Koca Mimar Sinan yalnızca İstanbul’daki Süleymaniye’ Camii’ni inşa etmekle kalmamış aynı zamanda gelecekte restorasyonda çalışacak mimarlar için de gizli mesajlar bırakmıştır.
World Bulletin/ Haber Merkezi
İstanbul’da bulunan Süleymaniye Camii, imparatorluğun başkentinin üçüncü tepesinde bulunmakta aynı zamanda manzaranın bütünleyici bir unsuru olarak 450 yılı aşkın bir süre boyunca Osmanlı kültürü ve uygarlığının bir sembolü olduğu halde yaşamaktadır.
Muhteşem Süleyman’ın -namı diğer Kanuni Sultan Süleyman- görevlendirmesiyle bin yılın en önemli mimarlarından biri olan Sinan tarafından tasarlanan yapı 1558’de tamamlandı.
Medreseler, bir kütüphane, bir hamam, bir hastane ve birçok diğer tesisleriyle tamamlanan yapının kubbesi yerden 53 metre yüksekte olup hala Türkiye’nin en büyük camilerinden biridir.
Birkaç deprem ve yangına rağmen en az hasarla ayakta kalan şaheserin hayranlık uyandıran tasarımı, sanatı ve mimarisi abidler kadar ziyaretçileri de yüzyıllar boyunca etkilemiş, dünyanın dört bir yanından modern mimarlar için bir alaka ve çalışma konusu haline gelmiştir.
Sultan Süleyman, yeteneği askeri altyapıda çalışırken amirleri tarafından keşfedilen Sinan’ı hükümdarlık azametinin bir sembolü olacak şekilde bir camii inşa etmesi için -ki bu o zamanın hükümdarları için bir gelenek haline gelmişti- maaşa bağladı.
Sultanın böylesine büyük bir projenin yıllar alacağına şüphesi yoktu ancak yine de yıllar geçmesine rağmen tek bir tuğla bile dikilmemişti. Görünen o ki Sinan’ın başlamak için hiç acelesi yoktu.
Dolayısıyla insanlar arasında Sinan hakkında dedikodular ve iftiralar yayılmaya başladı. Bazılarına göre Sinan altından kalkamayacağı bir görevle görevlendirildiğini anlamış ve kaçmak için fırsat kollamaktaydı ve bu yüzden öfkeli Sultan’ın karşısına çıkmaktan çekiniyordu. Bununla beraber dedikodular saraya ulaştı ve haliyle duyduğu şeyler Süleyman’ın keyfini kaçırdı.
Kendi açıklamalarından yola çıkarak Sinan’ın yayılan bu dedikoduların hiçbirinden haberi yoktu ve aniden gecikme öne sürülerek Sultan’ın karşısına çıkarıldığında şok oldu. Sultan caminin inşasının ne kadar süreceğini sorduğunda Sinan “İki ay içinde bitmiş olacak” diye cevap verdi.
Süleyman Sinan’ın tehlikeli ve ceza gerektiren davranışı dolayısıyla kendisiyle alay ettiğini düşünmekte ne kadar haklı olsa da ona bir şans verdi. Bu arada Süleyman’ın bakan ve danışmanları Sinan’ın aklını kaçırdığından emindiler.
Sinan’ın ibadethanede oturup nargile içtiğini duyan Sultan, Sinan’dan bir kez daha şüphelendi. Camiye vardığında Sinan’ın nargile tüttürdüğünü gören Sultan bir kez daha öfkelendi.
Ancak yakından baktığında Sinan’ın tütün çekmediğini suya üfleyerek baloncuklar çıkarttığını fark etti. O, aslında mihraptan yankılanan ekoyu hesaplayıp akustiği ölçmek için baloncukların sesini dinliyordu.
Sinan sadece şaheserlerinin estetik güzelliğiyle değil aynı zamanda yapılarını tasarlarken birçok faktörü göz önünde bulundurmasıyla tanınır.
Düşündüğü bir başka bir faktör de 275 kandilden çıkan dumanın geceleri ibadet edilecek yeri aydınlatmak için kullanılmasıydı. Bu yüzden kandillerden ortaya çıkan isi camideki özel bir odaya yönlendirecek yapıda duvarlar tasarladı. Bu odada toplanan is daha sonra çok kaliteli mürekkebe dönüştürüldü.
Dahası onun yapıları bazı sembolik anlamlara da sahiptir. Örneğin Süleymaniye Camii’nin dört minaresindeki toplam 10 balkon, Sultan Süleyman’ın Osmanlı İmparatorluğundaki 10. padişah oluşuna bir övgüdür.
Süleymaniye Camii’ni desteklemek için caminin esnekliğini her iki yana birden %5 oranına çıkaran tırabzanları kullanması, bugün modern büyük gökdelenleri inşa ederken benimsenen bir kaidedir.
Gerçekten de Sinan gelecekte bakım ve onarım yapacak mimarlara tavsiyede bulunmak için caminin her yerine elyazması notlar bırakacak kadar ince düşünceliydi.
1950’lerde, Süleymaniye Camii onarımdayken, işçiler Osmanlı Türkçesiyle yazılmış bir not bulurlar. Notlar günümüz Türkiye Türkçesi’ne çevrildikten sonra mimarlar Sinan’ın kendisinden başka imzalanıp tarihlendirmemiş olan bir mesajla karşılaştıklarının farkına vardılar.
Mesaj ‘Bu mesajı bulduğunuzda kemerdeki kenetleme taşları kaymış ve siz bunu nasıl yerine koyacağınızdan emin değilsiniz demektir.’ şeklinde yapılması gereken işlemleri anlatmaktadır.
Sinan’ın mesajı alındı ve yaklaşık 500 yıl sonra bugün bu dehayı ve Anadolu’nun bu gururlu evladını övmek için hala ayakta durmaktadır.
Kaynak: http://www.worldbulletin.net/history/127360/the-suleymaniye-mosque-and-the-great-architect-sinan
Yorumla