Yazar: Birkan UZUNOĞLU
Geniş Türk coğrafyası içerisinde küçük bir topluluk olan Gagauzlar, Hristiyan Türkler arasındadır. Din farklılığımıza rağmen yaklaşık dört yüz yıldır aynı dili ve aynı kültürü paylaştığımız Gagauzlar, kendilerinden başka kimsenin Türkçe konuşmadığı bir coğrafyada, ana dilinin gücü sayesinde yok olmadan günümüze kadar ulaşmışlardır (Agunşah,2002).
Çağdaş zamanın içerisindeki yolculuklarına Hristiyan olarak devam eden Gagauzlar, dilleri, adetleri ve görünüşleri ile Anadolu insanını aratmamaktadırlar. Çok uluslu bir ülkede, örf ve adetlerini koruyan bu topluluk, millî ve manevî Türklük değerlerine sadık kalmıştır. Bunlardan biri ve en çok dikkat çekeni, Canavar Yortusu veya Kurt Bayramıdır.
Gagauzlar, Türklüğün kutsal sembolü olan kurda çok önem vermişlerdir. Kurt sembolünü bayraklarına taşımış, günlük hayata işlemiş, hatta Gaguzyeri’nde tüketilen bir sodaya ‘’Bozkurt’’ markasını vermişlerdir. Diğer Türk kavimlerinde olduğu gibi, bu hayvanın uğur getireceğine inanırlar ve çocuklarına erkek ismi olarak ‘’Kurti’’, kadın ismi olarak da ‘’Kurteza’’ ismini vermişlerdir (Ece,2017).
Gagauzlar, kurda ‘’canavar’’ demektedirler. Dillerinde kurt kelimesi bulunmasına rağmen onu bu isimle anmazlar ve ‘’canavar, bozbey, kuyruklu’’ gibi lakaplar takarlar. Bunun sebebi; adı anıldığı zaman çıkıp geleceği inancıdır. (Bizde ‘’cin’’ yerine ‘’üç harfli’’ denmesi gibi atalardan kalan bir tabudur.) Bu duruma koşut olarak Gagauz kadınları, kurttan söz ederken fısıldayarak konuşurlar. Gagauz inançlarına göre kurt, insanları duyar ve anlar (Karanfil,2017).
Gagauzlar, beddua ederken ‘’Kurtlar kafanı isin!’’, ‘’Kurtlar isin seni!’’ diyerek, yemin ederken ise ‘’Canavar ursun!’’ diyerek kurt adını kullanırlar. Yine başka bir deyişe göre, her dolunay çıktığında köy meydanlarına et parçaları bırakılır ki kurtlar eti alıp gitsin, kimseye zarar vermesin.
Her yıl 10-17 Aralık tarihleri arasında Canavar Yortusu diye bilinen Kurt Bayramını kutlamaktadırlar (Argunşah,2002). Bölge halkı, bu ay geldiğinde, yaylaktan inerler ve özel kutlamalar düzenlerler. Kutlama süresi, 2-7 gün arasında değişmekte ve bu günlerde oruç tutulmaktadır. (Ortodoks kilisesince kabul edilen ibadetlerin dışında oruç ve hac ibadeti de yapmaktadırlar.) Burada dikkat edilmesi geren en temel husus; Gagauzlar, Hristiyan olduktan sonra bile atalarının kutsal totemini unutmamış ve dahi onu başka hiçbir Hristiyan toplumunda görünmeyen bir bayramla dinlerine yerleştirmişlerdir (Argunşah,2002).
Kurt Bayramı, kadınların kesici alet kullanmamaları, saçlarını taramamaları gibi çeşitli yasaklar barındırır. Bayram süresince yeni elbise dikmezler, çünkü kurtların yeni dikilmiş/dokunmuş elbiseli insanlara saldıracağına inanırlar. İnanışa göre, insan bir kurtla karşılaşırsa, üst giysisini çıkarıp kurda fırlatmalıdır. Yoksa, kurt kendisini mutlaka yer. Erkekler ise kutlama boyunca çalışmazlar, tarladaki ve evdeki her türlü işte çalışmaları yasaktır.
Gagauz Şair Todul Zanet’in bir şiiri;
Hodul hem serbest Canavar,
Sana baş iiltti Dedelär.
Sora geldi “ayılar”, “aslannar”
Yabancı halklardan yabancı inançlar.
Seni sa ilktän unuttular,
Sora da heptän çaldılar.
Yabancı dinneri sokup fikirä,
Sana verilän kurban erinä,
Seni kendini yapêrlar kurban
Boz Kurdum, Boz Beyim, Boz Tanrım,
Benim Canavar yortularım,
Benim serbest Canavarım…
(Babaoğlu, 2011)
KAYNAKÇA
- Argunşah, Mustafa (2002). ‘’Gagauz Türkleri’’, T.C Kültür Bakanlığı, Ankara.
- Bozkurt, İsmail (1999). ‘’IV. Uluslararası Gagauz Türkleri Sempozyumu’’, Doğu Akdeniz Üniversitesi Kıbrıs Araştırmaları Merkezi Yayınları, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti.
- Babaoğlu, Nikolay (2011). ‘’Gagauz Folkloru’’
- Karanfil, Güllü (2017). ‘’Gagauzlarda Kurt ve Adları’’
- Ece, Emrah (2017). ‘’Gagauzlarda Kurt Bayramı’’
Gagauz Türkçesi Atasözlerinden Hareketle Gagauzlarda Aile Hayatı
Bir Ermenî Kurt Adamı: Lycopetrus ya da Kurt Petrus (Ermenî Heretizmine Dâir)
Yorumla