Ahmed Fanakati
Kubilay Han döneminde Yuan Devleti dört sınıftan oluşmaktaydı. En tepede Moğollar, sonra Batı-Orta Asyalılar, Kuzey Çinliler ve Güney Çinliler gelmekteydi. Dört sınıfın haricinde İranlılar, Araplar ve Süryanilerde bulunmaktaydı. Yuan Devletinin nüfusunun çoğunluğunu Han Çinlileri oluşturmaktaydı. Geriye kalanını da 3000 bin kişilik batı ve orta Asyalı Müslümanlar oluşturmaktaydı. Çinliler devlet kademelerinden ziyade orduda komuta anlamında çoğunluktaydı. 1279’da kurulan Yüan Hanedanlığının mali işlerinin başında bölge insanı olan Çinlilerden ziyade Müslümanlar getirilmekteydi. Çinlilerin Moğollara karşı tutumları ve Moğolların üstünlüklerini kabul etmemeleri bir güven sorunu yaratmıştı. Dahası, Kubilay Çinlilerin kendisine isyan edebileceğini veyahut Çinli devlet adamlarının arkasından iş çevireceğine yönelik düşüncelere sahipti ve böylece Çinliler devlet kademelerinden uzaklaştırılmaktaydı. Müslümanlar ise Moğolların üstünlüğünü kabul etmeleri, onlara Çinlilerden daha bağlı olmaları ve Müslümanların ticarette ve ekonomide iyi anlamaları, onların bu alanda öne çıkmalarına neden oldu. Bu nedenledir ki Yuan devletini kurulmadan önce ve kurulduktan sonra Müslüman bürokratlar devlet içerisindeki varlıklarını Kubilay Han sayesinde arttırdılar. Fakat Müslüman bürokratların nüfusunun devlet içerisinde artması, Çinli bürokratlar tarafından muhalefetle karşılanmış, Çinli ve Müslüman devlet adamları arasında bir takım çekişmelere sebebiyet vermişti.
Kubilay Han, kendinden önceki Moğol Hanları gibi bütün dinlere müsamahalı davrandığından ötürü Hz. Muhammed’i imparatorluğunun dört peygamberinden biri ve İslam’ı da dört dinden biri olarak kabul etmekteydi ve Kubilay Maliye alanında Müslümanlara güvenmekteydi. Bu vesileyle Müslüman Maliye Nazırları Yuan devletinde görev almaktaydılar. İlk olarak 1279’da Buharalı Sait Acal nazır oldu. Ölümünden sonra onun ardından Ahmed Fanakati maliyenin başına geçti.
Hayatı
Ahmed’in kökeni hakkında farklı görüşler bulunmaktadır. Kendisi bugün Özbekistan sınırları içerisinde bulunan ve Taşkent şehrinin güneyinde bulunan Banakat şehrinde Dünya’ya geldiği ve köle olarak Moğollarca alı konulduğu belirtilmektedir. Bu bölgede İranlılar, Araplar ve Türkler yaşamaktaydı. Kimi araştırmacılar onu Müslümanlaşmış Türk olarak kabul ederken, kimisi de İranlı olarak kabul etmektedir. Fakat yukarıda da dile getirdiğimiz birincil kaynaklarda Ahmed’in kökenini açıklayabilecek bilgiler bulunmamaktadır ve kaynaklarda onun için sadece Semüren(Western İmmigrant) ibaresi bulunmaktadır.
Ahmed, tarihi kaynaklarda ilk olarak Çengiz Han’ın kayınbiraderinin mensup olduğu boy olan Kongrat ailesinin önde gelen isimlerinden bir şahsiyetin uşağı idi. Sonrasında Ahmed Yuan devletinin Kuzey Çin’deki başkenti olan Kaiping(Shangdu)’e Kubilay Han’ın kölesi olarak geldi ve burada Han’ın eşi olan Çabi’ye hizmet etti. Daha sonra Ahmed Kubilay’ın dikkatini çekip, güvenini kazanarak ona hizmet etmeye başladı. Bergreen de Marco Polo’dan alıntı yaparak “üzerinde büyük etkiye ve itibara sahip olduğu han, onun çok sevdiği için her türlü özgürlüğe sahip, akıllı ve güçlü bir adam…” şeklinde yazmaktadır.
Kubilay Han ise Ahmed’i şöyle betimlemektedir; “…clarify the way of Heaven, investigate the principles of Earth, and exert himself in Man’s affairs. (…cennetin yolunu gösteren, yeryüzünün oluşumunu araştıran ve kendisini insanlığın meselesine adayan.)”
İtalyan seyyah Marco Polo ise Ahmed’i çıkarcı, açgözlü ve zeki olarak tanımlamaktaydı. Bu nedenledir ki başta Polo olmak üzere Çinli bilginlerin ve devlet adamlarının tamamı ona karşı muhaliftiler ve onu görevini kötüye kullanmakla suçlamaktaydılar. Ayrıca Polo onun kadın düşkünü olduğunu belirtmektedir. Ayrıca Polo’da Ahmed’in Büyük Han üzerinde güçlü bir etkiye sahip olduğunu yazmaktadır: “Şu kişi efendimize karşı suç işledi ve ölmeyi hak ediyor.”, Büyük Han da ona şöyle dermiş : “Nasıl istiyorsan öyle yap.” Polo’nun verdiği bilgi abartılı bulunsa da Büyük Han ile olan iletişiminin ne kadar sıkı olduğunu göstermektedir.
Ahmed Fanakati Dönemi Öncesi Uygulanan Devlet Politikaları
1211’den 1279 yılına kadar Moğollar Çin’in Kuzey ve Günay sahasına akınlar düzenlemekteydiler. Çingiz Han zamanında Pekin alınmış ve Kuzey Çin’deki Moğol hakimiyetinin önemli şehirlerinden biri olmuştu. Moğolların Çin’e yaptığı seferler boyunca Çin’in tarım üretiminde küçülme meydana gelmişti. Bunun en önemli nedeni Moğolların tarım arazilerini hayvanları için otlaklara çevirmeleri idi. Böylece Çin ekonomisinin büyük bölümünü işgal eden tarım gerilemeye başladı ve çiftçiler Moğollar tarafından alıkonularak üretimde azalma meydana geldi. Tarım arazilerine karşı yapılan politikanın dışında, Moğolların köylülerin üzerine ek vergiler getirmesi mevcut ekonomik koşulları daha da zorlu bir sürece sokmuştu.
Kubilay Han devletinin kuruluş sürecinde devlet gelirlerini askeri alanda kullandı. Shang du ve Da du gibi başkentler yaptırtması, eğlenceler tertip ettirmesi, askeri seferleri arttırması, sanata teşvik vermesi, yolları onartması, kendisi için doğum günü partileri vermesi ve önemli günlerde eğlenceler düzenlemesi devlet hazinesi tarafından karşılandı. Ayrıca Kubilay’ın Arık Buka isyanı ve yukarıda belirtiğimiz Song ülkesine karşı giriştiği mücadelesi de ekonomiyi başka yönden etkiledi. Dahası bu dönemde Kore’deki isyanlara karşıda askeri destekte bulunması, iyi durumda olmayan devletin ekonomisinin gidişatını daha da kötüleştirdi.
İsyanların yanı sıra, Moğollarda iletişim son derece önemliydi ve Çengiz Han zamanında posta teşkilatları kurulmuştu. Moğol imparatorluğunun genişlemesiyle posta menzilleri de genişlemeye devam etti. Kubilay Han kendi hanedanlığında posta yollarını onarttı ve çevrelerine ağaçlar diktirtti. Ayrıca posta teşkilatlarının civarlarına konutlar inşa ettirdi ve postacılar için 200.000 at edindi. Pekin’i iki büyük nehri Sarı ırmak ve Mavi ırmak ile birleştirdi.
Kubilay Han devletin içinde ekonomik sorunların farkında idi. Ayrıca yeni yapacağı seferler içinde kendisine mali destek lazım idi. Hem devletin ekonomik sorunlarını giderebilecek, hem de yeni fetihler için parasal desteği sağlayacak bir maliyeciye ihtiyaç duymaktaydı. Bu sebeple devletin maliye kolunu Ahmed Fanakati’ye bıraktı. Kubilay Han’a göre Ahmed, devletin elde etmek istediği gelirleri toplayabileceğine, vergi mükelleflerini arttırabileceğine, devlet tekelinde olan temel gıda ve eşya yapımında kullanılan temel maddelerin ücretlendirmelerinde artış yapabileceğine inandı.
Ahmed Fanakati’nin Kariyeri ve Uyguladığı Mali Politikalar
Yukarıda da dile getirdiğimiz gibi, Ahmed Yuan devletinde ilk olarak Kubilay Han’ın eşi Çabi’ye hizmet etmişti. Kubilay Han’ın onun bilginliğini ve ikna kabiliyetindeki üstünlüğünü görmesiyle birlikte devlet kademesinde yer almaya başladı. Devlet kademesinde ilk atandığı görev ise 1262 yılında baş devlet sekreterliği (Cheif Administrator, Ping Zhang Zheng Shi) idi. Baş sekreter olarak nüfus sayımı yaptırdı ve yeni vergi mükelleflerini belirlerdi. Kuzey Çin’de yaptığı nüfus sayımında vergi verecek kişi sayısını 1.418.499 olarak saptadı. Yine Ahmed döneminde 1274 yılında yapılan bir başka nüfus sayımında vergi mükelleflerinin sayısını 1.976.898 olarak belirlendi.
Hane sayısının artımı dışında, göreve ilk geldiği dönemde tüccarların vergi yükümlülüklerini ağırlaştırdı ve bununla birlikte mevcut tarım arazilerine yeni vergiler ekledi. Ahmed’in vergi sisteminde Semüren kökenli tüccarlar ve çiftçilerden daha az vergi alırken, yerli ahaliden ekstra vergiler topladı. 1271’de tüccarlardan 4.500 külçe gümüş vergi alırken, bu rakam 1286’da 450.000 külçeye çıktı. İlk rakam sadece kuzey Çin’e ait olmakla birlikte ikinci rakam Güney Çin’den toplanan vergiyi de kapsamaktadır. Ahmed görevinin ilk yıllarında vergilere odaklı gelir sağlamaya çalışırken başka görevleri de üstlendi.
1262’de Baş Genel sekreter olmasıyla birlikte imparatorluğun lojistik departmanından sorumlu oldu. Tuz gelirlerini arttırırken, tahıl rezervlerinin büyümesini destekledi. Devletin ana madde ve temel gıda ürünlerindeki üretimini devlet tekeline aldı. Temel maddelerin devlet tekeline alınmasıyla birlikte Çin kaynakları onu bu politikaları üzerinden eleştirdi ve onun uyguladığı tekeller üzerinden kendini zenginleştirdiğini belirtti. Fakat zimmetine kaynak aktarma gibi bir durum görevinin başlangıcındayken olması mümkün değildi. Gerekçesi ise Ahmed bu dönemde Yuan ekonomisine tam anlamıyla hakim değildi çünkü Mabeyn dairesine yaptığı politikalar üzerinden hesap vermek zorundaydı ve bu doğrultuda Ahmed’in hesapları denetlenmekteydi. Chang Vın-Chien Mabeyn Dairesinin başında idi ve Chang, Ahmed’in en büyük düşmanıydı ve Ahmed’in amacı bu daireyi Chang’ın elinden almaktı. Cang ise Mabeyn dairesinin Ahmed’e teslim edilmemesi gerektiğini ve yetkilerine dokunulmadan kalmasını gerektiğini savunmaktaydı.
1264 yılında Ahmed’in yandaşlarının arasında kavga çıktı ve bu durum Ahmed’in itibarını sarstı. Taraftarlarını kontrol edememekten dolayı Moğol mahkemesince yargılandı ve dayak cezasına çarptırıldı. Ahmed mücadele ettiği Çinli bürokratlar önünde küçük düştü ve giderek yükselme hırsı arttı. Yaşanan küçük düşürücü olayın ardından Ahmed İmparatorluk Harcamalarını Düzenleme Dairesine başkan olarak atandı. Bu andan itibaren bir takım ürün gurubunu devletin tekeline aldı. Mançurya’daki keten üretimini, Chın-ding ve Shun-tien’deki altın ve gümüş döküm hanelerini devlet tekeline aldı. Ahmed her şeyi tekelleştirerek vergilendirilmedik hane, ürün ve maden bırakmadı. Bu sayede devletin gelirlerinde artış meydana geldi.
1270’de Kubilay Han Ahmed’i maliyenin farklı bir koluna atayınca, sarayda muhalefetle karşılandı. Çin kaynakları onu adam kayırmacılıkla, deneyimsiz ve kalifiye olmayan Müslümanları devletin önemli noktalarına getirmekle suçlamaktadır. Adı geçen kaynaklar her ne kadar Ahmed’i çıkarcılıkla ve zimmetine para aktaran bir adam olarak tanımlasa da bu dönemde Yuan meclisi Ahmed hakkında çıkan suçlamalardan çok devlete sağladığı gelirler üzerinden onu değerlendirmekteydi. Ahmed’in yeteneği ve baskı gücü sayesinde ekonomi de kıpırdanmalar meydana gelmekteydi. Ayrıca Kubilay Han’ın Müslümanları devlet kademesine getirmesiyle birlikte Çinliler ile Müslüman devlet adamları arasında çekişmeler yaşandığını yukarıda dile getirdik. Ahmed’in bu dönemde suçlandığı bir başka konu ise insan kayırmacılığı(nepotism) idi. Ahmed devlet kurumlarının mevcudiyetini genişleterek buraya kendi fikirlerine bağlı insanları yerleştirmekteydi. Asıl amaç Çinli bürokrat ve aristokratlara karşı devlet içerisinde kendi çevresini oluşturarak, kendisine yapılan muhalefeti yıkmak idi. Zamanla bu muhalefeti kısmi şekilde kırarak bulunduğu mevkide güçlendi.
Bir yandan Da du sarayındaki muhalefetle uğraşırken diğer yandan mali politikalarını uygulamaya her alanda devam etti ve devlet kademesinde yeni bir bölüme atandı. 1270’de Devlet Meseleleri başkanlığına (Department of State Affairs) getirtildi. Fakat Ahmed burada pek fayda sağlayamadı ve kurum kapatıldı. Akabinde Ahmed Baş Sekreterlik görevine geri döndü. Eski görevine döner dönmez Honan’daki Cun Shü Cov’un 1.037.070 cin yani 625.000 ton demir kotası vardı ve bunun beşte birinin tarım aleti yaparak çiftçilere tahıl karşılığında satılmaktaydı. Tuz tekelinde gelirler 1271’de 30.000 altın iken, bu miktar 1286’da 180.000 Ting’e çıktı.
Yeni bir yasa daha çıkartarak insanlara bakırdan yapılma tarım aletlerini yasakladı ve bunu devlete özel bir hale getirdi. Ayrıca çay, içki, sirke, altın ve gümüş gibi iyi para getiren maddeleri de devlet tekeline alarak devletin gelirlerini arttırdı.
Tekelleşme hareketinden sonra Ahmed Tahıl Ambarı Müdürü oldu ve akabinde Düzenli Alım Dairesini kurdu. Bu daire savaş ve kıtlık ihtimaline karşın gıda malzemelerini stoklamaktaydı. Fakat Düzenli Alım Dairesi ile Denetimli Yönetim Dairesi üretim fazlası gıda maddelerini ya zorla devlet tekeline geçirirdi ya da piyasanın altında fiyatlarla satın alırdı.
Ahmed iki yıl sonra Mabeyn Dairesine başkâtip oldu ve imparatorluğun Hazine Denetçisi olarak atandı. İmparatorluğun ekonomik durumunun farkındaydı ve yetkilerini fazlasıyla kullanmaktaydı. Ayrıca Ahmed’in kadınlara düşkün olduğunu Marco Polo tarafından yazılmaktaydı. Ahmed imparatorluğun içinde çeşitli daireler açmaktaydı. Bu daireleri bir takım insanlara vermekteydi. Dairelere atanan insanlar bu atama karşılığında kız çocuklarını ve hatta eşlerini Ahmed’e bağışlamaktaydı. Bu sayede Ahmed kendi haremini oluşturdu.
1270’li yıllarda Kubilay’ın Budist ve Konfüçyüsçü danışmanları doğal sebeplerden ötürü birer birer ölmekteydiler. Liu Binğ-conğ 1274’te, Şı Tian-dzığ 1275’te, Cav Bi 1276’da, Yav Şu 1279’da, Dov Mo 1280’de ve Phags-pa Lama 1280’de öldü. Dolayısıyla Ahmed karlı çıkan taraf oldu ve Maliye Nazırlığına yükseldi. Devlet kademesinde hızla ilerledi ve muhalifler ölünce şahsi politikalarını rahatlıkla icra etti. Ayrıca tarihçi Morris Rossabi İranlı tarihçi Reşüddin’in Ahmed hakkındaki görüşüne de yer vermektedir. Ona göre: “Ahmed vezaret makamına yaklaşık 25 yıl onurla doldurdu.” yazmaktadır.
Çinli bilginler Ahmed hakkında olumsuz düşüncelere sahipti. Onlara göre Ahmed vergilerden hem devlete hem de kendine kişisel gelir elde etmekteydi. Sonrasında bu durum onun güçlenmesine ve çeşitli alanlarda suiistimallere yol açtığını belirtmekteydi. Song hanedanlığı fethi sırasında bir tartışma söz konusu idi. Ahmed Song parası yerine kâğıt para kullanımını önerirken, Çinli bilginler Song parası kullanılmasına devam etmekten yana idi.
Bir diğer gerekçede Moğol komutanı Bayan’ın bölgedeki para biriminin kullanımına devam edeceği sözü idi. Çinli yetkililer Kubilay’ın bu sözden dönmesini şahsının güvenilirliğini kaybedeceğini belirtmekteydiler. Ayrıca onlar izlenecek en iyi yolun tartışmasını yaparken, Ahmed fırsattan istifade ederek Yuan kâğıt parasının kullanımı için Büyük Han’ı ikna etti. Sonrasında Song parasının yerine yeni Yüan kâğıt parası aldı ve ceza niteliğinde elliye bir oranda döviz kuru uygulandı.
Uygulamakta olduğu politikalar, kendi korku imparatorluğu yaratması ve üst üste kâğıt paralar basması, yabancı ve Çinli tüccarların kâğıt paraya olan güvenini sarsmış ve tüccarlar madeni paraları ellerinde tutmaya başlamışlardı. Kağıt paraya karşı oluşan güvensizlik paranın piyasadaki dolaşımını azalttı. İmparatorluğun fazladan bastığı paralar piyasada değer göremeyince otomatik olarak enflasyonu tetikledi. Böylelikle kağıt para değersizleşmeye başladı ve tüccarların sattıkları ürünlerin fiyatlarında artışlar meydana geldi.
Ahmed ünü sayesinde imparatorluğun çeşitli mevkilerine kendisi gibi Müslümanları atamaktaydı. Çinli devlet adamları her ne kadar Ahmed’in atamalarına itiraz ettiyseler de Kubilay Han Ahmed’in yaptığı atamaları kabul etti. Çin kaynakları da çoğunlukla Ahmed’in yakın çevresini devletin kademelerine doldurduğunu beyan etmektedir. Özellikle oğlu Mesut’u Hang-cov’a Duragacı olarak, Hüseyin’i Da-du’ya yönetici, diğer oğlunu da askeriyede komutan olarak atamıştı.
Kubilay’ın Budacı ve Konfüçyüsçü danışmanları Tien-dzığ ve lien Şi-şien Ahmed’in vergi politikalarına karşı çıkmaktaydı. Bilginlere göre Ahmed’in vergi politikası halkın altından kalkamayacağı problemlere yok açmaktaydı. Ayrıca onu hainlikle suçlamaktaydılar. Ahmed’de kendisine yöneltilen iddialara karşılık Budist ve Konfüçyüsçü danışmanları para aklamakla suçlamaktaydı.
Ahmed güçlenmeye başladıktan sonra düşmanları aleyhinde çeşitli komplolar üretmeye başladı. Örneğin Moğol Komutan Bayan hakkında yaptığı suçlama idi. Bayan yaptığı seferden zaferle yurda döndüğünde yerel bir yetkili ona yeşim tokalı kemer hediye etmek istedi. Fakat Bayan bunu kabul etmedi. Ahmed bu olayı fırsat bilerek Bayan’ı yeşim taşı çalmakla suçladı. Bayan Büyük Han tarafınca sorgulandı ve suçu kanıtlanamadı. Nihayetinde Ahmed sayesinde gözden düştü.
Bir diğer hadise ise Dzui Bin hakkında tahıl çalıp yetkilerini kötüye kullandığına dair bir suçlama ortaya attı. Akabinde 1280’de Dzui bin ve iki arkadaşı hakkındaki suçlamalar kabul edilerek idam edildiler.
Ahmed yönetimde sadece tek bir kişiden korkmaktaydı oda Kubilay’ın oğlu Cingim idi. Cingim Ahmed’den nefret etmekteydi. Cingim Çin kültürünü benimsemiş bir prens idi. Çince konuşup yazabiliyordu ve Ahmed’e karşı Çinli bilginleri desteklemekteydi. Cingim Ahmed’in görevini kötüye kullandığının farkında idi ve buna muhalif olmaktaydı. Hatta Ahmed Cingim’i devre dışı bırakabilecek bir mahkeme kurmaya kalkınca Kubilay buna izin vermedi. Nihayetinden Cingim taraftarları Ahmed’in sonunu getirmekteydi.
Ölümü
Çinli Muhalifler Ahmed’i ortadan kaldırmanın yollarını aramaktaydılar ve nihayetinde bir plan geliştirdiler. Planı düzenleyenler Wang Zhu ve Gao Heshang adlı iki Çinli idi. Kubilay Han oğlu Cingim ile birlikte sefere çıkmak üzere saraydan ayırılırlar ve devlet naipliği Ahmed’e bırakılır. Bir süre sonra habercilerden biri saraya ulaşır ve Ahmed’e Prens Cingim’in saraya geleceğini bildirir. Cingim’in saraya geliş sebebi ise gizli bir Budist toplantısının Da du’da gerçekleştirilecek olması idi. Bunun için de Ahmed devlet adamlarını acilen topladı. Wang ve Gao saray içerisinde beklerken Ahmed’in karşılama salonuna girildiği görüldü. Bunun üzerine iki Çinli suikastci harekete geçtiler ve Ahmed’i bronz çekiç ile öldürdüler. Nitekim kurdukları plan başarıyla sonuçlandı. Ahmed 10 Nisan 1282’de Çinli muhalifler tarafından öldürüldü.
Sonuç
Yüan ekonomisi ticarete ve tarıma dayalı bir ekonomi idi. Fakat Moğollar zamanında ekonomiyi sekteye uğratan unsur seferlerdi. Bir yanda Koryo diğer yandan Song Devletine yapılan seferler imparatorluğun ekonomisini olumsuz etkiledi. Ahmed’in başa gelmesiyle birlikte başlangıçta uyguladığı vergi politikaları devlete gelir getirdiyse de bu durum kalıcı olamadı. Ahmed’in başlangıçta başarılı olup da kariyerinin sonlarına doğru düşüşte olmasının gerekçesi uyguladığı politikaların uzun vadeli olmayışı idi. Ayrıca Ahmed’in makam hırsı ile birlikte işgal ettiği mevkileri kendi şahsi çıkarları için kullanması Moğol imparatorluğuna zarar vermekteydi. Bir nevi bulunduğu hanedanlığın içinde kendi hanedanlığını kurmaktaydı.
Ayrıca imparatorluğun para birimini madeni para birimlerinden, kâğıt paraya geçmesine vesile olması imparatorluğa büyük zarar verirken kendisini zenginleştirdi. Uyguladığı para politikasında kâğıt paranın değerini belirlemeden dönüşüm sağlaması da toplum içinde karmaşaya neden oldu. Her ne kadar bunu Song Devletine karşı yapılan seferlerin ağır ekonomik kayıplarını gidermek amaçlı yapmış olsa da bu politikanın sonucunda mevcut para biriminin de güven kaybetmesine neden oldu. Para birimin dışında devlet içerisinde kendi kadrosunu oluşturmaya çalışması ve çevresindeki insanlardan düşük vergiler alması da halk arasında kendisine karşı kötü izlenip yarattı. Bu izlenim Çinli aristokrat ve bürokratlara da yansıdı. Neticesinde ise kendisine suikast düzenlendi ve öldürüldü. Han Çinlileri gözünde kahraman ilan edildi.
ATWOOD, P. Christopher, Encyclopedia of Mongolia and The Mongol Empire. Bloomington: Facts On File, Inc., 2004.
BARTOLD, V. Vladimiroviç, Moğol İstilasına Kadar Türkistan, Haz. Hakkı Dursun Yıldız. İstanbul: Kronik Kitap, 2017.
BERGREEN, Laurence, Marco Polo, Çev. Mine Zeybekçioğulları. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2018.
EAGLETON, Catherine & WILLIAMS, Jonathan, Paranın Tarihi, Çev. Fadime Kâhya. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2013.
EBERHARD, Wolfram, A History of China, https://www.gutenberg.org/files/17695/17695-h/17695-h.htm. (Erişim 28.04.2019).
GAOHUA, Chen, The Capital of Yuan Dynasty. Hong Kong: Silkroad Press, 2015.
HAW, G. Stephen, “The Persian language in Yuan-dynasty China: A Reappraisal”, East Asia History, IX, (2014): 5-32.
HOLCOMBE, Charles, Doğu Asya Tarihi Çin Japonya Kore Medeniyetin Kökenlerinden 21. Yüzyıla Kadar, Çev. Muhammed Murtaza Özeren. İstanbul: Dergâh Yayınları, 2016.
KÜÇÜKYALÇIN, Erdal, Dönüm Noktalarıyla Japon Tarihi Samuraylar Çağı. İstanbul: İnkılâp Kitapevi, 2013.
MAY, Timothy, The Mongol Empire. Edinburgh: Edinburgh University Press, 2018.
D’OHSSON, Abraham Costantin Mouradgea, Moğol Tarihi, Haz. Ekrem Kalan. İstanbul: IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 2014.
POLO, Marco, Seyahatname, Çev. Leyla Tonguç Basmacı, İstanbul: Alfa Yayınları, 2018.
ROSSABİ, Morris, Kubilay Han, Çev. Özgür Özol. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2015.
—–, The Cambridge History of China Volume 6, Ed. Denis Twitchett – John K. Fairbank. Cambrigde: Cambrigde University Press, 2008.
—–, A History of China. Sussex: Wiley Blackwell, 2014.
ROUX, Jean-Paul, Moğol İmparatorluğu Tarihi, Çev. Aykut Kazancıgil-Ayşe Bereket. İstanbul: Kabalcı Yayınevi, 2001.
TANCÎ, Ebû Abdullah Muhammed İbn Battûta, İbn Battûta Seyahatnamesi. İstanbul,Yapı Kredi Yayınları, 2018.
WEST-ENDICOTT, Elizabeth, Mongolian Rule in China Local Administration in the Yuan Dynasty. Boston: Harvard University Press, 1989.
http://www.iranicaonline.org/articles/banaka-benaka-in-jovayni-fanakat-the-main-town-of-the-medieval-transoxanian-province-of-sas-or-cac-to-be-dist. (Erişim 08.04.2019).