Antropoloji

Oğuz Yabguluğu’nun Başkenti Yengi-Kend’de Yeni Keşifler

KAZAK, RUS VE ALMAN ARKEOLOGLARDAN OLUŞAN ULUSLARARASI EKİP, TERK EDİLMİŞ BİR ORTAÇAĞ ŞEHRİ OLAN YENGİ-KEND’DE ÖNEMLİ KEŞİFLERE İMZA ATTI.

Can-Kend olarak da bilinen Yengi-Kend, Kazakistan’ın Aral Denizi’nin eski doğu kıyısının yakınında, Seyhun nehrinin aşağı sol kıyısında yer almaktadır. Yazılı kaynaklar, “Yeni Şehir” anlamına gelen Yengi-Kend’in, Oğuz Türklerinin 10. yüzyıldaki başkenti olduğunu belirtmektedir.

Türk lehçeleri içinde Oğuz lehçesini konuşan Oğuz Türkleri, MS 8. yüzyılda Orta Asya’da Oğuz Yabgu Devleti olarak bilinen bir boylar konfederasyonu kurarak ortaya çıkmıştır.

Yengi-Kend kalıntıları, yüksekliği 7 metreye (23 ft) kadar dikdörtgen bir duvarla çevrelenmiş 16 hektarlık (40 dönüm) bir alanı kapsamaktadır. Şehir söz konusu dönemde, iki kıtasal ticaret koridorunun kavşağında yer almaktaydı: Çin’den Bizans’a doğu-batı yönünde uzanan Kuzey İpek Yolu ve Baltık’tan Orta Asya’ya uzanan kuzey-güney yolu üzerinde kurulmuştur.

Etnoloji ve Antropoloji Enstitüsü, Rusya Bilimler Akademisi (IEA RAN, Moskova), Kızılorda Korkut Ata Devlet Üniversitesi (Kazakistan), Tübingen Üniversitesi (Almanya) ve Kazakistan Eğitim ve Bilim Bakanlığı (MON) Margulan Arkeoloji Enstitüsü tarafından yürütülen sistematik kazılarla; şehir, 19. yüzyılın başlarında Rus ordusuna mensup topografyacılar tarafından yeniden keşfedildi.

Son araştırmalar ise Yengi-Kend’in MS 6. yüzyılda kurulduğunu ve MS 9. yüzyılın sonlarında Ceyhun nehri vahasındaki Harezmli mimarlar tarafından yeniden inşa edildiğini göstermektedir.

Bölgedeki kazılar, Kuzey İpek Yolu’nda bulunan ilk evcilleştirilmiş kedi örneğini ve MS 10. yüzyıldan kalma bir seramik kapta üzerinde Arapça harfler bulunan tavuk yumurtası kalıntılarını ortaya çıkardı.

Arkeologlar ayrıca güney Sibirya’daki geç Demir Çağı objelerini anımsatan avuç içi büyüklüğünde seramik bir ayı heykelciği veya kolye ucu (sarkıtı) ile üzerinde “Allah” kelimesini oluşturan harfler olan büyük bir seramik kaba ait bir parça buldular.

Tübingen Üniversitesi’nden Prof. Dr. Heinrich Härke keşifle ilgili olarak şunları söyledi: “Yazılı kaynaklara göre İslamiyet bölgeye MS 10. yüzyılda ulaştı, dolayısıyla bu keşif şu anda Aral Gölü bölgesinde İslamiyet’e dair en eski referans olma özelliğini taşıyor.”

Yazan: Heinrich Härke, Irina Arzhantseva, ve Azilkhan Tazhekeev  (www.heritagedaily.com)

Çeviri: Dr. Neriman Martı KÖKEN

bilimdili

Yorumla

Yorum yazmak için buraya tıklayın...