Psikolog David Rosenhan’ın (Deyvit Rosınhen) çalışması, 1973’de Science dergisi tarafından yayınlandı ve “psikiyatri dünyasını şok etti”
1973’te Birleşik Devletler’de psikolog olarak çalışan David Rosenhan, psikiyatrik tanıların güvenilirliğini test etmek istedi. Üç psikolog, bir psikiyatr, bir öğrenci, bir pedagog, bir ev hanımı, bir ressam ve Rosenhan’ın da aralarında bulunduğu sekiz kişi ABD’deki beş farklı eyalette 12 farklı psikiyatri hastanesine gitti ve onlara işitsel varsanılar yaşadıklarını söyledi. Ancak hepsi sağlıklıydı.
Tümüne psikiyatrik bozukluk tanısı kondu. Hastaneye kaldırıldıktan sonra normal şekilde davrandılar ve doktorlara halüsinasyon görmediklerini söylediler ancak doktorlar bunun şizofreninin bir işareti olduğunu düşünüyorlardı. Sahte hastalar ortalama 19 gün hastanede kalmışlardır.
Rosenhan deneyin sonucunu yayınladıktan sonra, durumdan rahatsız olan bir hastane idaresi, bu tür hataların kurumlarında yapılmayacağını iddia etti. Hastane idaresi, Rosenhan’dan kliniklerine sahte hastalar göndermesini ve deneyi tekrarlamasını istedi. Rosenhan bunu kabul etti ve ilerleyen birkaç hafta içinde sözde hastalar göndereceğini söyledi. Daha sonraki haftalarda hastane personeli, 193 yeni hastanın 41’ini potansiyel psödopatient (sahte hasta) olarak tanımladı. Ancak gerçekte, bu kez Rosenhan hastaneye hiç kimseyi göndermemişti.
Sonuç sadece üzücü değil aynı zamanda korkutucuydu. Kim bilir kaç gerçek hasta, sahte hasta olduğu gerekçesiyle geri çevrilmişti.
Rosenhan bu durumu şöyle değerlendirdi: “Hasta olan insanlar değil, hastanelerin kendisidir.”