Antropoloji DÜŞÜNCE TOPLUM Yaşam

Himalayalar Arası Yayılmış Değişen Tibet’e Kısa Bir Bakış

Hint Himalayası’ndaki Ladakh’ta konargöçer bir ailenin yak kılından yapılma çadırında karanlığın içinde oturuyordum. Dışarıda, soğuk ıssızlıkta pejmürde bir koyun ot arıyordu ve yırtıcı kuşlar yüksekteki sıcak hava akımının içinde daireler çiziyordu. Ocağın etrafında toplandığımızda yaşlı adam bana bir bardak tuzlu yak tereyağı uzattı.

“2 gece önce kurtlar buradaydı” dedi bana tercüman aracılığıyla. “Bu seferlik onları kovaladım ama tekrar geri gelecek ve koyunlarımı almayı deneyecekler. Gitgide artıyor bu durum.”

“Çoban olmak ile alakalı her şey gitgide daha zor oluyor.” Diye ekledi. “Belki de oğullarım bu hayatı sürdürmek istemeyecekler. Karım ve ben buradaki son göçebeler olabiliriz.”

Himalaya ve Tibet platosu boyunca defalarca duyduğum bir hikayeydi bu. İklim değişiklikleri, şehirlerde daha konforlu bir yaşam çağrısı, siyasi baskılar veya eğitim talebi dolayısıyla Tibet ve çevresindeki Himalaya bölgeleri için yaşam hızla değişiyor.

Tibet’in sınırlarını tanımlamak zor olabilir. Bunun sebebi, bazı durumlarda, birkaç farklı Tibet’in olmasıdır.

Ekseriyetle bugün Tibet olarak düşündüğümüz bölge – ve çoğu haritada Tibet olarak işaretlenen bölge – Tibet Özerk Bölgesidir. Burası modern Çin’in en büyük ikinci bölgesi ya da vilayetidir ve bölgesel başkenti Lhasa’dır.

Komünist güçlerin 1950 yılında Tibet’te kontrolü ele geçirmelerinden önce işlevsel bağımsız bir ulustu ve sınırları bugünkünden genişti. (Çin, Tibet’in ele geçirilmesinden “barışçıl bir kurtuluş” olarak bahsetmektedir. Çin, yeni komünist hükümetin, Qing hanedanlığının yıkılmasının ardından kaybedilen bölgede hakimiyetini yeniden ilan ettiğini söylemektedir.)

Günümüzde Çin’in dağlık batı bölümündeki Sichuan Vilayeti, 1950 yılındaki işgalden önce, politik ve kültürel olarak Tibet’in bir parçası olan Kham olarak bilinen yerdi. Keza Tibet Özerk Bölgesi’nin kuzeyine doğru yer alan Çin’in Qinghai bölgesi de Amdo olarak bilinen, Tibet’in tarihi bağlamda bir parçası olan fakat 18. Yüzyılda Çin’in himayesine giren bölgeydi.

Ve bir de Himalaya’nın kültürel bağlamda Tibet’e ait olan, uzun süredir ya da hiçbir zaman, politik olarak Tibet’in bir parçası olmayan bölgeler var. Bu bölgeler arasında Himalaya Bhutan Krallığı, Nepal’in bazı bölgeleri(özellikle Yukarı Mustang ve Dolpo’nun yanı sıra dağların kuzeyindeki bazı vadiler) ve Hindistan’ın bazı bölgeleri ile uzun süredir sınır problemlerinin devam ettiği Ladakh bölgesi yer almaktadır.

Tibetliler çoğunlukla kendi geleneksel Budizmlerine bağlıdırlar ve manastırlar ile rahibe manastırları yaşamları ve kültürlerinin merkezi kısmını oluşturur.

Tibet’in ruhani lideri, kendisiyle birlikte çoğu destekçisinin başarısız olan bir ayaklanma sonrası kaçtığı Lhasa şehrinde 1959 yılına kadar yaşamış olan Dalai Lama’dır. Şimdilerde Kuzey Hindistan’da, sürgünde bütün bir Tibet hükümetinin kurulduğu Dharamsala’da yaşamaktadır.

Nepal’de, Hindistan’ın diğer bölgelerinde ve Bhutan’ın küçük bir bölgesinde birçok Tibetli sürgün toplulukları bulunmaktadır.

Tibet’te Çin hakimiyeti kuşkusuz çok gerekli görülen bir ilerleme ile birlikte platoya yüksek yaşam standartları getirdi. (1959’da Tibet Asya’nın en az gelişmiş yerlerinden biriydi.) Aynı zamanda bu durum Tibet’in haklarının, Tibet kültürünün ve din uygulamalarının ağır bir şekilde bastırılmasını da beraberinde getirdi. Madencilik ve baraj yapımı faaliyetleri e önemli düzeyde çevre tahribatına sebep oldu.

Çin yönetimi altında yaşayan bir çok Tibetli özgürlük adına çok az şeye sahip. Yönetim bölgelerine genellikle Çin’in diğer bölgelerinden olan Han görevlileri hakim durumda. İnsan haklarının istismar edilmesi, dini özgürlüklerin ihlali, keyfi tutuklanma iddiaları ve siyasi suçlulara yapılan işkenceler ile alakalı geniş raporlar mevcut. Tibet’in Çin bölgesi tarafında yaşayan tanıdığım Tibetliler bana sanki devasa bir hapishanede yaşıyormuşçasına sürekli gözlem altında tutuluyorlarmış gibi hissettiklerini söylediler.

Çin hükümeti bu iddiaları reddediyor ve yaptıkları her şeyin, feodal köleliğe son vermeleri, sefaleti azaltmaları ve yaşam kalitesini iki katına çıkaran çabaları, Tibet’in daha çok yararına olduğunu söylüyor.

Tibet’in Çin bölgelerindeki geleneksel Tibet kültürü ve yaşamının bastırılmış olması nedeniyle Hindistan’ın Tibet bölgelerinde, Nepal ve Bhutan’da Tibet kültürünü bulabilmek daha kolay durumdadır.

Ancak son yıllarda Tibet kültürünün gelişmesine izin verilen bölgelerde bile önemli değişiklikler meydana geldi.

Geçmişte çoğu Tibetli yaz kış otlaklarına gidip gelen hayvanlarıyla birlikte(çoğunlukla yak) yarıgöçebe bir hayat yaşadılar. Günümüzde ise çocuklarının en iyi şekilde eğitim almalarını garantileme arzuları bu yaşam tarzını zor bir hale getirmektedir. Kasaba ve şehirlerde daha iyi bir kazanç elde edebilme düşüncesi, eski göçebe ailelerin dağları ardında bırakmaları anlamına geldi. Diğer değişiklikler ise yol yapımlarının artması, motosiklet kullanımının yaygınlaşması ve telefon ve internetin her yerde bulunması olarak sayılabilir.

Tüm bu yeni gelişmeler, yeni fikirler, yeni fırsatlar, daha iyisi ya da daha kötüsü için, Tibet ve Himalaya yaşamına büyük değişimler getiriyor.

Turizm de bölgede meydana gelen değişikliklerde rol oynamıştır. Bazı bölgelerde trekking ve macera seyahati endüstrisi gelişmiştir. Binlerce uluslararası turistin gelmesi çevresel ve sosyal değişimler getirmiş, ailelerin de dağlarda kalmasına ve etraflarındaki doğa ve Tibet kültüründen faydalanmalarını sağlamıştır.

Bu duruma örnek olarak Kham bölgesi otlaklarında tanıştığım, yerel bir misafirhanenin yanı başında bulunan, gelen turistlere yak tüyünden yapılma çadırlarda kalma ve geleneksel Tibet yaşamından bir şeyler öğrenme şansı veren Tibetli aileyi gösterebilirim.

Aileleri için fazlasıyla gerekli olan kazancı sağlarken övünç kaynakları olan geleneksel yaşamlarını sürdürüyor ve bunun diğer kuşak için devam ettirmenin yolunun ne olduğunu buluyorlardı.

Çeviri: Ahmet Muhammet Çakar

Kaynak

Ahmet Muhammet Çakar

ERÜ-РЯЛ
Yazar-Çevirmen- Filolog
Avrasya Araştırmaları Yüksek Lisans Öğrencisi

Yorumla

Yorum yazmak için buraya tıklayın...