Paleolitik Çağ, kelime anlamı olarak eski Yunanca Paleos = Eski ve Lithos = Taş kelimelerinden türemiş ve dilimize “Eski Taş veya Yontma Taş Çağı” olarak çevrilmiştir. Günümüzden yaklaşık 400 bin yıl önce başlayan bu dönem yaklaşık 7 bin yılına kadar süregelmiştir. İnsanoğlunun doğayı tüm işleyişine rağmen Paleolitik Çağ insanı, temel ihtiyacını toplayıcılık, deniz ürünlerinin tüketimi ve avcılık ile karşılıyordu. Genellikle küçük gruplardan oluşan topluluklar konar göçer hayatın gereklilikleri gibi bir beslenme listesi oluşturmak zorundaydılar. Bitki kökleri, balıklar, meyveler ve hayvan etleri bu listede yer almaktaydı.
Biliyoruz ki dünya üzerinden yaşanmış olan buzul çağı iklim ve doğal çevre şartlarını olumsuz etkilemiştir. Belli bir iklimde yaşamaya yatkın olan ‘fauna’ ve bitki örtüsü ‘flora’ da bu koşullardan etkilenmiştir. Buzulların binlerce yıllık döngüler içerisinde ilerleyip gerilemesi, sıcak ve soğuk iklim bölgelerinde iklim değişmelerine yol açmıştır.
Buzulların eridiğinde soğuk iklim türleri kuzeye doğru ilerlerken, sıcak iklim çeşitleri doğuya doğru geçiş yapmıştır. Böylece fauna ve flora’da bu değişmeler ile türlerde azalma veya yok olma tehlikesi meydana gelmiştir. Konar göçer ve avcı toplayıcı kültürün besin düzeni, doğal çevrenin koşullana göre de şekillenmiştir.
Dünya üzerinde bolluk ve kıtlık teknolojik gelişmelerden ziyade iklim ve doğal çevre etkenlidir. Paleolitik Çağda yaşayan atalarımız, bolluk ve kıtlığı besin sorununun dinsel ve büyüsel ritüeller ile kontrol etmeye çalışmışlardır.
Avcı toplayıcı Paleolitik Çağ insanı, mağara duvarlarına avının resmini yaparak onu daha kolay avlayabileceğine inanıyordu. Aynı zamanda iklim değişiklikleri nüfus sayısını da etkiliyordu. Bolluk nüfusu arttırırken, kıtlık nüfusu azaltıyordu.
Würm buzulunun sonlarına doğru yeryüzü yeniden ısınmış ve eriyen buzullar geniş otlakların gelişmesini sağlamıştır. Böylece bitki hayvan türleri çoğalmaya başlamıştır. Genellikle bu durum, kıtlıktan önceki durum olarak görülürken, on iki bin yıl öncesinde iğne yapraklılar, verimli ve sulak otlakları kapatmış oldu. Değişen doğal çevre ve iklim koşulları kendisine uymayan avcı toplayıcı toplumları ortadan kalkma tehlikesini yaşatmıştır. Böylece yeryüzünde değişen doğal çevre ve iklim koşulları, ademoğlundan yeni keşifler, ayakta kalma gücü ve kültürel uyum bekleyişini sürdürmüştür.
Güvenç, Bozkurt ( 1979) İnsan ve Kültür, Remzi Kitabevi, İstanbul.
Oakley Kenneth (1949) Man The Tool Maker, British Museum Natural History. England.
Soylu, Güner ( 1971) Prehistorik Devirlerde Avcılık Ve Türkiye’deki İzleri, yayınlanmamış doktora tezi, DTCF ).
Dr. Tulga Albustanlıoğlu, B.Ü. Turizm Rehberliği Öğretim Görevlisi, Ders Notları