Bilgisayar DÜŞÜNCE Fizik

Neden Yapay Zeka Üretemiyoruz?

İngiliz Matematikçi, Bilgisayarbilimci ve Kriptolog
İngiliz Matematikçi, Bilgisayarbilimci ve Kriptolog – Alan TURING

                Alan Turing makinaların düşünebileceğini ortaya attığında yapay zekanın olabilirliğinden bahsediyordu. Kendi adıyla yaptığı Turing makinaları ile bu konuda deneyler yaptı. Turing’in bu çalışmaları önce dev bilgisayarlara dönüştü, sonra masaların üstüne kondu, küçüldü dizüstü oldu ve şimdi ellerimizde bir oyuncak oldu.

                Apple’ın “Siri” adlı yapay zeka yongasıyla tanışmayan ya da konuşmayan neredeyse kalmadı. Bu küçük oyuncaklarla ve bilgisayarla hepimiz iyi zaman geçiriyoruz ve hayatımızdaki bir çok sorunu hızlıca çözebiliyoruz. Ancak Turing bundan söz etmiyordu. Ellerimizde oyuncak olmuş bir boş zaman aracı değildi yapılmak istenen. Bilim adamları yapay bir insan zekası istiyordu.

                Peki neden olmadı? Bugün neden yapamıyoruz ve niçin hala gelecekte olabilecek teknolojileri bekliyoruz? Teknolojimiz yeterince gelişmedi mi? Aslında bu soruların yanıtı moore yasasında gizli.

Moore Yasası nedir?

mikroislemci-640x360
mikroişlemci – çipset – yonga

Gordon Moore’un  19 Nisan 1965 tarihli “Electronics Magazine” dergisinde yayınlanan makalesinden yola çıkarak teknoloji tarihine kendi adıyla geçen yasadır.

Moore yasasının temel mantığı şöyledir, mikroişlemciler (yongalar) içindeki transistör sayısı her onsekiz ayda bir kez iki katına çıkacaktır. (Gordon Moore 1975’te her iki yılda bir kez iki katına çıkacağını öne sürmüştür). Bu sayede işlem hızları ve sayıları da buna paralel olarak artacaktır.

Moore Yasası Grafiği
moore_yasasi

Moore Yasasının Gelişimi

Silikon yonga üzerinde bir devre (Mikroskobik görünüm)
Silikon yonga üzerinde bir devre (Mikroskobik görünüm)

Transistör sayısının iki katına çıkması tümleşik devrenin fiziksel boyutunun da dört katına çıkması anlamına gelmektedir. Bu durum hacimsel olarak devrenin büyük yerler kaplaması anlamına gelir. Bu yüzden silisyum yongalar kullanarak tümleşik devrelerin boyutları da küçültülmüştür. Silisyum yongalar üzerinde 65 Nanometre boyutuna kadar büyüklüklerde, yani 600 silisyum atomu boyutunda yapılar oluşturulabilmektedir. Basite indirgeyecek olursak eğer; bilgisayarlar her onsekiz ayda bir kez iki kat hızlanacak ve fiyatı artmayacaktır.

Moore Yasasının Aşılmaz Duvarı

Bugün kullandığımız yongalarda 20 silisyum atomu boyutuna kadar gelişme kaydedildi. Moore yasası bir elli yıl daha doğru kalırsa bilgisayarların insan beyninin sayısal işlem yapma gücünü aşacaklarını düşünmek akla uygundur. Bir kaç on yıl içinde bir kedi ya da köpek zekasında robotlar aramızda dolaşabilirler. Fakat bu gelişimin önünde artık bir fiziksel engel var.

Tahminlere göre yakın gelecekte (5-7 yıl gibi) bilgisayarlarda kullanılan yongalar 5 atom boyutuna kadar inceltilebilecek ve bu seviyeye kadar moore yasası geçerliliğini koruyacak. Ancak 5 atoma gelindikten sonra Heisenberg’in belirsizlik ilkesi devreye girecek ve artık elektronların nerede olduğunu bilemeyecek duruma geleceğiz. Yani elektronlar, o muhteşem hızlı işlerimizi yürüten yongaların dışına sızacaklar ve kısa devre olacaklar. Gönderilen emirler bilgisayar tarafından anlaşılamayacak ve “bum”. Işıltılı teknoloji dünyası duvara toslar.

Moore Yasasından Sonrası

Aslında bu döneme şimdiden bir ad verildi. Teknoloji dünyası bu döneme “Silikon sonrası dönem” adını veriyor. Ancak silikon sonrası döneme ait netlik kazanmış bir teknolojik gidişat yok. Bu yüzden elimizdeki veriler ışığında söylenebilecek söz; yakında sert bir duvara çarpabileceğimiz ihtimalidir. Bilim adamları kuantum bilgisayarlar ve paralel işlemciler ya da dna ve optik bilgisayarlar gibi yeni teknolojiler üzerinde çalışıyor olsalarda henüz hiç bir somut üretim ortaya konmuş değildir.

Henüz somut bir kullanımı olmasa da, gelecekte alternatif olması beklenen Kuantum Yonga
Henüz somut bir kullanımı olmasa da, gelecekte alternatif olması beklenen Kuantum Yonga

İnsanoğlu’nun şimdilik yetisini aşan bu durumdan ötürü büyük teknoloji firmalarında gelişimsel bir yavaşlama söz konusudur. Moore yasası çöküşünün farkında olan şirketler yeni bir keşif yapılana kadar zaman kazanmaya çalışmaktadır. Çünkü her yıl aynı hıza sahip ürünler çıkarmak bir süre sonra insanlar için anlamsız hale gelecektir. Bunu deneyimlemek isterseniz son 5 yıl içinde çıkan akıllı telefonları gözden geçirebilirsiniz. Sizce gerçekten işlem hızları ikiye mi katlandı? Yoksa sadece daha iyi bir görüntüsü mü var? Bunu test etmek için bilim adamı olmaya gerek yok. Aslında tüm insanlar her seferinde daha zeki olanı arıyor.

Sonuç olarak; Turing’in hayalleri Moore Yasası geçerli olduğu sürece olası bir fikirdi. Eğer işlemcilerimiz, yonga teknolojimiz katlanmaya devam etseydi, bir yapay zeka gücüne ulaşmak görebileceğimiz bir gelecekteydi. Ancak Turing’in hayalleri başka bir keşfin baharına kaldı.

Kaynakça
  • Gelecek 50 Yıl – 21. YY İlk Yarısında Hayat ve Bilim – John Brockman (Çeviri: Nurettin El Hüseyni – NTV Yayınları) – (Richard Dawkins – Moore Yasası Çocuğu)
  • Forbes – Life After Moore’s Law – Bill Dally – Nisan 2010 (http://www.forbes.com/2010/04/29/moores-law-computing-processing-opinions-contributors-bill-dally.html)
  • Olanaksızın Fiziği – Physics of the Impossible – Micho Kaku – 2008 (Çeviri: Engin Tarhan – Odtü Yayıncılık)
  • Geleceğin Fiziği – Physics of the Future – Michio Kaku – 2011 (Çeviri: Yasemin Saraç ve Hüseyin Oymak Odtü Yayıncılık)
  • Alan Turing: The Enigma – Andrew Hodges – 2013 (Türkiye’de e-kitap olarak rKobo)

 

Adem Işıkdere

Gazi Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Elektrik Öğretmenliği Mezunu
Bilim Tutkunu, Araştırmacı. Bilimdili'nde Yazar, Yayımcı ve Tasarımcı.

iletişim: isikdere@bilimdili.com

Yorumla

Yorum yazmak için buraya tıklayın...