“Taşa kazınmış binlerce yıl”
Polonyalı arkeolog ekibi, Özbekistan’da daha önce bilinmeyen yeni kaya resimleri keşfetti. Bu devasa kaya resimlerinde başta dağ keçileri olmak üzere binlerce hayvan tasviri yer alıyor. Araştırmacılara göre tarihlendirme sürecinde farklılıklar gözlendiği için en eski kaya resimlerinin birkaç bin yıl öncesinde yapıldığını tahmin edilmektedir.
Varşova Üniversitesi’nden gelen kazı bilimciler, birkaç yıldır süren çalışmaların sonucunda Özbekistan’ın kuzeybatısındaki Tanrı Dağları’nın uzantısı olan Çatkal Dağları’nda tarihi bir keşfe imza attılar. 40.000 yıl öncesine ait birkaç yerleşim yerinin izlerini keşfettiler.
Varşova Üniversitesi Arkeoloji Enstitüsü’nden Kazı Başkanı Dr. Małgorzata Kot: “Yerel halktan, kazılarımıza yakın bir bölgede kayalarda gözle görülür oymaların olduğuna dair bir ipucu aldık. Bakmaya karar verdik. Bilginin doğruluğu ortaya çıktı. Kaya resimlerinin sayısı çok fazlaydı. Şimdiye kadar bu kaya resimleri bilim insanları tarafından bilinmiyordu.” demiştir. Araştırma, Ulusal Bilim Merkezi tarafından finanse edilmektedir.
Petroglif kümesi (kaya resimleri), yüksek dağ vadisi Kızıl Dere’nin yamaçlarında yer almaktadır. 2500 ila 3100 metre yükseklikte büyük düz kayalar üzerinde bulunmaktadır. Dr. Kot’a göre, Özbekistan’da kaya resimleri bulunan en yüksek rakımlı yerlerden biridir. Oymalı kayalar birkaç yüz metrelik bir alana yayılmaktadır.
Keşfedilen petrogliflerden bazılarının ön belgelerini hazırlayan araştırma ekibinin bir üyesi olan Michał Leloch: “Kaya resimleri muhtemelen Sibirya dağ keçilerini tasvir ediyor. Bunlar dünyadaki en büyük dağ keçisi türlerinden olup şu anda nesli tükenmekte olan türler listesinde yer alıyorlar. Bu hayvanların boynuzlarının uzunluğu yaklaşık bir buçuk metreyi bulabilir. Sibirya erkek dağ keçilerinin kiloları 100 kg’ın üzerindedir.” demiştir.
Şu anda, Kızıl Dere Vadisi’nde, yakın köylerin sakinleri yazın koyun otlatmaktadırlar. Ancak bölgeye kolayca ulaşılamamaktadır. Ona en yakın noktadan ulaşmak bir günlük tırmanış gerektirmektedir. Araştırmacılar, Polonyalı dağcıların yardımlarına rağmen, arkeolojik keşif gezisinin çok zahmetli olduğunu söylemektedirler.
Bilim insanları gelecek yıl oraya tekrar gidip daha uzun bir süre diğer kaya resimlerini de insansız hava aracı kullanarak belgelemek istiyorlar.
Araştırmacılar, bu toprakların eski sakinlerinin neden petroglif yaptığını merak etmekte lakin henüz net bir cevap bulamamaktadırlar. Leloch: “Belki de av büyüsüyle ilgiliydi, ancak yoruma çok açık bir konu.” şeklinde fikrini beyan etmektedir. İlk varyantta, bir oyma yapmak, avcıların lehine bir av seyrini elde etmeyi amaçlayabilmektedir.
Kaya Resimlerindeki bazı dağ keçisi boynuzları çok güçlü bir şekilde kavislidir ve neredeyse kapalı bir daire oluşturur. Bir haç veya örümcek ağının motifi daireye yazılmıştır. Araştırmacılar, bunun güneş sembolizmi veya trans durumları ile ilgili olabileceğini öne sürmektedirler.
Daha az sayıdaki kaya resimleri arasında kemerler geyik, köpek ve kurt gibi diğer hayvan türleri olarak yorumlanan tasvirler bulunmaktadır. İnsan ellerini gösteren ancak bir yetişkinin gerçek ellerinden biraz daha küçük olan motifler de vardır.
En eski kaya resimlerinin M.Ö. 2 bin yılın ortalarından olabileceği ve buna sebep olarak da yakındaki yerleşimlerin ve mezarlıkların kalıntılarının o dönemlere ait olduğu belirtilmektedir. Ancak kâşifler ise muhtemelen Orta Çağ’dan kalma, bariz daha geç oymalar olduğunu söylemektedirler.
Muğla’da heyecan uyandıran keşif, Anadolu’da Türk tarihi yeniden yazılabilir
Yorumla