Arkeoloji Soy Bilimi Tarih

Arpad Hanedanlığı’nın Filogenetik Kökenlerinin 3. Bela’nın Y-Dna Dizilimine Göre Belirlenmesi

(Arpad Hanedanlığı’nın Genetik Yönden Karaçay-Balkar ve Başkurt Türkleri İle Yakın Akrabalığı)

Çeviri: Dr. Murat Poyraz

(filogenetik; topluluklar arasındaki ilişkinin araştırmasıdır. Bu ilişkiler filogeni olarak adlandırılır. Filogenetik terimi Yunanca kökenlidir, “kabile, ırk” anlamına gelen file veya filon ve doğumla ilişkili anlamındaki genetikos (“doğum” anlamında olan genesis kökünden gelir) terimlerinden türetilmiştir.

3.Bela; (D: 1148 – Ö: 23 Nisan 1196) , Macaristan’ın en güçlü ve döneminin en zengin hükümdarlarından biridir.)

Giriş

Karaçay-Balkar Türklerinin de tıpkı akrabaları Başkurtlar gibi asıl klaster y-DNA sı R1a Z2123-Z2124-Z2125 hattındadır. Tarihi belgelere göre Arpad hanedanının Kuzey Kafkasya Kuban nehri bölgesinde yaşadığı bilinmektedir. Dolayısı ile hem genetik y-DNA sonuçları olan R1a Z2123-Z2125 hattına göre hem de yaşadıkları coğrafya olan Kuban nehri bölgesi, Karaçay-Balkarlar’ı doğrudan Arpad Hanedanının yakın akrabası yapar. Çünkü günümüz Karaçay-Balkar Türklerinde tıpkı Arpad hanedanı gibi asıl klaster y-DNA R1a Z2123-Z2125 hattında ve yine tıpkı Arpad hanedanı gibi Kuzey Kafkasya Kuban nehri bölgesinde yaşamaktadırlar. Arpad hanedanının adı, Türkçe kökenli olan ve Macarcada arpa için kullanılan arpa sözcüğünden türemiştir. Kuzey Kafkasya’da sonu “a” ile biten pek çok isme “t” “d” sessiz harfi eklenir. Örneğin Hamza yerine Hamzat, Ayşa yerine Ayşat gibi. Arpad’ın babasının adı Almos adı, Karaçay-Balkar Türklerinde “Almostu” adında masal kahramanının adı ile benzerdir.

Özet

Macaristan Kralı 3. Bela’nın iskelet kalıntılarından elde edilen DNA’nın genom dizilişine dayanarak Arpad Hanedanlığı’nın kökenlerini ve aslen Kraliyet Bazilikası’na gömülen sekiz ek kişiyi (altı erkek, iki kadın) belirlemeye başladık (Székesfehérvár). Y-DNA analizi, iki kişinin, 3. Béla ve HU52’nin, Volga Ural bölgesi ve Kafkasya bölgeleri ile Güney Orta Asya yakınlarındaki dağıtım merkezleri olan R1a-Z2125  haplogruplarından çıktığını gösterdi. Bu coğrafi bölgelerden 4340 kişiden oluşan bir gruptan, R-Z2123 haplogrubu için türetilen 208 kişiden tüm genom verilerini elde ettik. Bu verilerden, Arpad Hanedanlığı’nın yaşayan en yakın akrabasının, ağırlıklı olarak Rusya Federasyonu’ndaki Başkurdistan’ın (Başkır) Burzyansky ve Abzelilovsky bölgelerinden gelen günümüz Başkurtlar’ından (Başkır) türetilen R-SUR51 olduğunu tespit ettik. Analizimiz ayrıca, Arpad Hanedanlığına özgü yeni bir haplogroup R-ARP’yi tanımlayan SNP’lerin varlığını ortaya koymaktadır. Yüksek çözünürlüklü bir R-Z2123 soyoluşu bağlamında çerçevelenen, ilk Macar kraliyet hanedanının atası, yaklaşık 4500 yıl önce Kuzey Afganistan’a yakın bölgeye kadar uzanır ve Başkurtları iki popülasyon arasında bir ayrılma tarihi ile en yakın akrabaları olarak tanımlar.

Arpad Hanedanlığı

Arpad Hanedanı, Orta Avrupa’da kurulan Macar Krallığı’nın ilk hanedanlığıdır (M.S. 896 – 1301).

Uzun yıllar Kuzey Kafkasya’nın Kuban nehri bölgesinde yaşayan Macarlar, Peçeneklerin baskısı sonucu batıya göç ettiler. Bu göç olayı sırasında Macarların başında Arpad bulunuyordu.

Macar boyları, M.S. 896 yılında bugünkü Macaristan’a gelerek yerleştiler. 955 yılına kadar Balkanlarda büyük bir devlet kurdular. Bu devlet, 955 yılında Germenler tarafından yıkıldı. Macar kabileleri, 10. yüzyılda Hristiyanlığı kabul ettiler. Ancak daha sonra tekrar kurulan Macar Krallığı’nda 1301 yılında kadar Arpad hanedanlığı hüküm sürdü. Avrupalı tarihçiler ve o dönemki Avrupa devletleri, özellikle Bizanslılar Macar devletini “Batı Türkiye” olarak adlandırmışlar, Aynı dönemde Bizanslılar, Hazar Kağanlığını Doğu Türkiye olarak adlandırmışlardır, Macar hanedanına “Türklerin Prensi” olarak hitap etmişlerdir. Çünkü Macarların arasında Hazarlar’dan gelen üç Kavar boyu ve Kavar aristokrasisi ön plana çıkmaktaydı. Bu Hazar Kavarları, Hazar Kağanlığı’ndaki iktidar kavgalarında yenilen ve iktidarla ters düşen üç Hazar boyuydu.

Macarların Kökeni

Macarların büyük bir kısmı Turanoid olan Fin-Ugor kavimlerinin Ugor kolundandır. Bu Ugor kavimlerinin ana yurdu olan Ural dağları ile Volga nehri dolaylarıydı. Fin-Ugor kavimlerinin doğudaki kolu olan Ugorlar daha sonra güneye inerek Onogurlar’la karıştılar. Daha sonra batıya göç eden Hunlarla karıştılar. Bu üç boyun karışmasıyla Volga bölgesinde “Macar” kavmi meydana geldi (Bu tez halen tartışmalıdır).

Sabirlerin baskısıyla yurtlarından ayrılarak Kuzey Kafkasya’da ki Kuban Irmağı dolaylarına yerleştiler. Daha sonra Hazar hakimiyetini kabul ettiler (M.S. 460). Hazarların bir boyu olan ve Türk diyalekti konuşan Kavarlar da Macarlara karıştı. İşte Arpad’ın Macarlar’a daha sonra karışan bu üç Kavar kabilesinden gelmiştir. Zira Arpad hanedanlığında yönetimde en etkili boylar Kavar boylarıydı.

Yani günümüz Macarları dört kavmin birleşmesinden doğmuştur: Ugorlar, Onogurlar ve Hunlar. Daha sonra da Üç hazar boyu, Kavarlar.

Bu kavimlerin üçü Türk kökenli idi: Onogurlar, Hunlar ve Hazar Kavarları.

Genom dizilişi konumuza dönersek; Kral 3. Bela ve altı diğer tanımlanamayan erkek iskeletin Y-DNA Kısa Tandem Tekrarı (STR) analizi, 3. Béla’ya ek olarak, HU52 olarak işaretlenmiş kalıntılardan yalnızca birinin Árpád Hanedanlığı’na ait olduğunu gösterdi.

Son on yılda yeni nesil dizilimdeki (NGS) gelişmeler, çok sayıda bireyde mitokondriyal ve Y DNA’ların ekonomik olarak dizilmesini mümkün kılmıştır. İki önemli çalışma, sırasıyla 456 ve 1244 dünya çapında farklı örnekleri sıralayarak 65.000’den fazla Y-DNA SNP’sinin tanımlanmasına yol açtı. Bu makaleler yayımlandığından beri, bilinen Y-DNA SNP’lerin sayısı üç katına çıkarak babasoylu ilişkilerinin yüksek çözünürlüklü analizine izin vermiştir]. Olası ve diğerleri tarafından incelenen kalıntılardan türetilen DNA’nın NGS’sini üstlendik ve 40 Avrasya nüfusu bağlamında paylaşılan Y-DNA haplogrup türetilmesine dayanarak Árpád Hanedanı’nın filogenetik kökenlerini ve en yakın akrabalıklarını belirledi.

Kavarlar

Kavarlar, 9. yüzyılda Hazarlar’dan ayrılarak Macar kabilelerine katılan Türk halkı.

Kavarlarla ilgili ilk yazılı belge Bizans İmparatorluğu VII. Konstantinos tarafından 10. yüzyılın ilk yarısında yazılan De Administrando Imperio adlı eserinde yer almaktadır. Bu esere göre Kavarlar 9. yüzyılın ilk yarısında Hazarlar içerisinde büyük bir isyan çıkarmış, ancak isyanları başarılı olamadığından ağır bir şekilde cezalandırılmıştır. Yaşanan katliamdan kaçabilenler de muhtemelen o dönemde Dinyeper ve Don arasında Karadeniz civarındaki “Levedia” adındaki topraklarda yaşayan Macarlara katılmıştır. Hazarlar içerisinden ayrılan bu topluluğa da “isyan eden” anlamına gelen Kavar adı verilmiştir. Kavarlar’ın bu isyanını Hazarlar’ın Yahudileşmesine karşı bir isyan olarak belirtenler bulunmaktadır. Kavarlar’ın ayrılışını Hazar Kralının 861’de topraklarında Yahudiliği ilan etmesinden sonra yaşandığı ve 862 ile 881 arasındaki bir dönemde topraklarını terk ettiği görüşü de bulunmaktadır.

Macarlar esasen yedi adet kabilenin (Hét-Magyar) birleşmesiyle oluşmuş konfederasyon şeklindeki bir toplulukken büyük bölümü günümüz Başkurdistan topraklarına tekabül eden Magna Hungaria’dan batıya doğru ilerleyerek 9. yüzyıl başında Etelköz’e gelmişti. Günümüz Kuzey Kafkasya Kuban bölgesine üç kabile olmak üzere gelen Kavarlar da Macarlarla birleşerek onlarla kader birliği yapmış ve etkileşime girmiştir. Ancak Macarlara katılan üç kabileye birden Kavar adı verilirken bunların ayrı ayrı isimleri belirtilmemiştir. Kavarlar’ında içerisinde olduğu Macar Konfederasyonu 9. yüzyılın ikinci yarısında doğudan gelen Peçeneklere yenilerek batıya kaymak zorunda kalmış ve Dinyeper ile Prut arasındaki günümüz Moldova ve Besarabya topraklarındaki, “nehirler arası” anlamında gelen Etelköz’e yerleşmiştir. Bundan sonra diğer kabilelerle birlikte Kavarlar’da Macar adı altında asimile olmaya başlamıştır.

Kavarlar’dan tarihi kaynakların çok azında bahsedilmektedir. Salzburg kroniklerinde Kavarlar’dan, Macarlarla birlikte Ostmark topraklarına yaptıkları akınlarda bulunmaları nedeniyle bahsedilmiştir. Endülüslü tarihçi İbn-i Hayyan’ın 942 yılındaki Macar akınlarında onlarla birlikte Türkler’nde yer aldığını belirtmesi, Türk olarak bahsedilen toplulukların Kavarlar olduğunu gösteriyor.

Örneğin VII. Konstantinos döneminde elçi kabullerinde Macar reislerine “arkhontes ton Turkon” yani “Türk prensleri” denilmesi Macarlar içerisindeki Kavar veya Onogurlar asilzade sınıfına bağlanırken, Árpád’ın da Kavarlar’dan bir soylu olduğunu ortaya çıkarmıştır. VII. Konstantinos’un eserinde, Macar konfederasyonun 9. yüzyılın ikinci yarısında batı Avrupa’ya yaptığı seferlerde Kavarların askeri yönden üstünlükleri sonucunda kabile konfederasyonunda hiyerarşinin birinci sırasına yükseldiği belirtildiğinden Árpád’ın da Kavar prensi olarak tüm Macar konfederasyonunun da prensi olduğu şeklindedir. Benzer şekilde Macar Krallığı içerisinde önemli rolü olan Gyula klanına adını veren Gyula’nın da Kavar kökenli olduğu ve Macar kabile konfederasyonunun askeri lideri olduğu görüşü de bulunmaktadır. Bu iddiaları dayandırmada konfederasyona son katılan kabile olan Kavarlar’ın akınlara öncülük etmek ve aynı zamanda çekilme esnasında ordunun arkasını beklemek görevi kendilerini ileriki yıllarda askeri olarak ister istemez ön plana çıkardığı şeklindedir.

Kavarların da asıl klaster y-DNA sonucu: R1Az2123 hattındadır.

Arpad Kimdir?

9 ve 10. yüzyılların başında Macar kabilelerinin konfederasyonunun başı. Macarlar onu “ülkemizin kurucusu” olarak anar ve Macarların Karpat Havzası’nı ele geçirmesinde Árpád’ın önemli rolü, bazı sonraki vakanüvisler tarafından vurgulanmıştır. Árpád ile başlayan hanedanlık, 1301 yılına kadar Macaristan Krallığı’nı yönetmiştir. Arpad hanedanlarının iskeletlerine yapılan y-DNA test sonuçları R1a Z2123 çıkmıştır. Bizans yazılı kaynaklarından Arpad’ın Kavar halkından olduğunu yazar. Kavarlar, Kuzey Kafkasya’da bir Türk halkı idi.

Doğum yeri: Hazar Kağanlığı, Kuzey Kafkasya, Kavar Türk boyundan.

Ölüm yeri: Macaristan Prensliği

Baba adı: Almos

Eşi: Abacil

Çocukları: Tarkat, Celek, Cutat, Zoltan

Hayatı (İlk Dönemi)

Árpád, tüm Macar vakanüvislere göre Macar kabilelerinin konfederasyonunun ilk hanı olan Álmos’un oğludur. Tarihçi Gyula Kristó’ya göre, Árpád 845 civarında doğmuştur. Adı, Türkçe kökenli olan ve Macarcada arpa için kullanılan arpa sözcüğünden türemiştir. Porfirogennetos’un anlatımına göre Hazar kağanı, Macar kabileleri üzerinde hükmünü güçlü tutmak amacıyla Macar kabilelerinin komutasının merkezileşmesini başlattı.

Macar Fethine Doğru

Kağan, Macarları yönetmesi için ilkin Levedi adında bir şefi atamak istedi. Ancak Levedi bu teklifi kabul etmedi ve yerine Álmos veya Árpád’ın terfi ettirilmesi gerektiğini belirtti. Kağan bu teklifle Macarlara yanaştı. Macarlar, “bilgeliği ve tavsiyesi ve yiğitliği ve hükmetme yeteneğiyle oldukça takdir edildiği” için Árpád’ı babasına tercih ettiler. Böylece Árpád, “Hazarların geleneğine göre prens” oldu. Konstantin Porfirogennetos, Árpád’ı (Macaristan’a göndermede bulunarak) “Türkiye’nin büyük prensi” (Yunanca: ὁ μέγας Τουρκίας ἄρχων) olarak anmaktadır. Avrupalı tarihçiler ve o dönemki Avrupa devletleri, özellikle Bizanslılar Macar devletini “Batı Türkiye” olarak adlandırmışlar, Aynı dönemde Bizanslılar, Hazar Kağanlığını Doğu Türkiye olarak adlandırmışlardır, Macar hanedanına “Türklerin Prensi” olarak hitap etmişlerdir. Çünkü Macarların arasında Hazarlar’dan gelen üç Kavar boyu ve Kavar aristokrasisi ön plana çıkmaktaydı.

Arpad hanedanının Macar ordusu Bulgarları yendi ancak Bulgarlar, Arpadlara karşı Peçenekleri tuttu. Bulgarlar ve Peçenekler eş zamanlı olarak 895 veya 896’da Pontus bozkırlarının batı bölgelerindeki Macar topraklarını ele geçirdiler. Peçeneklerin Macarların yaşadığı yerleri tahrip etmesiyle Macarlar, Pannonia Ovası’na doğru Karpatlar’dan geçerek yeni bir yurt aramak zorunda kaldılar.

Saltanatı ve Ölümü

Macar vakayinamelerinde Karpat Havzası’nın fethedilmesinde Árpád’ın önde gelen rolü vurgulanmaktadır. Gesta Hungarorum ayrıca Árpád’ın askeri yeteneklerini ve cömertliğini vurgulamaktadır. Bu vakayinamede aynı zamanda Yedi Macar aşiretinin başkanlarından biri olan Tétény’nin Árpád’ın Transilvanya’yı fethetmek için kendisine yetki vermesinden sonra “kendisi ve soyu için Transilvanya topraklarını” ele geçirdiğini yazmaktadır.

Gesta Hungarorum, 907’de öldüğünü bildirmektedir. Ancak Kristó, Árpád’ın aslında 900 veya daha sonraki bir dönemde öldüğünü belirtmektedir ve bunun sebebi olarak da Gesta’nın Macarların “toprak alma” tarihi olarak güncel tarih olan 895 civarı yerine 903’ü başlangıç tarihi yazmasını göstermektedir. Gesta’nın Árpád’ın cenazesi hakkında raporu güvenilirse Árpád, yüzyıl sonra Budin yakınlarında kurulan Fehéregyháza adında bir köyde “Kral Attila” şehrine taş bir menfezden akan küçük bir nehrin başına gömüldü.

Arpad Hanedanı DNA Araştırma Görevlileri ve Yazarlar

Péter L. Nagy, Judit Olasz, Endre Neparáczki, Nicholas Rouse, Karan Kapuria, Samantha Cano, Huijie Chen, Julie Di Cristofaro, Goran Runfeldt, Natalia Ekomasova, Zoltán Maróti, János Jeney, Sergey Litvinov, Murat Dzhaubermezov, Lilya Gabidullina, Zoltán Szentirmay, György Szabados, Dragana Zgonjanin, Jacques Chiaroni, Doron M. Behar, Elza Khusnutdinova, Peter A. Underhill & Miklós Kásler.

Kaynaklar

1-)https://www.nature.com/articles/s41431-020-0683-z?fbclid=IwAR3E_TfIrUapiXH1pHtv_RduK6ogyPy8AA_7QDnB6HxVQO-au3oou33r00o#Fig3

2-) Rene Grousset, The Empire of the Steppes

3-) Golden, Pete ” The peoples of the south Russian steppes

4-) Tóth, S.,L., “The Qavars (Qabars) and their Role in the Hungarian Tribal Federation”

5-) Béla III. (2009). In Encyclopedia Britannica