Antropoloji Dil

Yalnızca 14 Kişi Tarafından Konuşulan Amazon Dili Kataloglandı

Dona Nelita Campos Rodriguez (İskonavacadaki adı Nava Nikadır) oğlu Elias Rodriguez Campos ile birlikte [Kaynak: Jose Antonio Mazzotti]

Şimdilerde yetmişinin üstünde olan Nelita Amazon’daki İskonava toplumunda yetişti. 1959’da o henüz bir genç kızken misyonerler onun yaşadığı yere vardı ve onlara daha cazip bir hayat vaat etti. Nelita, bu misyonerlere katılmış İspanyolca konuşmayı öğrenen küçük bir grup İskonavanın arasından biriydi. Fakat tam iki yıl sonra İspanyollar bölgeyi terk edince İskonavalar diğer bir yerli topluluk olan Şipiboların içinde eridiler.

Araştırmacı Mazotti Nelita’ya İspanyolca olarak ‘’İskonava mısın?’’ diye sordu. O ise biraz gönülsüzce “’İskonavayım!’’ diye cevap verdi.

Bugünlerde yalnızca 14 kişi İskonavaca konuşuyor.

Mazotti Tufts’taki lisans öğrencileriyle ve Lima Papa Katolik Üniversitesindeki meslektaşlarıyla Peru’daki İskonava dilini canlandırmak ve kataloglamak amacıyla yaptığı üç yılını alan çalışmasını yenilerde tamamladı. Ulusal Bilim Kurumu’nun Tehlike Altındaki Dilleri Kataloglama Programının maddi destek verdiği İskonava dilbilgisinin tasviri, 2.000 kelimeden oluşan bir kelime dağarcığı, İskonava şarkıları, ayinleri, av duaları, danslar ve ağızdan ağza geçen İskonava öykülerini kapsayan araştırma Peru halkının kültürel ve dilbilimsel çeşitliliği üzerine bir veritabanı oluşturdu. Bu çalışma ayrıca Tufts’taki ve Lima Papa Katolik Üniversitesindeki antropoloji ve dilbilimi öğrencilerinin dünya yüzünden süratli bir şekilde yok olmakta olan toplamda 6.000 dil arasından yaklaşık 3.000’inden bazılarını kataloglamak için kullanabilecekleri yöntemler hakkında bilgi edinebilecekleri kaynaklar sağlamış oldu.

İskonavaca çalışmasının sonucunda elde edilenlerin birçoğu şu adreste bulunuyor.

Ormanın içlerine doğru

Çalışma için alan araştırması doğudaki Pukalpa şehrinden çıkılan sekiz saatlik bir gemi yolculuğundan sonra Peru’nun Ucayali bölgesindeki Çaçi Bay denilen köyünde gerçekleştirildi. Bu küçük yerleşim yerindeki imkanların pek de gösterişli olduğunu söyleyemezdiniz. Burada kulübeler ve meyve bahçeleri bulunuyordu. Ne akan bir damla suyu ne elektriği ne de tuvaleti vardı. (Köylüler daha sonra köye gelen misafirler için bir tuvalet inşa ettiler.)

Burada yaşayan insanlar hayatlarını doğayla uyum içinde sade bir biçimde yaşayarak sürdürüyorlar. Mazotti onların çoğunlukla avize ağacı kökleri, tatlı patates ve ananasla beslendiklerini söylüyor. ‘’Arada bir balık avlarlar fakat bu yalnızca biraz daha fazla proteine ihtiyaç duydukları zaman olur.’’ diyor. Aynı zamanda hayvanları öldürdükleri için bağışlanma diledikleri, yiyecek sağladığı için avcı ve topluluk için şükranın ifade edildiği bir dua ve aynı zamanda şarkı olan bir şiirin okunduğu bir av ayinleri bulunuyor.

Mazotti, Nelita gibi çok az sayıdaki yaşlı insanın ve kısmen de olsa onların çocukları ve torunlarının da konuşabildiği İskonavacayı diriltmenin İskonava halkının kimlik bilincini korumasına yardım edeceğine inanıyor. O böyle yapmanın onları topraklarını ve miraslarını tehdit eden baskılara karşı direnme konusunda cesaretlendirebileceğini söylüyor. Bu tür tehditlerin arasında ormanların yok edilmesi, uyuşturucu kaçakçılığı, çevre kirliliği gibi olumsuzluklar var. Bu tür olumsuzluklar Peru’daki diğer 14 kabile dahil Latin Amerika’daki yerli halklar için de tehlike oluşturmakta.

Adı İskonavacada Vini Kora olan Don Pablo Rodriguez Sangana (Dona Nelita’nın eşi) oğulları Elias, German Campos ve torunu Lleverson Silvano Campos ile birlikte [Kaynak:: Jose Antonio Mazzotti]
Mazotti’ye göre yerli toplumları ve onların dillerini korumak dünya için önemli. Mazotti, ‘’Yerli topluluklar henüz Batı’nın ele geçirmediği Dünya’daki doğal çevrenin yüzde seksenini muhafaza ediyor bu yüzden bu insanların yaşamlarını alıştıkları gibi sürdürmeleri oldukça önemli.’’ dedi. ‘’ İskonavaca da bütün diller gibi bilgi birikimi, kültür, dünya görüşleri ve hatta bilimsel bilgileri bile bünyesinde barındırıyor. İskonavacayı yitirirsek kendi mirasımızı yitirmiş oluruz. Sonuçları bizler için acı olur.’’ diye devam etti.

Kaynak archaeologynewsnetwork.blogspot.com.tr

Çeviri: Melike Sönmez

bilimdili

Yorumla

Yorum yazmak için buraya tıklayın...