Tarih

İlkler Tarihinde Türk Kadını…

Türk kadınının cesaretini ve gücünü, Kurtuluş Savaşı ile tüm dünya hafızalarına kazımıştır. Peki, Nene Hatunu tanımayan var mı? Şimdilerde okullara ve hastanelere verilen ismiyle tanıdığımız Nene Hatun, 93 Harbi sırasında Rus işgaline karşı Erzurum’daki halk direnişinin simgesi haline gelen Türk kadın kahramandır. Cesaretini, anaç duygularının yanı sıra vatan sevgisini hat safhalarda yaşan birçok Türk kadını vardır. Peki, bu Türk kadınlarının imza attığı ilkleri de biliyor musunuz?

Bu yazı, kesinlikle feminizm dolu bir yazı değildir. Türkiye’nin gururu olan ve adımızı dünya başarıları arasına yazdıran, kadınlarımızı tanımanızı istiyoruz. Türk kadınlarının, dünya kadınlarıyla karşılaştırıldığında tarihin önemli bir noktasında yer aldıkları kolayca görülecektir. İlk kadın pilotumuzu ya da ilk kadın heykeltıraşımızı kim unutabilir ki…

İlklere imza atan başarılı Türk kadınları, günümüzde birçok hemcinsine örnek olmalıdır. Zorluklardan ve günümüzde kadının yerinden bahsederek, bu şeylerin arkasına sığınmamak gerekiyor. Ayrıca eski tarihlerde kadına bakış açısının, günümüzden çok daha olumsuz olduğunu da aklınızdan çıkartmayın.

İşte ilklere imza atan başarılı Türk kadınları…

İlk Kadın Kimyacı: Prof. Dr. Remziye Hisar

İlk Kadın Kimyacı: Prof. Dr. Remziye HisarFransa Sorbonne Üniversitesi’nden mezun olan ilk Türk kadınıdır ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın kimyacısıdır. 1992 yılında yaşamını yitiren Cumhuriyet kadını Remziye Hisar, dünyaca ünlü fizikçi Feza Gürsey ve Milletlerarası Psikoloji Cemiyeti’nin tek Türk azası psikiyatrisi Deha Hanım’ın annesidir.

Oldukça başarılı bir eğitim hayatı olan Remziye Hisar, meslek hayatında birçok zorlukla karşılaşmıştır. Kimya alnında Türkiye’yi temsil edecek bir ismin bulunmaması nedeniyle olan üzgünlüğü, onu Bakü’ye sürükler. Ama Bakü’de bir savaşın ortasına düşer. Yine de umudunu yitirmeyen Hisar, yılmadan mesleğini icra etmeye devam eder. Tersliklerin devam etmesi Sovyet Rusya’nın Azerbaycan’ın bağımsızlığına son vermesi gibi sorunlar sırasında doktor eşi Reşit Süreyya Gürsey ile tanışır ve evlenerek, İstanbul’a dönüş yapar.

Meslek aşkı çocuk sahibi olmasının önüne geçer ve Adana’da Darülmuallima’ya müdür olarak gider. Daha sonra eşiyle birlikte Paris’e gider ve burada adını bilim dünyasına yazdırmak için Sorbonne Üniversitesi’nin kimya bölümünde öğrenim görmeye başlar. Biyokimya sertifikası alarak Paris’te Maarif Vekaleti’nin verdiği bursla öğrenim görür. Doktorasını yapacağı sırada bursu kesilen Hisar, öğrenimini yarım bırakmak zorunda kalır. Ama bu durum onu engellemez ve 1930 yılında yeniden Paris’e gider. Eşinden boşanan Remziye Hanım, kızı ve kardeşiyle birlikte gider. Doktorasını tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönüş yapar ve 1933 – 1936 yıllarında İstanbul Üniversitesi’nde kimya ve fiziko kimya doçenti olarak görev yapmıştır.

Ankara Hıfsısıhha Müessesi’ne farmakodinami şubesi hayati kimya mütehassısı olarak atanır. 1947 yılında İTÜ Makine ve Kimya doçentliği yapmaya başlar. 1959 yılında profesör olan Remziye Hisar, 1973 yılında emekli olur.

İlk Kadın Doktor: Safiye Ali

İlk Kadın Doktor: Safiye Aliİlk kadın doktor olan Safiye Ali, Osmanlı İmparatorluğu döneminde çeşitli hizmetleri ile tanınan bir ailenin kızıdır. 1891 yılında İstanbul’da doğmuştur ve özel bir eğitim hayatı olmuştur. Aynı zamanda Amerikan Kız Koleji’nden mezundur. Balkan Savaşı sırasında cepheden gelen birçok yaralıyı gördükten sonra doktor olmaya karar vermiştir. Bu isteğini gerçekleştirmesi ise oldukça zordur; çünkü o dönemde bir kadının tıp okuması imkansızdır. Yetenekli ve başarılı kişiliği ile dikkatleri çeken Safiye Ali, Maarif Vekili Şükrü Bey’in yardımları ile tıp eğitimi almak için Almanya’ya gider. Burada kadın ve çocuk hastalıkları üzerine eğitim alır ve Kurtuluş Savaşı bitiminde yurda dönerek işe başlar Cağaloğlu’nda açtığı klinikte tedavilerine başlar. Dönemin ünlü doktorlarından Besim Ömer Paşa Akil Muhtar ve Operatör Emin Bey’den destek alır. Bu şekilde de süt ve bakımevlerinde çalışmaya başlar.

Safiye Ali, Türkiye’yi yurtdışında düzenlenen tıp kongrelerinde temsil etmiştir. Ardından sağlık sorunları nedeniyle eşiyle birlikte Almanya’ya taşınır ve mesleğine burada devam eder. İkinci Dünya Savaşı sırasında ise Almanya’da yaralananların ve hastaların bakımını üstlenmiştir. Savaş sonrasında da Türkiye’ye döner ve yakalandığı kanserden kurtulamayarak 1952 yılında hayata veda eder.

İlk Kadın Avukat: Süreyya Ağaoğlu

İlk Kadın Avukat: Süreyya AğaoğluTarihimizin ilk kadın avukatıdır. Ayrıca Yassıada’da hukuk profesörü olan babasının savunucusu, Hür Fikirleri Yayma Derneği’nin kurucusu, Çocuk Dostları Derneği’nin kurucudur. Milletlerarası Hukukçular Komisyonu üyesidir. Milletlerarası Barolar Birliği Yönetim Kurulu İdari Heyet Üyesi’dir. Aynı zamanda kadın hakları savunucusudur.

Tarihimizde en cesur kadın entelektüel olarak yer almıştır. 58 yıl avukatlık yapmıştır. Lise yıllarında cumhuriyet rejiminden bahsettiği arkadaşlarının gavur olarak nitelendirmesine maruz kalmıştır. Bu nedenle de avukat olmayı kafasına koymuştur. Hukuk fakültesine kaydını yaptırmak istediğinde de birçok sorunla karşılaşmıştır. O dönemde kız öğrenci olmadığı için üniversite rektörü Haldun Taner’in babası, Selahattin Bey’e başvurur. Dönem kadınlarının çarşafla dolaştığı dönemde başını bile kapatmadan görüşmeye gider. Talebini ilettiği zaman Selahattin Bey’in salonunda kahkahalar atılır. Ama kendi gibi avukat olmak isteyen başka 3 arkadaşını da gören Selahattin Bey, fakülteyi açmaya karar verir.

Erkek ve kadınların farklı saatlerde ayrı ayrı eğitim aldığı dönemde, başını kapatma konusunda dik bir duruş sergilemiştir. Fakülteden mezun olduktan sonra ise avukatlığını yapmaya devam ederken, kadın hakları savunuculuğu da yapmıştır.

İlk Kadın Heykeltıraş: Sabiha Bengütaş

İlk Kadın Heykeltıraş: Sabiha BengütaşAtatürk, İsmet İnönü, Abdülhak Hamid, Ahmet Haşim, Bedia Muvahhit gibi tarihimizin dev isimlerinin heykellerini yapan Sabiha Bengütaş, ilk kadın heykeltıraşımızdır. Eğitimini Şam’da Fransız Katolik Okulu’nda alan Bengütaş, İstanbul’a dönünce Köprülü Fuat Paşa Okulu’nda devam ettirmiştir. Güzel sanatlara ilgisi fazla olan Sabiha Bengütaş, 16 yaşında Sanayi-i Nefise Mektebi’nin resim bölümüne kaydolmuştur. Bu sırada antik bir büstü kopya eden Bengütaş, öğretmeninin dikkatini çeker ve okulun heykel bölümüne alınan ilk kız öğrenci olur. Okulunu da birincilikle bitirir.

Roma Güzel Sanatlar Akademisi’nde ihtisas yapar ve İtalya’da büyük bir deneyim kazanır. Taksim Meydanı’nda bulunan Atatürk abidesini yapan İtalyan heykeltıraş Canoni’nin asistanlığını yapar. Kocasının diplomat olması nedeniyle birçok yabancı ülkede mesleğini icra eder. Geleneksel Galatasaray Sergisi’ne 1925 yılında katılan ilk kadın sanatçı olur. 1938 yılında Atatürk ve İnönü için yapılan heykel yarışmasında birinci olur. Atatürk Heykeli, Çankaya Köşkü’nün bahçesinde; İnönü heykeli ise Mudanya’da bulunuyor.

İlk Kadın Fotoğrafçı: Semiha Es

İlk Kadın Fotoğrafçı: Semiha Esİlk Türk kadın fotoğrafçı olarak adını yazdırmıştır. 1956 yılında Tifdruk tekniği ile basılan Hayat Dergisi, fotoğraf dünyamıza yeni ve özel bir değer kazandıran dergi oldu. Derginin ilk sayısında Hikmet Ferudun Es’in Malatya’dan yolladığı bir yazı dizisi yayınlandı. Röportajın fotoğrafları ise Semiha Es tarafından çekildi.
Celal Bayar’ın cumhurbaşkanlığı döneminde toplanan Bakanlar Kurulu, Kore Savaşı’na katılmak için 4500 silahlı birliği Birleşmiş Milletler emrine vermiştir. Hürriyet Gazetesi savaşın görüntülenmesi için Semiha Es’i görevlendirmiştir. 11 Kasım 1950 tarihinde de gazetede verilen Kore eki ile Türkler, savaş hakkında izlenimlerini Semiha Es’in objektifinden öğrenmiştir.

İlk Kadın Banka Müdürü: İclal Ersin

İlk Kadın Banka Müdürü: İclal ErsinTürkiye’de birçok ilke imza atan bir kadındır. İlk kadın muhasebesi, ilk kadın banka müdürü, ilk kadın ekonomi doktoru ve Atatürk’ün yurtdışına eğitim için gönderdiği kadındır. 1928 yılında Türkiye İş Bankası’nda muhasebeci olarak göreve başlayan İclal Ersin, İş Bankası’nın kurucusu Celal Bayar tarafından Atatürk’e ilk kadın muhasebeci olarak tanıtılır. Atatürk’ün ilgisini fazlasıyla çekmiştir ve böylece en büyük arzusu olan yurtdışı eğitimine gönderilmiştir. 1929 yılında Cenevre’ye gönderilmiştir ve Türkiye’de meslek gelirlerinin vergilendirilmesi başlıklı tezini Fransızca olarak hazırlayarak doktorasını tamamlamıştır.

Türkiye’ye dönen İclal Ersin, Türkiye’nin ilk iktisat doktoru unvanını almıştır. İş Bankası ile çalışma hayatına devam etmiştir ve 1953 yılında açılan İş Bankası Nişantaşı Şubesi’nin müdürlüğünü yapmıştır. Böylece Türkiye’nin ilk kadın banka müdürü unvanını da elde etmiştir.

İlk Kadın Pilot: Sabiha Gökçen

İlk Kadın Pilot: Sabiha GökçenBirçoğumuz onun ismini zaten biliyoruz. 1912 yılında Türkiye’nin ilk uçağını kullanan kadın Sabiha Gökçen oldu. Atatürk’ün manevi kızı olan Sabiha Hanım, Türkiye’nin ilk kadın askeri pilotudur. Atatürk’ün, Türk kadınının her alanda başarılı olabileceğine inandığını göstermek için kendisini yetiştirdiği bilinmektedir. Havacılığa başlayan Sabiha Gökçen, Sovyetler Birliği’nde Yüksek Planör Okulu’nu bitirdi ve planör öğretmenliği yaptı.

Türk havacılık tarihinin en önemli ismi olarak görülen Sabiha Gökçen, sonrasında daha birçok kadın havacı tarihe imza attı. Türkiye’de uçağa binen ilk kadın Belkıs Şevket Hanım’dır. Şenay Günay ise ilk kadın savaş pilotumuzdur. Hukuk fakültesinde okurken, Hava Har Okulu’na kız öğrenci alınmaya başlamasıyla birlikte bir kız arkadaşıyla kaydolmuştur. İki yıl eğitim alan Günay, asteğmen olarak mezun olmuştur. Daha sonra İzmir – Gaziemir’de bulunan uçuş okuluna gitmiştir. Ardından Eskişehir Jet Filo Komutanlığı’nda eğitimini sürdürmüştür. Burada jet brövesi almış ve jet pilotu olmuştur.

İlk Kadın Gazeteci: Selma Rıza

İlk Kadın Gazeteci: Selma RızaTürkiye’nin ilk kadın gazetecisi, Selma Rıza’dır. Osmanlı Dönemi’nin kültür yüklü bir ailesinin kızıdır. Özel öğretmen denetiminde eğitim alan Selma Rıza, 19. yüzyıl sonunda ailesinden gizli İstanbul’dan kaçar ve Paris’te Jöntürk liderlerinden olan abisi Ahmet Rıza’nın yanına gider. Sorbonne Üniversitesi’ne giden Selma Rıza, 10 yıl boyunca Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne üye olur. Bu cemiyetin tek kadın üyesidir ve Fransızca olarak Paris’te yayınlanan Meşveret Gazetesi’nde, Türkçe yayınlanan Şura-yı İmmet Gazetesi’nde çalışır.

Meşrutiyet’in ilanından sonra İstanbul’a döner ve gazetecilik yapmaz. Bunun yerine Kızılay’ın kurulması için çalışmalara katılır. Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti olarak bilinen kuruluşun yönetiminde fikir çatışması yanında 5 yıl boyunca genel sekreterliğini yaptığı kurumdan ayrılır.

İlk Kadın Bakan: Prof. Dr. Türkan Akyol

İlk Kadın Bakan: Prof. Dr. Türkan AkyolTürkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın bakanı, Türkan Akyol’dur. 1971 yılında kurulan partilerüstü Nihat Erim Hükümeti’nde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı olarak görev yapar. Nihat Erim tarafından parlamento dışından atanır.

Başkanlığın 8. ayında çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle 11 Bakan ile birlikte görevinden istifa eder. Ardından Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’ne seçilir. 1983 yılında SODEP’in kurucu olarak siyasete atılır. Halen serbest doktorluk yapmaktadır.

İlk Kadın Büyükelçi: Filiz Dinçmen

İlk Kadın Büyükelçi: Filiz Dinçmenİlk kadın büyükelçi, Filiz Dinçmen’dir. Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olmuştur ve 1961 yılında Dışişleri Bakanlığı BM Dairesi 3. Katibi olur. 1982 yılında Hollanda Lahey Büyükelçisi olur ve 1984 yılında Strasbourg’da Avrupa Konseyi Türkiye Daimi Temsilcisi unvanını alır.

1988 yılında ise bakanlığın ilk kadın müsteşar yardımcısı ve 1991 yılında bakanlık sözcüsü oldu. Dinçmen’e göre kadın katkısı olmazsa ülke kalkınamaz.

İlk Kadın Milletvekili: Benal Arıman

İlk Kadın Milletvekili: Benal ArımanSeçilme hakkını ilk kullanan kadın, Benal Arıman’dır. 1935 yılında Atatürk’ün meclisinde milletvekilliğini hakkıyla kazanmıştır. Sorbonne Üniversitesi’nde edebiyat eğitimi almıştır ve İzmir’de Halk Partisi’nde göre alan kadınların partilere girmediği dönemde, Latin alfabesinin öğrenilmesi ve yaygınlaştırılması adına çalışmıştır. Ardından milletvekili seçilmiştir.

Belediye ve parti üyeliğinden sonra bir kadın olarak hiç rahatsızlık duymamıştır. 16 yıl boyunca kadın milletvekili olarak görev yapmıştır. Hamilelik döneminde yıllık izinlerini kullanarak gizlice doğum yapmıştır. Bu süreçte, TBMM’de bulunmamayı öngördüğünü söylemiştir.

İlk Kadın Hemşire: Esma Deniz

İlk Kadın Hemşire: Esma Denizİlk kadın hemşire, Esma Deniz’dir. 1924 yılında Amerikan Hastanesi Hemşirelik Okulu’nu bitirmiştir ve Amerika’da New York Columbia Üniversitesi Teachres Colege’e gitmiştir. 1929 yılında mezun olup 1 yıl Amerika’da kalmıştır. Ardından Türkiye’ye dönerek hemşirelik görevini sürdürmüştür. 73 yıl boyunca hemşirelik yapmıştır ve 95 yaşında vefat etmiştir.

1943 yılında açılan Türk Hemşire Derneği’nin kurucularındandır. 18 yıl boyunca buranın başkanlık görevini yapmıştır. Aynı zamanda Türk hemşirelerini Uluslararası Hemşireler Birliği’nde temsil etmiştir. Türkiye’nin Toplum Sağlığı Hemşiresi unvanına sahiptir. Kızılay Özel Hemşirelik Lisesi’nin organizasyonlarında görev almıştır. Florence Nightingale Hemşirelik Okulu’nun kurulmasında da katkısı vardır.

Türkiye’nin daha birçok ilke imza atan kadını vardır. İlk alfabe yazarı, Melahat Uğurkan’dır. İlk kadın başbakan ise Prof. Dr. Tansu Çiller’dir. İlk kadın belediye başkanı, Müfide İlhan’dır ve ilk kadın diş hekimi Ferdane Bozdoğan Erberk’tir.

İşte daha fazlası:

Türkiye Tarihinde İlklere İmza Atan Kadınlar

Tuğçe Üstün / paratic.com

bilimdili

Yorumla

Yorum yazmak için buraya tıklayın...