Sosyoloji Yaşam

Gagauz Türkçesi Atasözlerinden Hareketle Gagauzlarda Aile Hayatı

Yazar: Birkan UZUNOĞLU

Atasözleri, toplumların yüzyıllara dayanan hayat tecrübelerini belli kalıplara aktararak ifade ettiği özlü cümleleridir. Türk dilinde önemli bir yere sahip olan bu özlü sözler, Orhun Yazıtları’ndan başlayarak, kuşaktan kuşağa aktarılmış, günümüze kadar gelmiş ve Türkçenin farklı lehçelerinde kullanılmaya devam etmiştir.

Hıristiyan Türk topluluğu olarak bildiğimiz Gagauzlar,  Anadolu Türklüğü ile yaşam tarzı olarak pek çok ortak özelliği mevcuttur.  Bu ortak özelliklerden biri de atasözlerine açık bir şekilde yansıyan aile hayatıdır.

  1. Türkiye Türklerinde ve diğer Türk toplumlarında olduğu gibi Gagauzlarda da ‘’aile’’ kutsal kabul edilir. Gagauz Türkçesi atasözlerinde aile müessesesine verilen değer açıkça gösterilmektedir.
  • İki gönül bir olduynan samannık saray olur. (İki gönül bir olunca samanlık saray olur.)
  • Çalı-çırpıylan ev yapılmaz. (Çalı çırpı ile ev kurulmaz.)
  • Daalarda kuşlar da tek başına yaşamêêr. Bu sa insan. (Dağlardaki kuşlar bile tek başına yaşamazken insan nasıl yaşasın.)
  • Çalışkan kuşun yuvası verilirmiş.
  1. Gagauz atasözlerinde erkeğin ailedeki üstünlüğü net bir şekilde vurgulanır. Ailenin reisi erkektir ve ataerkil kültür kendini daima gösterir.

 

  • Angı evdâ bir adam var orada nacak küflenmeer. (Hangi evde erkek varsa, o evde balta küflenmez.)
  • Beysis kuan kocasıs karı. (Ana arının olmadığı kovan nasıl ise, kocası olmayan kadın da öyledir.)
  • Boba yokkana- ev daalêr. (Baba yokken ev dağılır.)
  • Bobasız evdä – uşaklar sokaklarda. (Babasız evde çocuklar sokaklarda kalır.)
  • Bobasız ev hem temelsiz duvar yıkılar yavaş- yavaş. (Babasız ev, temelsiz duvar gibidir, yavaş yavaş yıkılır.)
  • Babandan başka ihtiyar kapunda bırakma. (Babandan başka ihtiyarı kapında tutma.)

 

  1. Gagauzlarda, kadının toplumdaki yeri, erkeğin gerisinde olsa da aile içinde kadın, doğurganlık vasfıyla ana rolünü üstlenmiş ve değer kazanmıştır. Aşağıda ilk üç atasözünde kadının toplumdaki yeri, sonraki beş atasözünde kadının doğurganlığı ve analığı, son iki atasözünde ise kız çocuğunun bir gün evlenip gideceği, gelin olacağı vurgulanır.

 

  • Karı yarım gün susarsa- dili şişer. (Kadın yarım gün sussa dili şişer.)
  • Karının saçı uzun, ama aklı kısa~ Saçı uzun – aklı kısa. (Kadının saçı uzun, aklı kısa.)
  • Karıya bir vakıt doru sölämä. (Kadına bir kere bile doğruyu söyleme.)
  • Çiçek açılarkan kokar, kuruduynan kokmaz. (Çiçek açarken kokar, kuruduğu zaman kokmaz.)
  • Keçi var mı- olak ta olacek. (Keçi varsa oğlak da olacak.)
  • Nerde ana, orda uşak (çocuk).
  • Yuvayı dişi kuş yapêr. (Yuvayı dişi kuş yapar.)
  • Ana tüüyünä taa girmedi. (Ana tüyüne daha girmedi.)
  • Kız kundakta- çiiz sandıkta. (Kız kundakta, çeyiz sandıkta.)
  • Kız büüdersin mi: büüt nicä pençerä çiçeeni. Bilmeersin kimin elinä düşecek. (Kız mı büyütüyorsun; pencere çiçeği gibi büyüt, bilmezsin ki kimin eline düşecek.)

Gagauz Türkçesi atasözlerinde, kadın, statü olarak erkeğin gerisinde görülse de zamanla bu durum değişmiş ve günümüz Gagauz ailelerine eşitlikçi bir yapı hakim olmuştur.

“Sovyetler döneminde Gagauzlarda, bilhassa da Gagauz kadınlarında, gerçekleşen bütün değişimler, herhangi belli bir faktör veya idari neticesinde değil, Sovyetler rejiminin ve ondan doğan yeni  hayat  şartlarının  bütün kompleksinin, uzun yıllar sistematik bir biçim-de  devam  ede gelen tesiri neticesinde oluşmuş-tur. Örneğin, halkın topraklarına, hayvanları-na vs. devlet el koyduğundan, aileyi geçindire-bilmek için aileden tek bir kişinin çalışması yeterli değildi. Kadının çalışma hayatına atıl-masıyla ve ev ekonomisine erkek kadar katkıda bulunmaya başlamasıyla birlikte, kadının da ev içinde erkek kadar söz hakkı olmuştur. Zaman-la ise, kadın tamamen erkek ile eşit duruma gelerek, günümüzdeki Gagauz ailelerin eşitlikçi yapıya sahip olmasını sağlamıştır.”  (İrina, 2008: 363)

Gagauz Yeri’nde 2006 yılında yapılan ankete kadınların sadece %15,5 ailelerinde reis olmadığı, herkesin eşit olduğunu söylemiştir. %6,8’i ise, karı-kocanın eşit olup her ikisinin de reis olduklarını vurgulanmış, ankette yer alanların çoğunluğu ise, %54,2’si kocanın reis olduğunu söylemiştir. Bununla birlikte, anket-te yer alanların %12,1’i karının, %6,8’i kayın-pederin, %3,7’i kayınvalideni reis olduğu düşüncesindedir.  Aile reisinin belirlenmesinde o kişinin aileye getirdiği gelirinin bir rol oyna-yıp oynamadığı sorusuna ise, %20 evet, %80 hayır, cevabını  verilmiş  olup  bu  verilerden, Gagauzlarda ataerkil aile yapısının, “formal” olmasıyla birlikte, devam ettiği sonucuna varılmıştır(İrina, 2008: 363)

Nitekim Gagauzlar ataerkil toplum yapısını tamamen terk edememiş, biçimsel olarak bu yapıyı devam ettirmişlerdir.

 

  1. Çocuk, Gagauz ailelerinde önemli rol oynar. Çocuksuz aileler hoş karşılanmaz ve çocuk sayısının birden fazla olması istenir.
  • Arta kalsın çansız ev. (Uzak olsun çocuk sesi olmayan ev.)
  • Uşaklar anasının südünä kokêrlar. (Çocuklar annelerinin sütü gibi kokarlar.)
  • Bir uşak hiç uşak; iki uşak, biri Allah’ın biri senin. (Bir çocuk, hiç çocuk; iki çocuk, biri Allah’ın biri senin.)
  • Susan (ağlamayan) uşa(ğ)a(çocu-ğa) meme vermezler

 

  1. Tüm toplumlarda olduğu gibi Gagauzlarda da ‘’soy’’ kavramı önem teşkil eder. Ana-baba-çocuk benzerliği üzerinde sıkça durulur.
  • Köpek te alırsan soydan al. (Köpek bile alsan soydan al.)
  • Armut acından iraa düşmäzmiş. (Armut ağacından uzağa düşmezmiş.)
  • Aslandan duumuş – aslan olacek. (Aslandan doğmuş, aslan olacak.)
  • Nicä anası- nicä da danası. (Nasıl anası, öyle de danası.)
  • Kara koçun kuzusu da kara. (Kara koçun kuzusu da kara.)

SONUÇ

Söyleyiş biçimleri milletten millete, kültürden kültüre değişmiş olsa da, atasözleri; kuşaklar arasında bir köprü vazifesi görmüştür. Bir toplumun hayatı algılayış biçiminin en net ifadesi olmuştur. Hristiyan Gagavuz Türkleri, farklı milletlere ve farklı kültürlere temas ederek kendi kültür kodlarını belirlemişlerdir fakat bu kodlar kadim Türk kültüründen uzaklaşamamıştır. Bugün Moldova Cumhuriyeti’nde özerk bir Türk toprağı olarak varlıklarını sürdüren Gagavuzlar, bilhassa atasözü varlığını çok iyi muhafaza edip günümüze kadar taşımışlardır. Bu çalışma sonrasında Gagavuz aileleriyle ilgili yaptığımız çıkarımlar şu şekildedir;

  • Gagavuzlar ‘’aile’’ kavramını kutsal kabul edip değerli görmüşlerdir.
  • Gagavuz ailelerinde ataerkil yapı, atasözlerine açık bir şekilde yansımış ve erkeğin aile reisi olduğu vurgulanmıştır.
  • Gagavuzlarda çocuğun ailedeki yeri göz ardı edilmeyecek bir şekilde önemlidir. Çocuksuz ailelere asla tahammül edilememekte hatta bir çocuk bile yeterli görülmemektedir.
  • Kadının en önemli vasfı doğurgan olmasıdır ve evlenince kadından beklenen ilk şey çocuk doğurmasıdır.
  • İyi bir soydan gelme Gagavuzlar için önemlidir ve atasözlerinde kişinin soyuna çekeceği vurgulanır.

 

 

KAYNAKÇA

GÜNGÖR, Harun, Mustafa ARGUNŞAH, Gagauz Türkleri Tarih, Dil, Folklor ve Halk Edebiyatı, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1991

Özkan, N. (1999). Gagavuz Türk Edebiyatı, Başlangıçtan  Günümüze  Kadar Türkiye Dışındaki Türk Edebiyat-ları Antolojisi, C.12, Ankara: Kül-tür Bakanlığı Yayınları.

İrina,  I.  (2008).  Gagauz  Yeri’nde  Kadın, Yayımlanmamış Doktora Tezi Ha-cettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

2-2017-1-16-kadin-ve-aile-hayati-konulari-bakimindan-turkiye-turkcesi-ve-gagavuz-turkcesi-atasozleri-semra-akgul-oz-toplumlarin-yuzyillara-dayanan-hayat-tecrube-1

İV. Uluslar Arası Gagavuz Kültürü Sempozyumu metinleri.

bilimdili

Yorumla

Yorum yazmak için buraya tıklayın...