DÜŞÜNCE

İç Moğolistan’da Asimilasyon Politikaları III (Baskılar ve Moğolcanın Sonu)

Japonya'da geçen yıl yapılan protestodan...(Resim: Telif Hakkı © 1998-2020, RFA. Radio Free Asia, Washington DC 20036'nın izniyle kullanılmıştır).

Yazar: Antonio GRACEFFO

Çeviri: Ülkü OLCAY

İki dilli eğitimin sonu

İç Moğolistan’daki ebeveynlere başlangıçta iki dilli eğitimin Kovid-19 kısıtlamaları nedeniyle geçici olarak askıya alındığı söylendi. Daha sonra, yeni akademik yılın başlamasından hemen önce, hükümet değişikliklerin kalıcı olacağını açıkladı. Haber çıktığında, ebeveynler hemen çocuklarını Mandarin eğitimine göndermek yerine evde tutmayı tercih ettiklerini söylediler. Okulun ilk haftasında, 300.000’den fazla öğrencinin okula devam etmeyi boykot ettiği tahmin ediliyordu. Tongliao şehrinde birçok ebeveyn, çocuklarını yatılı bir okula bıraktıktan sonra politikayı öğrendi. Çocuklarını almak için geri döndüklerinde, polis onları durdurmaya çalıştı. Olay yoğunluğu çok olmayan bir çatışmayla sonuçlandı. Sonunda ebeveynler kazandı ve çocuklarını eve götürdü. Diğer okullarda polis, ebeveynleri geri döndürmek için biber gazı kullandı. Horchin Mongolian Middle School’dan öğrencilerin zorla  kampüsten kaçarken, yetkililer onları kontrol altına almaya çalıştığı gösteren bir video ortaya çıktı.

Pan Amerika, yeni dil politikasının “etnik Moğolların dil haklarını ve kültürel kimliklerini aşağılamakla tehdit ettiğini” söyledi . Çinli yetkililer, Moğolların dillerini ve kültürlerini koruma hakkına sahip olduklarını iddia ediyorlar, ancak hükümet iki dilli eğitimi iptal ederek, bunu yapmalarını engelliyor. Etnik Moğolların Moğolca yazılmış tabelaları kaldırması, Moğol şarkıları söylemesi ve bazı güreşçilerin turnuvaları boykot etmesi gibi protestolar şiddet içermedi.

Tibet, Doğu Türkistan ve İç Moğolistan arasında karşılaştırmalar yapılmıştı. Tibet dili eğitim savunucusu  Tashi Wangchu, Tibet dili eğitimi için hükümetin korumayı garanti eden politikalarını sürdürme çağrısı yaptıktan sonra “ayrılıkçılıkla” suçlandı ve beş yıl hapis cezasına çarptırıldı. Doğu Türkistan’da milyonlar, Batı’nın Müslüman Uygur halkının kültürüne yönelik bir saldırı olarak gördüğü gözaltı merkezlerinde bulunuyor.

Baskı

İç Moğol Özerk Bölgesi başkanı Xiaolin, yeni eğitim politikasını Başkan Xi’ye sadakat göstermek için işbirliği yapılması gereken “önemli bir  siyasi misyon ” olarak nitelendirdi. Uyumu sağlamak için, sadece vatandaşlar tarafından değil, aynı zamanda yerel yetkililer tarafından da, bir ilçe disiplin teftiş komisyonu, yerel kadrolara vatandaşların gözetimini artırma  ve ” radikal hareketlere ve konuşmalara ” karşı koruma emri verdi.

Ayrılıkçıların yakalanmasına yönelik 1,000 Bin Yuan ödül ve tutuklama emri çıkarıldı. Hükümet, vahşi batıdaki ” aranan posterlere ” benzer şekilde, sanık suçlularının  adlarını ve fotoğraflarını içeren listeler yayınladı.

Ayrı olaylarda, protesto amacıyla çocuklarını okuldan uzak tutan iki ebeveynin “intihar” nedeniyle öldüğü bildirildi. Biri öğretmen, biri öğretmenin kocasıydı. Tüm medyanın devlet kontrolünde olmasına rağmen, İç Moğolistan TV’nin 300 çalışanı bu politikaya karşı bir dilekçe imzaladı. Devlet çalışanlarının böyle bir tavır alması nadirdir. Bu tavır, durumu ne kadar ciddiye aldıklarını göstermektedir. Yetkililerin onları bulması ve cezalandırması çok kolay olurdu.

Yetkililer 23 kişinin tutuklandığını iddia ederken, Dış Moğolistan’daki arkadaş ve akrabalarına haber gönderen İç Moğollar sayının yüzlerce olduğunu tahmin ediyor. Politikayı uygulayamayan Komünist Parti üyeleri işlerinden uzaklaştırıldı.

Bir haftalık protestoların ardından, Kamu Güvenliği Bakanı  Zhao Kezhi, İç Moğolistan’a giderek protestocuların sert bir şekilde bastırılması çağrısında bulundu. Polise sabotaj yapan iç ve dış güçlere ciddi şekilde baskı yapmasını ve ayrılıkçılıkla mücadele etmesini söyledi. Basın açıklamasında, etnik Moğolların ” değişmeden bağlı kalmaları” gerektiğini söyledi.

İç Moğolistan’da uzun yıllardır bu büyüklükte bir ayaklanma meydana gelmedi. Geleneksel olarak Moğollar göçebe çobanlardır. Moğolistan’da, nüfusun yaklaşık % 40’ı, mevsimlere ve bin yıldır olduğu gibi ot ve su mevcudiyetine göre sürülerini değiştirerek hala göçebe bir yaşam tarzı yaşıyorlar. Ancak Çin’de göçebe yaşam tarzı, Moğol kimliğinin elinden alınması gereken ilk unsurlarından biriydi. Han Çinlilerini bölgeye taşıyan, nüfusun% 80’inden fazlasını oluşturan devlet destekli yeniden yerleştirme programları yapıldı. Bunlara ek olarak, madenlerin ve ticari çiftliklerin sayısının ve büyüklüğünün sürekli artması, göçebe hayvan yetiştiriciliğini neredeyse imkansız hale getirdi. Hükümet programları ayrıca Moğolları otlakları terk etmeye ve şehirlerde iş bulmaya teşvik etti. Şimdi, kültürleri giderek azalan topraksız, yerleşik Moğollar, çocuklarının dilinin tehdit altında olduğunu görüyorlar.

Yurt dışından destek

Moğollar, Beyaz Saray’a ”  İç Moğolistan’daki ÇKP’nin kültürel soykırımına son verin ” başlıklı bir dilekçe hazırladılar . Washington, DC’de Çin hükümetini kınayan  ve ABD hükümetini harekete geçmeye çağıran protestolar düzenlendi. Protestocular “Çinli Komünistlere hayır deyin” diye bağırdılar. Bir protesto lideri hazırladığı bir açıklamada “Dilimizi, kültürümüzü ve atalarımızın mirasını elimizden almak istiyorlar. Yeter artık. ” dedi.

Benzer protestolar Moğollar tarafından Tokyo’da yapıldı.  Tayvan’daki Aborijin  grupları  da İç Moğolları desteklemek için çıktılar ve onları Mandarin konuşmaya ve Han Çinlisi olmaya zorlayan Kuomintang (KMT) altında benzer baskılara maruz kaldıklarını açıkladılar. İç Moğolistan’dan çıkan haberden Ulan Batur’da bulunan çok sayıda vatandaş üzüldü ve protesto düzenlediler. Bununla birlikte, Moğol hükümeti İç Moğolları destekleme konusunda resmi bir tavır almadı çünkü Moğolistan ekonomik açıdan tamamen Çin’e bağımlıdır. Eğitimli bir Moğol, “Bu bir utanç!” dedi.

Moğollardan biri: “Komünizm karşıtı güçler, çeşitli dini çevrelerden, örgütlerden veya ÇKP tarafından zulüm gören kişilerin yanı sıra demokratlar, Tibetliler, Uygurlar, Hong Kong halkı, Tayvanlı ve Kantonluların bir araya gelip gelmediğini düşünüyorum. Moğolistan’da bizi takip edin.’’, ‘’İnsanlar birlikte yürüyorlar ve toplu olarak komünistlere karşı çıkıyor.” gibi tivitler attı.

İçeriden sesler

İç Moğolistan’daki öğretmenlere ve vatandaşlara politikayı eleştirmemeleri söylendi. Çin’deki Moğolca dilindeki tek sosyal medya sitesi Bainu, hükümet tarafından kapatıldı. Politikayla ilgili sohbetler sansürlendi  ve bazı posterler polis tarafından tahrip edildi. Protestoların ilk birkaç gününde, vatandaşlar aracılığıyla Dış Moğolistan, batı ülkeleri ve Güney Moğol İnsan Hakları Bilgi Merkezi’ne bilgi aktarılıyordu. İç Moğolistan’daki insanlar fotoğraflar, videolar ve metinler gönderiyor ve uluslararası sosyal medyaya erişimi olan insanlardan bunları yeniden yayınlamalarını istiyorlardı. Fakat 5 Eylül’den bu yana, bir bilgi karartması yapıldı.

Aşağıda İç Moğolistan’dan kaçırılan bir tweet ve gönderi koleksiyonu bulunmaktadır. Bu insanlar büyük bir risk altında bu materyali kaçırdıkları için isimleri gizli tutularak sesleri duyulmalıdır.

Twitter’da yer alan protesto gönderilerinden biri: “ Yabancı dil  bir araçtır, anadil ruhtur.” Bir başka Twitter kullanıcısı, devletin aktif olarak Moğolca yazıyı halkın gözünden sildiğini bildirdi. “İç Moğolistan’da vandalizm yaşanıyor. Moğolca yerine Çince yazılar koyuyor ve Moğol kültürüyle ilgili her şeyi yok ediyor. ”

7 Eylül gibi muhabiriniz şöyle bir mesaj aldı:

“Geçen gün telefonların çalışmamasının nedeni, hükümetin İç Moğolistan kelimesi bulmak için tüm sohbetleri gözden geçirmesiydi.”

Aynı kişi bazı arkadaşlarıyla birlikte dil politikası tartıştığını, içlerinden birinin telefonla konuşuyorken “Moğol dili” dediği anda telefonun kesildiğini söyledi.
İç Moğolistan’da bir adam bir mesaj göndererek şunları söyledi: “Hükümetin asıl istediği şey, bir grup Güney Çinlisini topraklara taşımak ve Moğolları ‘Çinli’ olmaları için şehirlere itmektir. Çin’in temiz havasının çoğu aslında İç Moğolistan’dan geliyor. Her yerde otlakları öldüren rüzgar türbinleri var. ”

Görünüşe göre Çin hükümeti, çayırların ortasında büyük bir askeri üs inşa etti. Çünkü Moğolların bir gün bağımsızlık mücadelesine gireceklerini biliyorlar ve gerekirse tüm Moğolları bir gecede kolayca yok edebilirler.” “Pek çok insan direnmeye çalışıyor, diğerleri korkuyor ve itaat ediyor.’’

Bir kaynak, “İnsanların nasıl tehdit edildiğini, gözaltına alındığını veya kaybolduğunu” söyledi. WeChat yayınları, Moğolların bankaya para yatırma veya çekme formlarıyla birlikte bankaya gittiklerinde, yeni politikayı desteklediklerini söyleyerek bir dilekçe imzalamak için kandırıldıklarını iddia etti ve kaynak doğruladı. İmzalamayanlar veya çocuklarını okula göndermeyenler cezalandırılacak ” dedi.

 

Modern sınırları olan Moğolca Konuşmacıların Haritası  
(Resim: Skipr, CC Attrib: SA: 4.0).

Dil politikasından ve protestoların sonuçlarından ayrı olarak bir kaynak, Moğol ailelerine topraklarının elinden alındığının söylendiğini ve protesto edenlerin hapis ya da işlerini kaybetmekle tehdit edildiğini söyledi. Pekin’in toprağa el koymayı hızlandırması garip bir zaman gibi görünüyor, ancak bunun nedeni potansiyel bir gıda kıtlığı ile karşı karşıya olmaları olabilir.

Çin her zaman net bir gıda ithalatçısı olmuştur, ancak son iki yılda domuz gribi geçirdi ve bu da domuz eti fiyatlarını% 90’dan fazla artırdı. Bu yılın başlarında, kuş gribi on binlerce tavuğun itlaf edilmesine neden oldu. Koronavirüs kilitlenmesi, pirinç fiyatlarının yedi yılın en yüksek seviyesine yükseltti. Siyasi bir anlaşmazlığın sonuçları nedeniyle Çin,  Avustralya’dan sığır eti  ve  diğer gıda ithalatını da  engelledi. Xi Jinping’in ” temiz tabak ” kampanyasını teşvik ederek gıda atıklarına savaş ilan etmesi şaşırtıcı değil . Ticari tarım, bir zamanlar Han Çinlileri tarafından satın alınan otlakların yaygın kullanımlarından biridir. Belki de bu, ÇKP’nin tüm Moğolları kırsal bölgelerden çıkarıp şehirlere yerleştireceği, çocuklarının Mandarin dilinde eğitim alacakları, sonsuza kadar Çinli olacakları bir yaz mevsimi olacaktır.
Bu arada kaynaklar, Moğolların hala gizli toplantılar düzenlediğini, nasıl direnmeleri gerektiğini tartıştıklarını söyledi. İçlerinden biri şu mesajı gönderdi, “Şu anda bir saatli bombanın üstündeyiz.’’

Baskı genişliyor

İç Moğolistan’daki büyük Moğol ayaklanması asla gerçekleşmedi. Sonuç olarak, Çin hükümetinin vatandaşları üzerinde uyguladığı güç çok zorlayıcıdır. İnternette ayağa kalkmak, direnmek, hatta şikayet etmek, bir kişinin sosyal kredi notunun düşürülmesine yol açarak bu kişinin veya ailesinin devlet hizmetlerine ve hatta iş bulma durumunu kaybetmesine neden olabilir. Çin’in zorlama gücü sınırlarının ötesine bile uzanıyor.

Batı Fransa’da bulunan Nantes şehrindeki Chateau des ducs de Bretagne  müzesi Çin’in Hohhot kentindeki İç Moğolistan Müzesi ile işbirliği içinde bir Cengiz Han sergisine ev sahipliği yapacaktı. Çin hükümeti, müzenin programdan “Cengiz Han”, “imparatorluk” ve “Moğol” kelimelerini kaldırmasını talep eden resmi bir açıklama yaptı. Fransız müzesi, Çin baskısına boyun eğmek yerine programı “erteledi”.

Kaynak

 

 

 

Ülkü Olcay

Yorumla

Yorum yazmak için buraya tıklayın...