünür olması için birkaç yıl geçmesi gerekiyor.

Kurtuluşa Giden Yol

Gagauz dilini korumak için bölge genelinde bir dizi önlem almak için yasal girişimlerde bulunuldu. Bu konudaki tartışmalar, Gagauzya Halk Meclisi (özerkliğin bölgesel parlamentosu) tarafından onaylanan “Gagauz dilinin kapsamını genişletme” yasasını doğurdu. Yasa yerel tiyatrolara, eğitim sistemine, bilim merkezine ve bölgesel televizyona ek finansman tahsisleri sağlıyor. Bunun yanı sıra parlamento, devlet yetkililerinin kendi ana dillerinde açıkça konuşmalarını istemiştir.

“ ‘Neden Gagauzca öğrenmemiz gerekiyor, çocuklarımızı nereye götürecek?’ Bu soru, özerklik kurulana kadar güncel değildi. Dil sorununun ortaya çıkmasının nedeni, özerkliğin başlangıcından bu yana Gagauzcanın hiçbir zaman dil politikasına tabi olmamasıdır. Bu, Gagauzcanın neredeyse yabancı bir dile dönüşmesiyle sonuçlandı.” diyor yasanın yazarlarından Ekaterina Zhekova.

Yasanın hazırlanması yaklaşık bir yıl sürdü. Uzun tartışmalardan sonra kabul edildi ve 26 Ekim 2018’de yürürlüğe girdi. Zhekova’ya göre, bir dilin geliştirilmesini amaçlayan fon tahsisini sağlayan ilk ve tek yasa hâline gelmiş, özerkliğin tüm kurumlarının Gagauz dilini mümkün olan her şekilde yaygınlaştırması şiddetle tavsiye edilmiştir.

Diğer tedbirlerin yanı sıra yasa, Gagauz tiyatrolarının finansmanını da sağlar. Oyunculara sabit resmî maaşlarının en az % 100’ü oranında bir ikramiye ödenmeli, tiyatrolar ise Gagauz dilinde yılda en az iki gösteri sahneye koyma ve özerkliğin tüm yerleşim topluluklarında performans gösterme taahhüdünde bulunmalıdır.

Kanun, eğitim kurumlarını büyük ölçüde ilgilendirmektedir. Bu nedenle, iki okul konusu Gagauz dilinde öğretilmelidir. Aşağıdaki listeden seçim okulun takdirindedir:

“Beden Eğitimi”, “Müzik Eğitimi”, “Teknolojik Eğitim” ve “Güzel Sanatlar”. Kendi ana dillerinde öğretmenlik yapan öğretmenlere de ek ücret ödenmelidir.

Yasa, Gagauz dilini kurtarmak amacıyla bir fon oluşturulmasını sağlamaktadır. Gagauzya’nın kendi gelirinin en az % 2’si bu fona tahsis edilmelidir. Ancak yasanın kabul edilmesinin ardından yetkililer yeterli para vermediler veya bir miktar fon azaltma önerisinde bulunmadılar. Örneğin, laf.md Gagauz web portalında tartışıldığı gibi, 2022’de yerel makamlar başlangıçta özerklik bütçesinden 800 bin leyi (38,8 bin avro) kadar az bir miktarda Gagauz dilini kurtarmak için harcama yapmayı planlıyorlardı, daha sonra tahsis edilen miktar 5,7 milyon leyiye (276,3 bin avro) kadar arttırıldı, bu da yasanın belirlediği asgari miktardır.

Yasanın yürürlüğe girmesinden bu yana dört yıl geçtiğinden, dil durumu çıplak gözle kolayca görülebilir: Gagauzya’daki Gagauzca, yazılı veya sözlü olarak baskın bir dil olmaktan uzaktır. Şehirlerde, kasabalarda ve köylerde sokak isimleri Rusça veya Rumence olarak yazılmıştır; reklam panoları ve posterler de Rusça ve Rumence olarak yayımlanmıştır.

Gagauzya’nın kamuya ait televizyon ve radyo yayın şirketi GRT, yasanın yayınların % 70’ini Gagauz diline tahsis etmesini gerektirmesine rağmen üç resmî dilde faaliyet gösteriyor. GRT’nin web sitesinin içeriği iki dilde mevcuttur: Rusça ve Gagauzca. Bunun yanı sıra Gagauz dilindeki tek çevrim içi haber kaynağı, aylık gazete Ana Sözü’ nün (“Yerli Söz”) web sitesidir. Gagauzya’daki çevrim içi bilgi hizmetlerinin geri kalanı Rusça olarak faaliyet göstermektedir.

Dil sadece insani alanla ilgili olmayan bir konudur. Güllü Karanfil: “Dili geliştirmek ve korumak için özerkliği yarattık, ancak çocuklarımız artık çocuklarıyla Gagauzca konuşmayacaklar. Bu şekilde, dil kaybolabilir – ve sonra, 20 yıl sonra özerklik de kaybolabilir.” diyor.

Ekaterina Zhekova filologla aynı fikirde: “Özerklik sadece dil, Gagauz kültürünün gelişimi ve Gagauz kimliği için bir çerçeve olarak anlam ifade ediyor. Dil yoksa özerklik de olmayacaktır ve bunun tam olarak farkında olmamız gerekir.”

Kişinev ile olan çatışmalarında Gagauz halkı, Moldova’daki bölgelerinin özel bir statüsü için mücadele ediyordu. Bugün, 28 yıl sonra ana dillerini korumak için kendileriyle savaşmak zorundalar –ve bu tür bir mücadele çoğu zaman en zor olanı olduğunu kanıtlıyor.

Kaynak

Ebru Dilbas

Erciyes Üniversitesi-Türk Dili Doktora Öğrencisi

Yorumla

Yorum yazmak için buraya tıklayın...