Astronomik komşularımız olan ve aynı yıldızın etrafında birlikte döndüğümüz bizden başka 7 gezegen daha var.
Bu gezegenleri işaret eden herhangi bir tabela ya da üzerilerinde isimleri yoktu. İnsanlar keşfetti ve isimlerini insanlar koydular.
İngiliz astronom William Herscel, 1781 yılında soğuk bir kış gecesinde yıldızlar gözlemliyordu.
Ancak alışık olmadığı bir cisme rastladı ve yıldızlardan gelen o mutlak parlaklığın arasında farklı bir ışık gördü. Herschel o an bizim Uranüs olarak bildiğimiz gezegeni keşfetmişti.
Keşfi takiben Herscel, araştırmalarına finansal destek sağlayan Kral III. George’un etkisinde kalarak gezegene Georgium Sidus adını vermek istedi.
Sonraki 5 ila 7 yıl içerisindeki bütün astronomi kitapları gezegenleri şu şekilde sıraladı: Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn ve George.
Bu sıralamanın göze battığına inan bir diğer gök bilimci Johann Bode, o zaman bilinen en uzak gezegen olan bu cisim için Uranüs adını önerdi.
Fakat bunun bir nedeni vardı. Diğer 6 gezegenin isimlerinin nereden geldiklerini bilince büyük anlam kazanıyordu Uranüs adı. İşte Güneş’e yakınlık sırasıyla gezegenlerin isimler ve mükemmel anlamları:
Merkür
Güneş Sistemi’nin en küçük ve Güneş’e en yakın olan gezgen üyesi. Kendisini çıplak gözle görmek neredeyse imkansız.
Genelde Güneş’in üzerinde siyah ufak bir nokta gibi görünmesi için bazı özel dönemleri beklemek gerekiyor.
Romalılar tarafından keşfedilen Merkür, Güneş’in etrafında saniyede 50 kilometrelik bir hızla dönüyor.
Bu nedenle Romalılar hız tanrısı olan Merkür’ün adını bu cisme verdiler. Diğer yandan Yunan mitolojisindeki Hermes isimli tanrı da tıpkı Merkür gibi hızıyla bilinir.
Venüs
Bize en yakın olan gezegendir ve ikinci sıradadır. Geceleri Ay’ın yakınlarında yıldızlardan biraz farklı bir parlaklığa sahip olan cisim Venüs’tür.
Parlaklığı onu gözle rahat bir şekilde görülür hale getirir ve kolayca yırt edilmesini sağlar. İnsanlar, 4000 yıldan daha uzun bir süredir Venüs’ün varlığından haberdar. Aynı zamanda doğdan batıya doğru dönen (saat yönünde) iki gezegenden biridir.
Parıltısı dolayısıyla Roma’lılar tarafından aşk ve güzellik tanrıçası olan Venüs’ün adını almıştır.
Bu tanrının Yunan mitolojisindeki karşılığı Afrodit’tir. İlk olarak Mayalılar tarafından gözlemlendiği düşünülse de Galileo tarafından Roma kayıtlarına göre belgelendi.
Dünya
Dünya’yı 16. yüzyılda Kopernik keşfetmiştir. Evet, üzerinde yaşadığımız şeyin de bir gezegen olduğunu keşfetmek uzun sürdü.
İsmi dilden dile, kültürden kültüre değiştiğinden size neden Türkçe’de Dünya dendiğini açıklayalım.
Dünya aslında Persçe, Dari, Paşto, Bengalce, Punjabi, Ürdüce, Hintçe, Yunanca, Aramice dillerinde ve Malezya dili, Endonezya dili ve Nepal dilinde de “Dünya” olarak anılır.
Tek tanrılı dini inanışların çoğunda insan bir yeryüzünde bir de ahirette iki farklı hayata sahiptir.
Şu anda yaşadığımız hayatın geçtiği yer bize daha yakındır. Bu nedenle Arapçadaki “daha yakın” anlamına gelen “dena” kelimesi Türkçe’ye Dünya olarak çevrilmiştir.
Mars
Merkür’den sonra en küçük ikinci gezegendir. Tıpkı Venüs gibi çıplak gözle görülebilir. İlk teleskop gözlemleri 1610’lu yıllarda Galileo tarafından yapılmıştır.
Gezegenin, Phobos ve Deimos adlı iki ayı vardır; bunlar, küresel olmayan tuhaf şekillere sahip uydulardır.
Mısırlılar bunu antik çağlarda bu cisme “kırmızı olan” adını verdiler. Muhtemelen, engebeli yüzeyinde yaygın olan demir oksid nedeniyle yaydığı kankırmızı renginden dolayı böyleydi. Renginden yola çıkarak gezegenin adı Roma’nın savaş tanrısı olan Mars’tan alındı.
Uydularının adı ise Roma mitolojisindeki Marsın, Yunan mitolojisindeki eşdeğeri olan Ares’in çocukları Phobos ve Deimos’tan geliyor.
Jüpiter
Jüpiter, Güneş Sistemi’ndeki en büyük gezegendir. Jüpiter tamamen hidrojen ve helyum gazlarından oluşur ve bu nedenle gaz devi olarak da bilinir.
İlk ayrıntılı gözlemleri Galileo tarafından yapılmıştır. Geceleri, gökyüzündeki en parlak üçüncü nesne olur.
Boyutundan dolayı Jüpiter, bütün gezegenlerin kralı olarak düşünülür. Böylece, haklı olarak tüm eski Roma tanrılarının baş tanrısı Jupiter’den adını almıştır.
En az 50 tane uydusu vardır ve çoğu Galileo tarafından keşfedilmiştir. Bu uydulardan Ganymade, Merkür gezegeninden bile daha büyüktür.
Ayrıca neredeyse görünmez 3 farklı halkası bulunan dev gezegenin Yunan mitolojisindeki karşılığı Zeus’tur.
Satürn
Satürn, Jüpiter’den sonra ikinci en büyük gezegendir ve aynı şekilde gazlardan meydana gelmiştir. Yoğunluğu o kadar düşüktür ki, bir bilye boyutuna küçültürseniz bir kovanın içinde yüzebilir. Ancak astronomik ölçülerle bu boyutlar kendi çekim alanlarını yaratırlar.
En dikkat çekici özelliği dev halkalarının güzelliğidir. Galileo tarafından tam olarak tespit edilememiş ve yanlış tarif edilmiştir. Ardından Christian Huygens 1655 yılında en kesin ilk tanımı getirmiştir.
Çıplak gözle görülen beşinci gezegendir. Adını gene bir Roma’nın tarım ve servet tanrısı Satürn’den almıştır ve 60’tan fazla uydusu vardır.
Bunlardan birisi Titan’da metan gazı Dünya’daki gibi atmosferik olaylar sergiler, uydusunda metan okyanusları bulunur.
Diğer yandan Enceladus uydusunda ise su okyanusları tespit edilmiştir, NASA yakın zamanda SELFI isimli uzay projesiyle bu uyduya gidecek ve olası yaşamın izlerini arayacak.
Uranüs
Buz devi olan Uranüs 7. gezegendir ve sistemimizin en soğuk ve rüzgarlı cismidir. Yazının girişinde bahsettiğimiz üzere, 1781’de William Herschel tarafından yanlışlıkla keşfedilmiştir.
Venüs’ten sonra saat yönünde dönen ikinci ve son gezegen Uranüs’tür. Bu iki gezegen haricinde Dünya dahil diğerleri saat yönünün tersinde hareket ederler.
Uranüs adını öneren Johann Bode, Roma-Yunan mitlerine bağlı kalarak sıralama yapma akımına sadık kalmak istedi.
Adını doğrudan Yunan mitolojisindeki gök tanrısı Uranüs’ten aldı. 27 uydusu bulunuyor ve oldukça dondurucu sıcaklıklarla boğuşuyor.
Neptün
Uranüs’ten sonra sekizinci ve son gezegendir ve bir buz devidir. Uranüs gibi mavinin farklı tonlarını yansıtan bir renge sahiptir.
Oldukça uzakta olduğu için çıplak gözle görmek imkansızdır. Varlığı matematiksel olarak ispatlandıktan sonra gözlemlenen ilk gezegen olmuştur.
Adını Roma deniz tanrısı olan Neptün’den almıştır. 6 farklı cüce gezegen ve 13 uydu yörüngesinde dolanır.
Triton isimli uydu diğer uydulardan zıt yöne hareket eden ve en büyük boyutlara sahip uydusudur.
Kaynak: https://biliyomuydun.com/142565
https://www.scienceabc.com/nature/universe/how-did-the-planets-get-their-names.html