“Kazak” gazetesi, Kazak halkı aydını, edebiyatçı Ahmet Baytursunoğlu tarafından Şubat 1913 ve Eylül 1918 yıllar arasında Orenburg şehrinde 265 sayısı çıkarılmıştır. Bunun 255 sayısı Kazakistan’da arşivde korunmaktadır. “Kazak” gazetesinde Kazak halkının siyasi hayatının önemli meseleleri, örf-adetlerden eğitime, edebiyattan tarihe, şecereler tarihi ve siyasi haberleri hakkında önemli makaleler yazılmıştır. Özellikle de Türk halkının Yeni Yılı Nevruz bayramı hakkında da birkaç makaleler yazılmıştır. O makaleleri derleyip sizlere sunmak istedik.
“Kazak”, 1913, N15, 9 Mart. Orenburg, sayısında Nevruz hakkında böyle bir yazı yayınlanmıştır:
“Nevruz, Kazakça yılbaşıdır. Eskiden beri her yerde Nevruz geldiğinde kurbanlar kesilip, milli yemekler pişirilip, köy köy dolanır, evlere girip yaşlıların duasın alıp, birbirleriyle görüşüp, eğlenceler düzenlenmiştir. Bu dönemlerde Nevruz’un hangi ayda, hangi tarihte olacağı hakkında türlü fikirler söylenmiştir. Birileri Nevruz’u 1 Mart’ta, birileri ise 9 Mart’ta geleceğini söylemiştir, herkes kendince Mart ayında eski yılın bitip, yeni yılın başladığını düşünerek birbirlerine “Yılbaşı hayırlı, uğurlu olsun” diye iyi niyetlerini bildirmiştir.
Rusların yılbaşı kış ortasında, en soğuk mevsimde geliyor. Bizim yılbaşımız ise Nevruz, Mart ayının başında ya da ortasında gelir, bunu gerçek anlamda yeni yıl dememizde bir neden vardır. Çünkü havalar ısınmaya başlar, karlar erir, hayvanlar yaz mevsiminin yakın kaldığını bilip yavrulamaya başlar. Ağaç, çiçekler kar altından çıkıp, filizlenmeye başlar, güneş te artık yeryüzüne sıcak nurun döküp durduğu güzel mevsimde gelir. İşte, tabiatın böyle güzel mevsiminde bizim yeni yılımız Nevruz gelir. Biz örf-adetimizi unutturmadan, Mart ayının bir tarihin yeni yıl olarak seçerek belirlesek diyoruz.
Bu hakkında bilenler “Kazak” gazetesinde yazabilir, bizim Yeni Yılımız-Nevruz’u
“Kazak”, 1915, N110, 9 Mart, sayısında ise Çin takvimine göre, tavşan yılı hakkında malumatlar vermiştir. Yeni yıl Nevruz geldiğinde takvimin değişip, o yılın halk için hayırlı olup olmayacağı hakkında kendi fikirlerin yazmıştır:
“Bugün yılbaşı Nevruz geldi. Çin takvimine göre, “kaplan” yılı gidip artık “tavşan” yılı geliyor. “Tavşan”, halk için zor yıldır. Ben bu senem 4. Tavşan yılımdır. Geçirdiğim 4 tavşan yılların sayarsam, bu yılların halk için kolay olmamıştır. Tavşan yılı ne hayvana, ne insanlara iyi gelmiştir.
1880 yılı tavşan yılında kıtlık olup, bozkırlarındaki hayvanlar ölmüştü. Kar eridiğinde her yer ölü hayvanlara dolup taşımıştı, çocukken bundan korktuğumu hatırlıyorum. Birde o yılı açlık olmuştu. Böylece, yaşlılardan bu senenin çok ağır olduğunu duymuştum.
1892 yılı tavşan yılın da Kazaklar için ağır geçmişti, Rusya’da da açlık olup, vebadan çok sayıda insanlar ölmüştür. Bu tavşan yılında Orenburg’da okuyordum. Karnımızın aç olduğunu şikâyet ettiğimizde, şimdi yiyip içtiklerimizi de bulamayanların olduğunu söylemişti.
1904 yılındaki tavşan yılında Kazaklar için ağır geçmemişti. Ama Rusya ile Japon ülkesi arasında savaş olup, insanlar öldü. Bu savaşın ağır tarafı Kazaklara dokunmuştur. Ama insanlara düşen ağırlığın hayvanlara düşmemesi halkı biraz olsa da mutlu ediyordu. Eski kıtlık gibi hayvanlara gelen ağırlık Kazaklar için zor olacaktır. Ama bu sene savaş vergisi alınacakmış. Her şey pahalı olmuştu. Ama her şeye rağmen, Kuday kıtlığı vermesin başımıza. Kıtlık olsa halk eskisi gibi hemen ayağa kalkamayabilir. Bu tavşan yılından artık iyi şeyler umut ederiz.
Nevruzla kutlar, yeni yıl hayırlı, uğurlu olsun!”.
Lazzat Bazarbayeva
Ömer Halisdemir Üniversitesi
Yorumla