Tarih

Tarihin Unutulmaz Zaferi: Kut’ül Amare

Kut’ül Amare; Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale Zaferi’nden sonra gelen önemli zaferdir. İngilizlerin Çanakkale’de almış oldukları hezimetinden sonra Kut’ül Amare’de yerle yeksan oldu ve itibarı daha da çöktü. Fakat bu zafer tarihimizi bu kadar etkilemiş olmasına rağmen tarihi kitaplarında çok fazla yer verilmemektedir. Kut’ül Amare Zaferi Türk tarihi için mühimdir. Sonraki dönemlerde siyasi gelişmelere yol açan bir zaferdir. Halil Paşa ve kuvvetinin İngilizleri abluka altına almışlardır. İngilizler dört ay süren bu mücadelede sonuç elde edememişlerdir.

Osmanlı Devleti’nin Almanya’nın yanında savaşa girmesiyle İngiltere, sömürge faaliyetini Osmanlı Devleti’nin sınırları üzerinden politika yürütmüştür. I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı ve İngiliz orduları Çanakkale, Irak ve Kanal cephelerinde karşılaşmıştır. İngiltere’nin Irak topraklarına yönelmesini nedeni; enerji kaynakları, ticaret, halifeliğin gücünü kırmak, Rusya ile kara bağlantısını sağlamak ve Aden petrollerine ulaşılmaktır. 15 Ekim 1914 tarihinde bir İngiliz Hint tümenini Bahreyn Adaları’na geçerken, Basra ve Kurna gibi bölgeleri ele geçirmişti. Enver Paşa, Irak’a düzenli kuvvet göndermeye karar verdi. Bu görev için en uygun kişinin Süleyman Askeri olacağını düşünerek görevlendirdi. Ahvaz’ı geri almasına rağmen kayda değer bir başarı elde edemeyen Süleyman Askeri, bu durumu gururuna yediremeyerek intihar etmiştir.

Bununla birlikte İngiliz ordusu Türk kuvvetlerini püskürterek önce Kut’a, akabinde Nasıriyye’ye girmiştir. Cephedeki iklim koşullarının elverişsiz olması nedeniyle daha fazla ilerleyemeyen İngiliz kuvvetlerinin gücü bir hayli kırılmıştır. Süleyman Paşa’nın intiharı sonrası görevi Nurettin Paşa devralmıştır. 22 Kasım 1915 tarihinde Selman-ı Pak’ta Nurettin Paşa kumandasındaki Türk ordusu İngiliz kuvvetlerini geri püskürmüştür. İngiliz kuvvetleri bu taarruz karşısında daha fazla dayanamayarak, 3 Aralık 1915’te Kutü’l-Amare’ye geri çekilmişlerdir.
Türk ordusu Kutü’l-Amare’nin etrafında çevreleyerek İngiliz gücünü daha da kırmaya başlamıştı. 10 Ocak 1916 tarihinde ise Nurettin Paşa’nın harekât planlarını uygun görmeyen Halil Paşa, kumandayı devralmıştır. Ocak ayının sonlarına doğru Türk ve İngiliz kuvvetleri arasında yaşanan Felahiye Savaşı’nda General Alymer komutasındaki İngiliz birlikleri büyük bir yenilgi alarak geri çekilmişlerdir.

Bu çarpışmada Türk kuvvetleri 500 kayıp verirken, İngilizlerin kaybı 8000’i bulmuştur. 21 Ocak, 7 Mart, 7 Nisan ve 24 Nisan tarihlerinde dört kez saldırıda bulunmalarına karşın İngiliz kuvvetleri, Kutü’l-Amare’deki kuşatmayı kaldırmayı başaramamışlardır. İngiliz ordusuna karşı bir zafer kazanılması bütün askerlere manevi bir moral kaynağı oldu. Aynı zamanda Almanya’da coşku ile karşılandı. Bu zaferle Anadolu’ya güneyden gelen İngiliz kuvvetleri durdurulmuş oldu ve Anadolu’nun güneyden işgali önlendi. İngilizler Çanakkale sonrasında ikinci defa büyük bir yenilgiye uğratılarak Türklerin üstünlüğünü kabul ettiler. Ancak bu zaferlerin bu direnişlerin seyri Mondros Mütarekesi’yle değişti. Mondros Mütarekesi’nden üç gün sonra Irak ve İran Cephelerinde savunulan Müslüman toprakları işgal edildiler.
Türk tarihi için bu kadar öneme sahip olan bu zaferin, bir Çanakkale zaferi gibi yoğun ilgi görmemesi bizler için üzücüdür. Dönemin en önemli gücü olan İngilizlerin yoğun mücadelesi karşısında hezimete uğraması, anılmaması mümkün olmayan olaylardandır. Kut’ül Amare’de Osmanlı ordusu bizim bugün bu topraklarda bir Müslüman olarak yaşamamız için 25 bin şehit verdi.

 

Kaynakça

Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi, İran-Irak Cephesi 1914-1918, C. 3, 1. Kısım, Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yay., Ankara 1979.

Burak, Durdu Mehmet, Birinci Dünya Savaşı’nda Türk-İngiliz İlişkileri (1914- 1918), Babil Yay. Ankara 2004.

Tuncer, Hüner, Osmanlı İmparatorluğu’nun Sonu, Osmanlı İmparatorluğu ve Birinci Dünya Savaşı, Kaynak Yay., İstanbul 2011.

Havva ELÇİOĞLU

Muş Alparslan Üniversitesi Lisans
Akdeniz Üniversitesi Yeniçağ Tarihi Yüksek Lisans

Yorumla

Yorum yazmak için buraya tıklayın...