DOĞA & ÇEVRE DÜŞÜNCE Yerbilim

Deprem Anında Yapılması Gerekenler

Depremde hayatını kaybetmiş tüm vatandaşlarımıza rahmet diliyorum… Hâlihazırda yaşanmakta olan Maraş depreminin etkisi ve bunun ardından devam etmekte olan artçıları…

Bu çalışmada deprem anında yapılması gereken çök-kapan-tutun mudur yoksa cenin pozisyonu mudur bu konu hakkında değerlendirmeler ve bunlarla alakalı tespitler yapılacaktır. Dünya bu zamana kadar tespit edilen canlıların evi niteliğinde olan tek yerdir. Yaşam için gerekli olan şartların devamlılığı ile canlılar yaşamlarına devam etmektedirler.

Dünya sadece yeryüzü kabuğundan oluşmaz. Dünyanın katmanları bulunmaktadır. Çekirdek-dış çekirdek-Manto-Yer kabuğu. Depremler, üst mantoda meydana gelen konveksiyon akımları sonucunda oluşur. Bu akımlara kayalar belirli bir deformasyona kadar dayanmaktadır. Nihayetinde ise kırılmaktadır. Bu kırılmalar depremi oluşturur.

Afet, can ve mal kaybına sebep olan doğa olayıdır. Doğa olayları insanın müdahalesi olmadan doğada olan değişimlerdir. Deprem(TDK’ye göre), yer kabuğunun katmanlarının kırılması neticesinde yer değiştirmesi olayına denir. Bu yer değiştirmelerin sonucunda oluşan titreşim, dalgalar şeklinde yayılır. Bu dalgaların ulaştığı yerleri etkisi altına alan sarsma olayı sonucunda can ve mal kaybı yaşanmaktadır.

Bu doğa olayının can ve mal kaybı oluşturmaması ya da bu kaybın en aza indirilebilmesi için deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrasında bir takım önlemler gerek ülkece gerekse de bireysel olarak alınmalıdır. Bu çalışmanın temel konusunu teşkil eden pozisyonlar deprem anını ilgilendirdiği için deprem öncesi ve deprem sonrası önlemlere değinilmeyecektir.

Deprem anında yapılması gerekenler;

Bina İçiBina DışıAraç kullanırken
Sakin kalınmalı.Sakin kalınmalı.Sakin kalınmalı
Daha önce tespit edilmiş güvenli ve yaşam üçgeni oluşturulabilecek alana gidilmeli.Enerji hatlarından, binalardan uzaklaşılmalı. Binalardan kopabilecek olan baca, cam gibi maddelere karşı dikkatli olunmalı.Seyir halinde iken yaşanıldığında yolu kapatmayacak derecede sağa yönelip durulmalı.
Sarsıntı geçene kadar(60 sn) bulunulan yerden ayrılmamalı. 

Güvenli açık alanda sarsıntı bitene kadar durulmalı.

Kontak anahtarı yerinde, camlar kapalı olarak araç içerisinde beklenmelidir.
 

Sabitlenmemiş eşyalardan, tehlike oluşturacak sıvılardan ve soba ve ocaklardan uzak durulmalı.

 

Deniz kenarından uzaklaşıp yüksek yerlere çıkılmalı.

 

Araç yerleşim yerinde ve bulunulan yer güvenli bir alan teşkil etmiyorsa araç durdurulup terkedilmelidir.

 

Merdiven, balkon ve asansörlerden uzak durulmalı.

Toprak kayması, taş ve kayaların düşmesi olasılığı düşünülüp yamaç altlarından uzaklaşılmalı.
 

Gaz ya da elektrikle çalışan aletler açıksa kapatılmalı.

Yeraltındaki kanalizasyon, elektirik ve doğalgaz hatlarından tehlike gelebileceği düşünülerek uzaklaşılmalı.

 

Bina içerisinde depreme yakalanıldığında deprem öncesi hazırlık içinde bulunan yer tespiti neticesinde düşünülmüş olan sağlam olarak nitelendirilebilecek masa, koltuk, kanepe, sandık, çamaşır-bulaşık makinesi vb. yanına geçip çök-kapan-tutun pozisyonu alınmalıdır. Peki, çök-kapan-tutun nerede ve nasıl uygulanmalıdır? Deprem sırasında hangisinin uygulanması doğrudur? Çök-Kapan-Tutun mu doğru yoksa Cenin pozisyonu mu?

Türkiye’de deprem anında uygulanması gereken pozisyon olarak iki yöntem ön plana çıkmaktadır. Çök-Kapan-Tutun ve Cenin. Depremzedenin bu doğa olayından etkilenmesinin en az indirilmesi yaşam üçgeninin oluşmasıyla mümkündür.

Yaşam üçgeni kavramı ABD’de ortaya atılmıştır. Türkiye’de başta AKUT ile yaygınlaşmıştır. Sadece AKUT değil birçok kurum tarafından da aynı tarihlerde benimsenmiştir. İçişleri Bakanlığı- Sivil Savunma Genel Müdürlüğü’nün 1999 sonrasında hazırlanan deprem broşürlerinde “ Deprem anında yaşam üçgeni oluşturabilecek yere en yakın kitap,yastık gibi malzemelerle korunup başın iki elin arasına alınarak ve dizlerin karına doğru çekilmesi ile vücut hacminin küçültülerek uzanılması(cenin pozisyonu) gerekir” 1999’dan bu  yana çeşitli Sivil Toplum kuruluşları tarafından önerilerek günümüze kadar gelmiştir. Ancak bazı broşürlerde cenin ve çök-kapan-tutun aynileştirilmiş bazılarında ise aralarındaki farklılığı aksetmeden sadece bir tanesini önermiştir.

Çök-kapan-tutun yöntemi ve yaşam üçgeni ülkemizde uygunlanmaya devam etmekte olup kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenmektedir.

ÇÖK-KAPAN-TUTUNCENİN POZİSYONU
Çök-kapan-tutun pozisyonu dengeyi sağlamak amaçlı ayaklar yere basmaktadır.Büyük hacimli kütlenin yanına yatmaktır.Yatay pozisyonda durulur. Ve dengeden bahsedilemez.
Baş koruma altına alınır.Baş dâhil vücut en küçük şekliyle az yer kaplamakta ve baş-boyun korunmaktadır.
Tutunma savrulmayı önlemektedir.Tutunma olmadığından sarsıntı ve yıkılma anında savrulabilir, yuvarlanabilir.
Her binanın nasıl yıkılacağı bilinemeyeceği için yaşam üçgeni her zaman aynı eşyada, aynı yerde olmayabilir.Her binanın nasıl yıkılacağı bilinemeyeceği için yaşam üçgeni her zaman aynı eşyada, aynı yerde olmayabilir.
Üzerine düşen cisimden sırt başta olmak üzere birçok organ etkilenebilir.Üzerine düşen cisimden vücudun büyük oranı etkilenebilir.

 

Araştırmalara ve araştırmacılara göre;

Doug Copp, çömelen ve korunan ve hatta masa altına sığınan canlıların ezilerek can verdiklerini ancak bebek ve hayvanların içgüdüsel olarak anne karnına çekilme dediğimiz Cenin pozisyonunda durduklarını ve bu pozisyon sayesinde kurtulduklarını bildirmektedir. Ayrıca Copp binaların dış kısmına sığınmanın kaçışı kolaylaştıracağını söyleyerek dış duvarlara yakın yerde bulunulmasını da söylemiştir. Yatakta yatan biri ise yuvarlanıp yataktan kendini düşürüp o boşlukta güvende olacağını demiştir.

Copp’un dış duvarlara yakın olunması gerektiği fikri oldukça yanlış olabilir. Zira duvarlar patlayabilir ve bu duvarların patlamasının etkisiyle camların da patlaması kaçınılmazdır. Böylece şarapnel etkisi yaratabileceği öngörülebilir. Bundan dolayı bilim adamları iç duvarlara yönelmenin doğru olduğunu söylemektedir. Dış duvarlar kolayca yıkılacağı gerçeği vardır. Ayrıca yatakta bulunan bireyin yataktan çıkmadan başını bir yastıkla koruyarak güvende olabileceği de unutulmamalıdır. Yataktan inilip yanına uzanıldığında yatak hareket edeceği için ayakları ezebilir ve kırıklara sebep olabilir.

ABD Jeolojik Araştırma Birimi, Yaşam üçgeni yöntemi deprem sırasında bir kişinin alması gereken en iyi pozisyon olarak geliştirilmiş hatalı fikirdir.

Amerikan Kızıl Haçı, çök-kapan-tutun yönteminin var olan en iyi yöntem olduğunu söylemiştir.

Amerikan Ulusal Afet Eğitimi Koalisyonu, çök, tutun, korun farklı ülkelerde olan depremler neticesinde geliştirilmiştir.

M.Petal, 1999 depremi sonrasında Türkiye’de çalışmalar yapmıştır. Copp’un deneyini geçersiz ya da eksik görmektedir. Bu deneyde yapının zemin katında bulunan sütunları kesilmiş ve yapı dikey bir şekilde çöktüğünü gözlemlemiştir. Bu tatbikatın gerçeği yansıtmadığını bir binanın farklı yerlerinde farklı akseden deprem dalgalarının varlığına değinmiş olup bir binanın nasıl yıkılacağının, eşyaların nasıl hareket edeceğinin önceden tespiti mümkün değildir. Petal, bu gerekçelere dayanarak bir binanın yaşam üçgenini oluşturabilecek yerlerin önceden tespit etmesinin mümkün olmadığını bildirmektedir.

Kadıoğlu, Binada yapısal olmayan risklerden korunmanın bilimsel ve evrensel davranış şekli çök-kapan-tutun yöntemidir… 1999 Marmara depremlerinde Deprem anında yatıp cenin pozisyonu almak gibi yanlış bir şeyi halkımıza aşıladılar…

Sonuç

Çalışmada çök-kapan-tutun ve Cenin pozisyonu üzerine açıklamalar yapılıp bunlar üzerine yapılmış çalışmalar neticesinde oluşan bilim adamlarının fikirleri verilmiştir. Bu fikirler ve çalışmaların yeteri kadar yapılmadığı ya da bu yöntemlerinin işlev bakımından tespiti tam anlamıyla yapılmadığı görülmüştür.

Ancak şunu söylemek gerekir ki çök-kapan-tutun pozisyonu elbette ölümcül olmadığı gibi kesinlikle koruyacak anlamına da gelmemektedir. Bununla birlikte Cenin Pozisyonu da aynı şekilde tam bir koruma ve kesinlik arz etmemektedir.

Unutulmamalıdır ki iki pozisyon da yanlış değildir. Ancak Cenin pozisyonunda savrulma gözlemlenebilir. Çök-Kapan-Tutun ile ise her yerde yaşam üçgeni oluşmadığı için ezilmeler meydana gelmektedir. Her iki pozisyon da elbette %100 can sağlığını ihtiva etmemektedir.

Yukarıda karşıt ve benzer düşüncelere sahip bilim adamlarının sözlerine yer verilmiştir. Bunlara göre en çok tercih edilen ya da böyle servis edilen yöntem çök-kapan-tutun yöntemidir. Bu ve cenin pozisyonu üzerine derin araştırmalar yapılmadığı, bu yöntemlerin çalışmalar neticesinde sınanmasının konusu üzerine daha dikkatli çalışmaların yapılması gerektiği gün gibi ortadadır.

Ancak şunu bilmekte fayda vardır ki, yaşam üçgeni oluşturmak için düşündüğünüz yerlere ulaşmaya çalışmak oldukça tehlikelidir. Bunun yerine sabit olan eşyaların yanına çök-kapan-tutun yapabilirsiniz. Cenin pozisyonuyla savrulma olabileceği için çök-kapan-tutun uzmanlarca önerilmektedir. Ülkemizde bu konu hakkında sivil ve toplum kuruluşlarının hemfikir olması ve bu kuruluşlar tarafından detaylı araştırmalar yapılması gerekmektedir.

Kaynakça

Akgüngör Ç., Sarsıntı Başladığında: Kitlesel Afet Eğitimi Ve Deprem Anında Birey Davranışı Örneği, İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi No:49. (Ekim 2013). ss.29-63. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/5713 (Erişim Tarihi: 19.02.2023)

https://www.takvim.com.tr/haberler/2023/02/18/hayat-kurtaran-pozisyon-yasam-ucgeni-ne-ise-yarar-deprem-aninda-hayat-ucgeni-nasil-yapilir

Hatice Karakaya

Erciyes Üniversitesi- Türk Dili ve Edebiyatı Lisans
Erciyes Üniversitesi-Avrasya Araştırmaları- Yüksek Lisans Öğrencisi
Göçebe Dergisi redaksiyon& yazar

Yorumla

Yorum yazmak için buraya tıklayın...