Sosyoloji Tarih Yaşam

ESKİ TÜRKLER: AİLE VE EVLİLİK

Eski Türk toplumunda aile yapısı ile ilgili birçok çalışma yapılmıştır. Yapılan çalışmalar genellikle birbirini tutmamaktadır. Bunun sebebi ise çalışma yapan kişilerin ilgilendikleri dönemle ilgili çalışma yapmalarından kaynaklanmaktadır. Bu yazıda kısaca Göktürk topluluğundaki aile yapısına değinilecektir.

Türkler zaman içerisinde farklı coğrafî bölgelerde yaşamışlardır. Bu durum farklı toplumlarla iletişimleri sonucunda aile yapısında ve bakış açılarında bazı değişikliklere sebep olmuş olabilir. Ama Türk aile yapısının temelini ilk olarak bozkır kültürü içerisinde yaşayan Göktürkler döneminde görüyoruz. Bu dönemle ilgili kaynağımız ise Orhun Abideleridir. Orhun Abidelerine göre Türk aile yapısı şu şekilde tespit edilmiştir:

Eski Türk toplumunda ilk sosyal birlik olan aile, toplumsal yapının en küçük birimidir. Aile yapısı kan akrabalarına dayanmaktadır. Türk toplumu ataerkil bir yapıya sahiptir. Baba ve erkek otoritesi vardır. Ataya karşı gelenler cezalandırılır. Doğan çocuklar ise babanın soyuna aittir.  Türklerde tek eşlilik  (monogami) vardır. Bazı araştırmacılara göre hükümdar siyasî sebeplerden dolayı birden fazla kadınla evlenebiliyordu. Eski Türk ailesinde “geniş aile” yapısı eski Yunan, Roma ve İslavlardaki gibi değildir.

Eski Türkler izdivaç için “evlenme” veya “evlendirme” tabirlerini kullanırlar. Kaşgarlı Mahmut, evliliğin gerçekleşmesi için ortak iradenin söz konusunu olduğunu belirtir. Evlenen erkek veya kız baba evinden ayrılarak bir ev (aile) meydana getirir. Eski Türk ailesinde evlenen oğullar hisselerini alarak yeni bir aile kurup ayrılırlar. Baba evi ise en küçük oğlana kalır

Bozkır kültürü büyük aile kuruluşuna uygun değildir. Türkler belirli bir toprak üzerinde kümelenip bir arada oturamazlar. Küçük aile yapısında yaşayarak daha özgür bireyler yetiştirirlerdi.

Türk toplumunda Türk kızı hayat arkadaşını seçmede nispî özgürlüğe sahiptir. Türk kadınının ekonomik bağımsızlığının yanında hukuki bağımsızlığı da ya da söz konusuydu. Karı-koca arasında mal ayrılığı esas olup kadın kendi malını istediği gibi kullanmaktaydı.

Eski Türklerde “leviratus” evlenme biçimi mevcuttur. Buna göre babalarının ölümünden sonra oğulları üvey anneleriyle, büyük kardeşlerinin ölümünden sonra küçük kardeşlerin yengeleri ile amcalarının ölümünden sonra yeğenlerin yengeleri ile evlenmeleri hukuki bir görev olarak kabul edilmiştir. İlk kez Hunlarda görülen bu evlenme tipi Göktürklerde de devam etmiştir. Eski Türklerde leviratusun amacı Türk topluluklarında dul kalan kadınları çaresiz bırakmamak, himaye etmek ve onların hayatını teminat altına almaktır. Ama dul olan kadın istemezse böyle bir evlilik gerçekleşmezdi. Levirat geleneği ile dul kalan kadınların aile bütünlüğü içerisinde tutulması, ailenin ortak mülkünün parçalanmasının da önüne geçmektir. Böylece ortak mülkiyet anlayışı korunuyordu.

Kaynakça

Doğan, M. (1996). Eski Türk Ailesinin Yapısı ve Fonksiyonları. M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Dergisi.

Kafesoğlu, İ. (1997). Türk Millî Kültürü.Ötüken Yayınları.

Mandaloğlu, M. İslamiyetten önce Türklerde Aile Hukuku.