DÜŞÜNCE Felsefe Yaşam

ORTA DÜNYA’DA SES SEMBOLİZMİ

Dünyanın en muhteşem fantastik evreninin banisi J.R.R. Tolkien hoca bilindiği üzere bir filoloji profesörüdür, uzunca bir süre ve çalışma neticesinde kurduğu evren ile inşa ettiği hikayelerinde kullandığı her ismi (yer adı, şahıs adı ve eşya adını) özenle seçmiştir. Bu adları seçerken bunları belli başlı semboller ve imgeler üzerine inşa etmiştir. Bize duyguları ve hisleri tam manasıyla hissettirmek için zarafetin timsali olarak kulağa hoş gelen Elf Lisanı’nı oluştururken karanlığın ve kasvetin dili olan ve kulağa sert gelen Kara Lisan’ı da icat eden, ses sembolizmini eserlerinde ustaca kullanan da yine J.R.R. Tolkien hocadır.

Ses sembolizmi, kısaca ses ile anlam arasındaki uyumdur. Yani kelimeyi oluşturan seslerlerle insan zihninde meydana getirdiği imge ve anlamsal boyutudur. Ses sembolizmi çalışmaları modern anlamda ilk olarak İsviçreli dil bilimci Ferdinand de Sasussure ile başlamış kabul edilir fakat temelleri Platon tarafından Cratylus adlı eserde atılmış ve nesnelere verilen isimlerle nesneler arasında bir benzerliğin olup olmadığı tartışılmıştır. Kısaca Saussure’ün anlam – ses ilişkisine yönelik dile getirdiklerinden yola çıkılarak şu sonuca varılabilir: Dilin temel unsuru olarak ses birimler, düşüncenin temel parçasıdırlar ve onlarsız düşüncenin belli bir şekil kazanması mümkün değildir. Sonradan Wittgenstein da ses ile düşünce veya ses ile anlam arasında var olduğu düşünülen bağın, nasıl olduğu meselesinin izahını anlam ve söz arasındaki ilişkiye odaklanarak vermiştir.

J.R.R. Tolkien, inşa ettiği evrende zannımca kimi duygular ve bazı hisleri bir kısım sesler üzerinde temellendirmiş. Böylece belli başlı seslerle, okura hissettirmek istediği duyguları daha kuvvetli bir şekilde sunmuştur. Bu sesler okununca, işitilince veyahut telaffuz edilince size gurur ve cesaret verebilir, içinize korku ve dehşet salabilir. Bunların hepsi Hoca’nın dildeki ustalığını ve maharetini göstermesinin yanı sıra eserlerdeki emeği ve derinliği de beyan eder.

Orta Dünya evrenindeki sesler ile bu seslerin sembolize ettikleri imge ve duygulara dair dört örnek vereceğim. Elbette bu tespitler eser dâhilindeki bahsedilen husus çerçevesinde aynı olan her sese tatbik edilemez.

Bu sesler ile çağrıştırdıkları mana ve hisler şöyledir. Bu başlıkları detaylandırıp örnekler verebiliriz:

 

M (Kötülük) : Genellikle kötü karakterlerin (ki yüzüklerin efendisinde kötü karakterler tam kötüdürler) adlarında, kendilerine mesken edindikleri yurtların adlarında bu ses önemli yer tutar ve okunurken baskın şekilde vurgulanıp okunur. Mordor, Melkor, Morgoth, Mairon, Morgul, Morannon (Kara Kapı), Morgai, Mirkwood gibi…

 

S (İhanet): Bir ihanet içine giren, dostuna, hizmet etmesi gereken ideale hizmet etmeyen yahut dostane ilişkiler kuruyormuş gibi görünüp başka niyetler güden karakterlerin sesidir.  Kuzeni Déagol’a ihanet edip ondan yüzüğü alan Sméagol gibi, Orta Dünya’ya iyilik için gelip kendi hükümranlığını kurmak için mücadele eden Saruman gibi veyahut evvelden Annatar (hediyeler veren) adıyla tanınırken içindeki kötülükle Melkor’a hizmet etmeye başlayan Sauron gibi…

 

G (Azamet): Söylendiğinde, işitildiğinde insana yüceliği, asaleti ve azameti tümüyle hissettiren bu ses, kelimenin ortasında bulunsa dahi vurgu ile okunduğundan etkisini göstermekte ve dimağa tesirini bütün gücüyle yerine getirmekte. Gandalf, Glamdring, Aragorn, Gil Galad, Gondolin, Gondor, Galadriel gibi…

 

B (Sadelik – Basitlik): Orta Dünya, coğrafyaların kaderini, tarihin akışını etkileyecek halklarla ve ırklarla doludur ama bunlardan herhalde en kayda değer görülmeyeni Hobbitler’dir. Hikayelerin sonlarında bu önemsiz görünen halkın büyük işler başardığını görürüz ama Hobbitler sadeliğin bir timsali gibidirler. Ne Elfler gibi azametli, ne Cüceler gibi güçlü, ne de İnsanlar gibi uzun boylu ve yapılıdırlar. Hobbitlerin hayatı, düşünce yapıları basitlik ve sadelik üzerine kurulmuştur. Onların bu sadeliği de isimlerinde de çift ses olarak geçen “B” sesiyle verilmiştir. Yani bu ses basitliği, sadeliği simgelemektedir. Genelde Hobbit isimleri ve yer adlarında kullanılması dikkat çeker. Bilbo Baggins, Bungo Baggins (Sonradan Frodo olacak), Bag End (Çıkın Çıkmazı), Bree, Bamfurlong, Barliman Butterbur gibi…

Yukarıdaki notlara ek olarak bir daha tekrar etmek isterim ki bu seslere bütün metinler boyunca aynı manayı yüklemek uygun olmayacaktır. Bu yazı da teori bazında bir yazıdır. Orta Dünya evreni gibi sonsuz araştırma konusu çıkacak bir deryadan bakalım daha neler keşfedilir?

Semih İPEK