Yaşam

Türklerin Kadim Müzik Aletleri: Kopuz, Kobız ve Dombıra

Sizler için Türklerin kadim müzik aletlerini sırasıyla tanıtmak için bir yazı dizisi yazmaya karar verdim. Bu yazı dizisinin ilk kısmında  Kopuz, Kobız ve Dombıra yer almaktadır. İyi okumalar.

Kopuz (komuz): Türk kültür dairesi içerisinde kopuz ile ilgili oldukça fazla efsane vardır. Bu efsanelerin hepsinin ortak yönü kopuzdan kutsal bir çalgı olarak bahsetmeleridir.  Türk halkları arasında en yaygın olarak Kırgız Türklerinin geçmişten günümüze devam eden müzik çalgısıdır.  Erik,ceviz, ardıç ağaçlarından yapılır. Komuz baş, boyun, gövde, kapak, üç kulak, üç telden oluşur. Çalgının tam uzunluğu yaklaşık 90 santimetredir. Komuzun önemli maddesi ağaç ve kıl yani teldir.  Diğer ağaçlara göre erik ağacından yapılan komuz daha kaliteli ses çıkarır. Genelde koyunun kılından tel yapılır.

Kobız veya kopuz: Türk dünyasına yaygın müzik aletidir. Bildiğimiz üzere birçok müzik aletinin atası sayılan kopuzun kökeni yay ve oktan geldiği bilimsel açıdan bile ispatlanmıştır. Kopuzun ham maddesi ağaçtır ve teli de atın bağırsağından yapılmaktadır. Kayın ve ardıç ağacından yapılır. Baş, gövde ve ayak diye üç parçadan oluşur. Aşağı parçası deriyle kaplanır. Kopuzun özelliği herhangi bir sesi doğal şekilde çıkarmasındadır.   Kadim zamanlarda şamanların sık kullandığı müzik aleti olmuştur. Sıradan bir kişi çalmamıştır, şamanlık özellikleri taşıyan, şaman veya doğa üstü güce sahip kişiler çalmışlar.

Kopuz kelimesinin kökeni ile ilgili birçok yorumlar mevcuttur. Eski Türk boyları içi boş (kuvıs) anlamına gelen “kovı” kelimesi türediği düşünülmektedir. Bunlardan Kazak geleneğinde bugünlerde kullanılan kübi (yayık). Burada kobız – içi boş, kuvıs kap olarak ortaya çıkmıştır. Hatta bu kelimenin kökenini “kıpçak” olarak yorumlayan Raşid id din’in çalışmalarından bakabiliriz. Kopız veya Kobızı Kırgızların komızı ile karıştırmamalıyız. Kırgızlar kopuza yani kobıza kıyak adını vermişler. Komuz kelimesi benzerlik gösterse bile ayrı ve elle çalınan dombıraya benzeyen telli müzik aletidir. Kıyak ise Kopız aynıdır.

Dombıra; Kazak Türkleri arasında dombıra en yaygın, değerli telli çalgılardan sayılmaktadır. Halk arasında bu çalgıdan atalarının kalbinin sesini, gönül şarkısını dinledikleri  inancı yaygındır.  Türk halkları arasında çok eski dönemlere ait geleneksel, doğal müzik çalgı aletidir. Eski Sümer dilinde “küçük yay” anlamını verir. Almatı Elayeti, Jambıl ilçesine bağlı bölgede 2.5 yüzyıl önce bulunan taş anıta yontularak yapılmış resmi ile 16 yüzyıl önce Mısır ülkesindeki Naht mezarlığından resimleri değişmeden bu dönemlere kadar gelmiştir.  Dombıra eskiden hayvan bağırsaklarından yapıldığı için dombıranın işeğine öyle isim vermişler. Yani Kazak Türkçesinde “bağırsak” işek anlamını taşımaktadır. Dombıra iki işeklidir (tellidir). Dombıra çeşitli ağaçlardan yontularak yapılır. Dombırayla eski dönemlerde dertlerini, söylemek istedikleri şeyleri iletmişler. Yani “küy” adını taşıyan müzik sesiyle halka seslenmişler. Bugünlerde bile devam eden “küy” müzik eserleri iki şekilde çalınır. Biri “şertpe” diğeri de “tökpe”. Şertpe küy çalındığında hüzünlü, yavaş ve sadece iki parmakla çalınır. Tökpe küyde ise daha hızlı ve coşkulu, hareketli ve tüm elin yardımıyla çalınır. Kazak deyince akla dombıra gelir, dombıra sesini duyunca göz önüne sonsuz bozkırlar gelir. Dombıra’nın ise birçok çeşidi vardı; kıl kopuz, şerter, sibuzga, şan kopuz gibi.

Kaynak

Banu Nagashbek

Pamukkale Üniversitesi
Doktora Öğrencisi

Yorumla

Yorum yazmak için buraya tıklayın...