Nytimes‘in haberine göre; Soygun, beyaz laboratuvar önlüklü gizemli bir adamın müzeye gelmesiyle başladı. Bir grup Rus askeri eşliğinde müzeye giriş yaptı.
Ukraynalı yetkililer, uzun cımbız ve özel eldivenler kullanarak, beyaz önlüklü adamın Rus işgali altındaki bir güney kasabası olan Melitopol’daki bir müzenin mahzenindeki karton kutularda bulunan 2.300 yıldan daha eski çok sayıda özel altın eseri yağmaladığını söyledi. Altın eşyalar İskit imparatorluğu dönemine ait ve MÖ 4. yüzyıla tarihleniyordu. Daha sonra bu gizemli uzman altınlarla birlikte ortadan kayboldu.
Melitopol’un savunmasında yer alan binbaşı Ivan Fyodorov, birçok Ukraynalının Rus askerleri için kullandığı tabiri söyleyerek, “Orklar, İskit altınlarımızı ele geçirdi” dedi. Ve ekledi, “Bu, Ukrayna’daki en büyük ve en pahalı koleksiyonlardan biri ve bugün onu nereye götürdüklerini bilmiyoruz.”
Bu, savaş başladığından beri Ukrayna kültürüne yapılan ilk saldırı değildi. Rus güçleri tarafından haftalardır bombalanan Mariupol kasabasındaki yetkililer, Rus ajanların bir sanat müzesine girip ünlü tabloları, bir heykeli ve çok değerli birkaç Hıristiyan ikonunu çaldığını söyledi.
Yetkililer, Ukrayna genelinde düzinelerce Ortodoks kilisesinin, ulusal anıtların ve kültürel miras alanlarının tahrip edildiğini söyledi. Kiev yakınlarındaki bir kasaba olan Borodianka’da Rus askerleri, ünlü bir Ukraynalı şairin büstünü başından vurdu.
Geçtiğimiz cumartesi günü, Ukraynalı yetkililer 250’den fazla kültür kurumunun hasar gördüğünü veya yıkıldığını söyledi. Ama belki de hiçbir kültürel soygun, birkaç gün önce Melitopol’da yaşananlar kadar küstahça olmamıştır.
Melitopol Yerel Tarih Müzesi müdürü Leila İbrahimova’ya göre, sorun Şubat ayı sonlarında Rus güçlerinin havaalanını bombalayıp şehri ele geçirmesiyle başladı. Askerler saldırıya geçerek süpermarketlere, mağazalara ve evlere saldırdı. Şehrin sakinlerinin çoğu evlerinin içine saklandı. Ama birkaç müze çalışanı, Mrs. İbrahimova, müzeye geri döndü. Şehrin eski kesiminde, Sovyet dönemi madalyalarından eski savaş baltalarına kadar 50.000 sergiye ev sahipliği yapan zarif, üç katlı, taş bir binadır. Ama onun değerli koleksiyonu, MÖ sekizinci yüzyıldan beri varlığını sürdüren Kırım Yarımadası merkezli zengin ve güçlü bir imparatorluk kuran göçebe bir halk olan İskitlere ait nadir altın takılardan oluşan bir setti. O ve diğer personel, onu ve diğer bazı tarihi eserleri gizlice karton kutulara sakladı, kutuları kimsenin bulamayacağını düşündükleri nemli bir mahzende sakladı. “İkinci bir kişinin müzeye silahla girebileceğini biliyorduk” dedi. Bu yüzden hızlı çalıştılar, çünkü “koleksiyon paha biçilemez” dedi. Mart ortasında, Mrs. İbrahimova, Rus birliklerinin saldırı tüfekleriyle evine girdiğini, kafasına siyah bir başlık geçirerek kendisini kaçırdığını söyledi. Birkaç saat süren yoğun sorgulamadan sonra gitmesine izin verdiler. İki hafta sonra Rus kontrolü altında olmayan bir bölge için Melitopol’dan ayrıldı. Ancak geçtiğimiz Çarşamba günü müzedeki bir bekçiden bir telefon aldı. Bekçi, Rus askerlerinin, istihbarat görevlileri ve beyaz laboratuvar önlüğü giymiş Rusça konuşan bir adamla birlikte sabah evine geldiğini ve silah zoruyla ona onlarla birlikte müzeye gitmesini emrettiğini söyledi.
Onları İskit altınlarına götürmesini emrettiler.
Bekçi reddetti, hanımefendi. dedi İbrahimova. Ancak beyaz önlüklü adam kutuları yine de Rus ordusu tarafından müzenin yeni müdürü olarak atanan Ukraynalı Evgeny Gorlachev’in yardımıyla buldu. Bir Rus ekip soygunun bir bölümünü filme aldı. “Her şeyi sakladık ama bir şekilde buldular” dedi.
Çalınan İskitlere ait eserler: çiçek şeklindeki süs eşyaları da dahil olmak üzere en az 198 altın eşya, altın plakalar, nadir eski silahlar, 300 yıllık gümüş sikkeler ve özel madalyalar.
Yorumla