Tarih

TANZİMAT DÖNEMİNDE MUHALİF BASIN: YENİ OSMANLILAR MATBUATI

Yeni Osmanlılar 1865-1876 yılları arasında Osmanlı aydınlarının idareye karşı oluşturduğu muhalif topluluk olarak adlandırılabilir. Tanzimat devrinde (1839-1876) Osmanlı Devleti’nin bütünüyle yeniden yapılanması gerektiğini düşünen bir topluluktur ve bunun için muhalefet eden ilk topluluk olmuşlardır. Bu aydın sınıfının siyasi alanda en fazla istediği yapılanma Avrupa tarzında bir meşruti parlamenter sistem kurmaktır. Anayasa ilan etmek ve bir parlamento açmak Yeni Osmanlıların ortak idealidir ancak genel olarak bu topluluk üyelerinin fikirleri birbiriyle örtüşmemekte, çok fazla ayrı düştükleri noktalar bulunmaktadır. Kaynak ve belge olmaması sebebiyle Yeni Osmanlılar Cemiyeti’nin ne zaman kurulduğu net değildir. Ebüzziya Tevfik cemiyetin kuruluşunu çelişkili olarak, farklı yerlerde 1865 ve 1867 yılını zikretmiştir. Cemiyetin kurucuları olarak Sağır Ahmed Beyzâde Mehmed Bey ve arkadaşları Menâpîrzâde Nûri ve Kayazâde Reşad beyler gösterilmektedir. Yeni Osmanlılar Cemiyeti mensupları muhalif olmalarından dolayı Paris, Londra ve Cenevre gibi Avrupa şehirlerinde gazete çıkarmak yoluyla faaliyette bulunmuşlardır. Avrupa’da bulunmalarını mümkün kılan ve gazete çıkarmak için gerekli kaynağı; yapılan bir değişiklikle Mısır’daki veraset hakkı elinden alınan (1866), buna karşılık Hidiv İsmail Paşa’nın kendisine büyük bir tazminat ödediği kardeşi Mustafa Fâzıl Paşa’dır.[1]

Muhbir Gazetesi

               Muhbir gazetesi yayın hayatına 1 Ocak 1867 tarihinde, haftada üç kez yayınlanmak üzere İstanbul’da başlamıştır. Sahibi Diyarbakırlı Filip Efendi’dir. Gazeteyi çıkarmak için Ali Suavi’nin şöhretinden de yararlanmak isteyen Filip Efendi, Ali Suavi’ye muharrirlik teklif etmiştir. Bu teklifi kabul eden Ali Suavi ilk sayıdan itibaren Muhbir gazetesinde yazı yazmış, gazete Londra’da çıkmaya başlayınca ise sahibi olmuştur. Hüseyin Çelik’e göre “Ali Suâvi gazeteyi yalnız haber veren bir vasıta değil okuyucusunu uyandıran, bilgi kazandıran bir mektep olarak görür.”[2] Bundan dolayı olacak ki yazıları genellikle eğitim sorunları, müfredat, eğitim metotları, fen derslerinin ihmalindeki yanlışlık, eğitim sistemi ile ilgilidir.

Muhbir Gazetesi

               Ali Suavi eğitim konularında başka dış politika ile ilgili yazılar da yazmıştır. Fakat Bab-ı Ali bu yazılardan hoşlanmadığı için Muhbir gazetesi 32. Sayısından sonra bir ay kapatma cezası almıştır. Ali Suavi de Kastamonu’ya sürülmüştür.[3] Kapatma ve sürgün cezasından sonra 1867 yılı Temmuz ayında Ali Suavi, Namık Kemal, Ziya Bey ve Agâh Bey birlikte Londra’ya gittiler. Çünkü yurtdışındayken Türkiye’deki haksızlıklarla daha iyi mücadele edebileceğini düşünmektedir. İlk sayısında “Muhbir doğru söylemek yasak olmayan bir memleket bulur, yine çıkar” cümlesiyle bu düşüncelerini açıkça yansıtıyorlardı. Ali Suavi’nin yanındaki diğer isimler de çok önemlidir fakat Muhbir gazetesine damga vuran isim Ali Suavi’dir. Suavi, Mustafa Fazıl Paşa’nın desteğini alarak Muhbir gazetesini 31 Ağustos 1867 tarihinden itibaren Londra’da çıkarmaya başlamıştır. Haftada bir kez yayınlanan gazete 3 Kasım 1868’e kadar 50 sayı yayımlanmıştır. Namık Kemal ve Ziya Bey, Ali Suavi ile anlaşamadıkları için 23 Mayıs 1868’de Muhbir gazetesinden ayrılmışlardır.

               Ali Suavi, İstanbul’da yazı yazmaya başlamasından itibaren Türk dili ile ilgili yazılar da kaleme almıştır: Dilde sadelik, imla sorunu, din-dil münasebeti, Türk dilinin üstünlükleri, resmi dil konusu, kavramlar konusu, edebiyat konusu, tiyatro konusu gibi başlıklar altında toplanabilecek yazıları vardır.[4]

Hürriyet Gazetesi

               Hürriyet gazetesi Namık Kemal ve Ziya Bey’in 23 Mayıs 1868’de Muhbir gazetesinden ayrılmalarından sonra Mustafa Fazıl Paşa’nın desteği ile 29 Haziran 1868’de Londra’da çıkmaya başlamıştır. Gazetenin ilk 63 sayısında Namık Kemal’in etkisi vardır. 64. sayıdan itibaren Mısır Hidiv’i İsmail Paşa’nın adamı olan Arif Bey gazeteyi 100. ve son sayısına kadar çıkarmıştır. Haftada bir kez yayınlanan Hürriyet gazetesinin 89-100. sayıları Cenevre’de çıkarılmıştır.[5]

               Namık Kemal yazılarında genel olarak toplumsal yaşam, hukuk, idare, ekonomi ve siyasi meselelerden bahsetmiştir. Fransız İhtilalinden çok etkilendiği belli olan Namık Kemal yazılarında hürriyete vurgu yapmış ve “insan hür doğar” fikrini benimsemiştir. Meşrutiyet fikrini de savunmuş ve bunu İslamiyet’e dönmek olarak ifade etmiştir.[6] Kanunlar cemiyet nizamının anahtarıdır. Vatanın kalkınması içinse sık sık kapitülasyonlar konusuna değinmiştir. Milli ve içtimai yükseliş için aile terbiyesinin öneminden bahsetmiştir. Milliyetçilik anlayışı Osmanlılık çerçevesi içindedir ancak yazılarında Türk unsuruna olan yakınlığı hissedilebilir. İlerlemek ve kalkınmak için Avrupa medeniyetinin örnek alınması gerektiğini düşünür.[7]

               Hürriyet gazetesinin amaçları ana hatlarıyla şunlardır;

               1.Yönetime meşveret usulünü hâkim kılmak.

               2.Vezirlerin icraatları dolayısıyla sorumlu tutulması.

               3.İsrafın ve dış borcun önlenmesiyle, maliyenin ıslahı.

               4.Eğitim seferberliği ile halkın cehaletten kurtarılması.

               5.Maksatlı bir şekilde sefalete itilen ulemanın durumuna çare bulunması.

               6.Misyonerlerin faaliyetlerine karşı Müslümanların dinlerine sahip çıkması gerektiği.

               7.Şeriatın temel prensiplerinden taviz verilmemesi.

               8.Körü körüne taklitçiliğin terk edilmesi.

               9.Özellikle devlet kurumlarında dalkavukluktan vazgeçilmesi, yazışmalarda insan onuruna yakışmayan ifadelerin yer almaması.

               10.Dil ve edebiyatta kolaylığın hâkim kılınması, faydanın ön plana çıkarılması.

               Yeni Osmanlıların sözcüsü niteliğinde olan Hürriyet gazetesinde Ziya Paşa’nın da yazıları yayınlanmıştır. Ziya Paşa, devlet rejimi, ekonomi, dış politika, eğitim, dil, edebiyat ve dini konularda yazılar yazmıştır. Yazılarında meşvereti savunmuştur yani meşrutiyet taraftarıdır. Osmanlı ekonomisinin Batılı devletlerle rekabet edebilmesi için çok iyi bir bütçe hazırlanmasını, sanayi kollarının desteklenmesini, adil bir vergi sisteminin oluşturulması gerektiğini düşünür. Ezbercilikten kaçınan kaliteli ve akılcı bir eğitim sistemi uygulanmalıdır. Milli dili savunur, Divan edebiyatı yerine Halk edebiyatını tercih eder.[8]

İbret Gazetesi

               İbret gazetesi ilk olarak Aleksan Sarrafyan tarafından 1 Aralık 1869 tarihinde Kevkeb-i Şarki (Doğu Yıldızı) adıyla günlük olarak yayınlanmaya başlamıştır. 16 Haziran 1870’de ise İbret adıyla pazartesi ve Perşembe günleri olarak haftada iki kez yayınlanmaya başlamıştır.

               26 Nisan 1871 tarihinden itibaren Sarrafyan, İbret gazetesini İskender Bey’e kiralamış ve haftalık olarak yayınlanmaya başlamıştır. İskender Bey, İbret’i “kötü adetleri istihza edip, mazarratını güldürücü bahislerle ahaliye göstermek” amacıyla mizah gazetesi olarak yayınlamıştır. 29 Ocak 1872’de yayını durmuştur. 7 Şubat 1872’de Ahmet Mithat tarafından haftada beş gün yayınlanmaya başlamıştır. Ancak gazete hükümet tarafından kapatılmış ve Ahmet Mithat bir ay süreyle gazete çıkarmaktan men edilmiştir.

               13 Haziran 1872’de Namık Kemal İbret’i Sarrafyan’dan kiralayarak tekrar yayınlamaya başlamıştır. Bu tarihten sonra İbret, Namık Kemal’in muhalif yazılarından dolayı üç kez kapatılmıştır. Üçüncü ve son kez 1 Nisan 1873’te Vatan Yahut Silistre eserinin sahnelenmesinden sonra bir daha çıkmamak üzere kapatılmış ve 9 Nisan 1873’te Namık Kemal ve diğer çalışanları sürgün edilmiştir. Namık Kemal Kıbrıs’a, Ebüzziya Tevfik Rodos’a, Nuri ve İsmail Hakkı (Bereketzade) Beyler Akka’ya sürgün edilmiştir.

               İbret gazetesi çıkmaya başladığı tarihten itibaren sürekli muhalif yayın yapmış ve bunu açıkça dile getirmiştir. Gazetenin yazar kadrosu bunu vatana hizmet olarak gördüğünü belirtmiştir.[9] İbret gazetesinin bu kadar fazla el değiştirmesi yani kiralanması dönemin koşulları ile doğrudan alakalıdır. Çünkü yeni bir gazete çıkarmak için resmi izin almak çok zordu. Zaptiye Nezareti genel olarak yeni gazete başvurularını reddediyordu. Bu sebeple daha önce izin verilmiş olan gazeteler farklı kişilere kiralanarak kullanılıyordu. Yeni gazete çıkarma başvurularından sonuç alamayan yazar kadrosu bu yüzden İbret’i kiralamıştı. İbret’i Yeni Osmanlı neşriyatından ayıran bir yönü de yurt dışında değil, İstanbul’da basılmasıdır. Gazetenin başyazarlığını Namık Kemal, sorumlu yazı işleri müdürlüğünü Kayazade Reşat, yardımcılıklarını Ebüzziya Tevfik ve Menapirizade Nuri Beyler üstlenmiştir. Namık Kemal’in yazıları başta olmak üzere gazetede yayınlanan her yazı yönetimin tepkisini çekmiştir. Süleyman Nazif’e göre İbret gazetesindeki yazıların muhalefet olarak şiddeti Hürriyet gazetesindeki yazılardan bile daha fazladır.[10]

Basiret Gazetesi

               23 Ocak 1870’te Basiretçi Ali Bey tarafından haftada beş gün yayınlanmak üzere çıkmaya başlamıştır. Gazetenin çıkış amacı çeşitli ilmi gelişmelerden ve politikadan söz etmek, halkın eğitimi, kalkınma, sanayileşme, çağdaş medeniyete ulaşma yolundaki gayretlere ışık tutmak, hürriyet, insaniyet ve eşitlik anlayışını geliştirmek olduğu kadar ülke içindeki ve dışındaki olayları haber vermek, çeşitli haberleri halka duyurmaktır.

               Basiret gazetesi 1870-1871 yılında Fransa-Prusya savaşında alman taraftarı yayın yaptığı için Bismarck tarafından Almanya’ya davet edildi. Ali Efendi’ye para yardımı yapıldı ve modern bir baskı makinesi hediye edildi. Ali Efendi bu yıllarda Hidiv İsmail paşadan da yardım aldı. Bu sebeple Mısır lehine ve hatta Mısır’ın Osmanlı Devleti’nden ayrılması gerektiğine dair yazılar yayınladı. Rusya’da yaşayan Müslüman Türklerin mücadelesini ve haklarını korumak için etkili yazılar yazdı.[11] Basiret gazetesi bundan başka Osmanlı bünyesindeki azınlıkların bağımsızlık ve Osmanlı idaresinden ayrılma isteklerinin önüne geçmek ve Osmanlı birliğini sağlamak için çeşitli yazılar yayınlamıştır. İngiliz ve Rus emperyalizmine karşı ittihad-ı Germen fikrini ve ittihad-ı İslam fikrini de desteklemiştir.

               Basiret gazetesi hükümetle arasını iyi tutmaya çalışmış fakat yine de hükümet tarafından pek çok kez kapatılmıştır. Basiretçi Ali Efendi, Suphi Paşazâde Âyetullah Bey, Polonyalı mühtedi bir subay olan Ferik Suphi Celâleddin Paşa, Hayreddin takma adıyla yazılar yazan Polonyalı mülteci Karski ile adliye mektupçusu Hâlet Bey, Ahmed Midhat Efendi, Süleyman Âsaf, Mustafa Âsım, Mehmed Tevfik, Ali Suâvi ve Nâmık Kemal gazetenin yazarları arasındadır.[12]

               Basiret gazetesi Çırağan vakasından bir gün önce, bu hadisenin elebaşısı olarak görünen Ali Suavi’nin bir makalesini yayınlanacağını neşrettiği için Basiretçi Ali Bey 20 Mayıs 1878’de tutuklandı ve diğer suçlularla Kudüs’e sürgün edildi. Böylece Basiret gazetesinin 8 yıllık yayın hayatı da son bulmuş oldu.[13] 6 yıl sonra bir daha gazetecilik yapmamak şartıyla affedildi ve İstanbul’a dönemsine izin verildi (1884).


KAYNAKLAR

Kitap ve Makaleler

BEYDİLLİ, Kemal, “Yeni Osmanlılar Cemiyeti”, TDV İslâm Ansiklopedisi, C.43, ss.430-433.

ÇELİK, Hüseyin, , “Hürriyet”, TDV İslam Ansiklopedisi, C.18, ss.505-507.

_____________, “Muhbir”, TDV İslam Ansiklopedisi, C.31, ss.32-34.

DUMAN, Haluk Harun, “Tanzimat Döneminde Basın (1828-1875)”, Türk Basın Tarihi, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir 2014.

EBÜZZİYA, Ziyad, “Ali Efendi, Basiretçi”, TDV İslam Ansiklopedisi, C.2, s.388-389.

GÜZ, Nurettin; BAYHAN, Gamze, “İlk Muhalif Gazete Olarak İbret”, Abant Kültürel Araştırmalar Dergisi, C.1, S.1, ss.1-15.

SAĞLAM, Nuri . “XIX. Yüzyıl Osmanlı Siyasi Hayatında Basiret Gazetesi Üzerine”, İlmî Araştırmalar: Dil, Edebiyat, Tarih İncelemeleri, Ocak 2014, ss.183-190.

UÇMAN, Abdullah, “Tanzimat’tan Sonra Edebiyat ve Siyaset: Namık Kemal ve Ziya Paşa Örneği”, Türkiyat Mecmuası, C.24, ss.113-128.

YAZICI, Nesimi, “İbret”, TDV İslam Ansiklopedisi, C.21, ss.368-370.

YERLİKAYA, İlhan, “Basiret”, TDV İslam Ansiklopedisi, C.5, ss.103-105.


[1] Kemal Beydilli, “Yeni Osmanlılar Cemiyeti”, TDV İslâm Ansiklopedisi, C.43, s.430-433; Ayrıca bkz. https://islamansiklopedisi.org.tr/yeni-osmanlilar-cemiyeti, 10.11.2018, 21.41.

[2] Hüseyin Çelik, “Muhbir”, TDV İslam Ansiklopedisi, C.31, s.32-34; Ayrıca bkz. https://islamansiklopedisi.org.tr/muhbir, 24.11.2018, 11.25.

[3] Haluk Harun Duman, “Tanzimat Döneminde Basın (1828-1875)”, Türk Basın Tarihi, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir 2014, s.42.

[4] Duman, a.g.e., s.42-45.

[5] Hüseyin Çelik, “Hürriyet”, TDV İslam Ansiklopedisi, C.18, s.505-507; Ayrıca bkz: https://islamansiklopedisi.org.tr/hurriyet–gazete, 24.11.2018, 12.27.

[6] Abdullah Uçman, “Tanzimat’tan Sonra Edebiyat ve Siyaset: Namık Kemal ve Ziya Paşa Örneği”, Türkiyat Mecmuası, C.24, s.117.

[7] Duman, a.g.e., s.46.

[8] Duman, a.g.e., s.47-48.

[9] Nurettin Güz ve Gamze Bayhan, “İlk Muhalif Gazete Olarak İbret”, Abant Kültürel Araştırmalar Dergisi, C.1, S.1, s.8-9.

[10] Nesimi Yazıcı, “İbret”, TDV İslam Ansiklopedisi, C.21, s.368-370; Ayrıca bkz: https://islamansiklopedisi.org.tr/ibret–gazete, 24.11.2018, 18.45.

[11] Ziyad Ebüzziya, “Ali Efendi, Basiretçi”, TDV İslam Ansiklopedisi, C.2, s.388-389; Ayrıca bkz: https://islamansiklopedisi.org.tr/ali-efendi-basiretci, 24.11.2018, 20.12.

[12] İlhan Yerlikaya, “Basiret”, TDV İslam Ansiklopedisi, C.5, s.103-105; Ayrıca bkz: https://islamansiklopedisi.org.tr/basiret–gazete, 24.11.2018, 20.05.

[13] Nuri Sağlam, “XIX. Yüzyıl Osmanlı Siyasi Hayatında Basiret Gazetesi Üzerine”, İlmî Araştırmalar: Dil, Edebiyat, Tarih İncelemeleri, Ocak 2014, s.184.

 

İdris Kılıçaslan

Gazi Üniversitesi Tarih Öğretmenliği-Lisans
Gazi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi-Yüksek Lisans
Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi-Doktora

Yorumla

Yorum yazmak için buraya tıklayın...