İttihat ve Terakki Partisi’nin iktidar yıllarıdır. 1909’da Galatasaray Kulübü’nden ayrılan bir grup futbolcu, Kadıköy’de Progress (Terakki) adında bir futbol kulübü kurar. Amaç, azınlıkların elinde olan futbolda bu hakimiyeti kırmaktır.
Kulübün kurucusu öğretmen Aydınoğlu Raşit’tir. Kulüp, 1912-1913 yıllarında pazar liginde, daha sonraları da cuma liginde çok güçlü bir futbol takımı olarak görünür.
İTTİHAT VE TERAKKİ’NİN RESMİ SPOR KULÜBÜ
1914’te İttihat ve Terakki’nin efsane ismi Sadrazam Talat Paşa kulübün başına geçer. Parti’nin ideologlarından ünlü sosyalist Türkçüler’den Ziya Gökalp’in önerisiyle, Altınordu İdman Yurdu olarak Türkçeleştirilir. Kulüp 5 yıl arka arkaya İstanbul şampiyonu olur.
Altınordu kulübü, İttihat ve Terakki Partisi’nin resmi spor kulübüdür.
Birinci Dünya Harbi’nde diğer takımların futbolcuları cepheye gönderilirken, Altınordulu futbolcular İstanbul’da askerlik yaparlar. Hatta bu imtiyaz, az daha Fenerbahçe’nin yok olmasına neden olacaktır. Altınordu, aralarında Otomobil Nuri’nin de bulunduğu 7 Fenerbahçeli futbolcuyu, kırmızı mavili renklerine bağlar.
Fenerbahçe bu çözülmenin üstüne ileride yıldızlaşacak, o zaman 13-14 yaşlarında olan Zeki Rıza Sporel, Alaeddin Bey, Bedri Gürsoy gibi isimlerle ayakta kalacak ve yine onlar sayesinde yıldız gibi parlayacaktı.
Altınordu arkasına aldığı İttihatçı rüzgarla, 1916-17 ve 1917-18 sezonlarını şampiyon olarak tamamlar.
Altınordu Kulubü, savaş sonrasında Talat Paşa’nın ayrılmasıyla ve taraftar kaybetmesiyle kısa süre sonra güçten düşecektir.
Yine de 1920’de Altınordu’dan ayrılan bir grubun kurduğu takım olan İttihatspor, 1920-1921 İstanbul Pazar Ligi sezonunda Beşiktaş’ın önünde şampiyon olur.
1914’te İttihatçılar aynı amaçlarla İzmir’de Altay’ı da kurarlar. Fakat kulübü kuran ve destekleyen İttihat ve Terakki’nin o zaman İzmir Genel Sekreteri Celal Bayar, Kurtuluş Savaşı’nda, Mustafa Kemal’e katılınca Altay’ın kaderi Altınordu İdman Yurdu’ndan farklı olur.
Bugünkü Altınordu Futbol Kulübü (FK) ise Altay Spor Kulübü’nden ayrılan Dönertaş grubu tarafından 1923 yılında kuruldu.
Altınordu’nun kurulmasına vesile olan olay Altay’ın centilmenlik anlayışı ve bundaki ısrarını sürdürmesi olarak gösterilmektedir. Olayın aslı 1923 yılındaki bir Ankara seyahatinde Genel Kaptan Edip Bey ile futbol takımının kaptanı Hamit arasındaki sürtüşmeye dayanmaktadır.
Altay’ın kurucuları, futbolcular ile hep beraber bir hatıra fotoğrafı çektirmek istemektedirler. Altay’da bir gelenek olarak kravat takmak, kıyafetin düzgün olası istenmektedir. Kulüp çevrelerince kravat takmayan ve kıyafeti düzgün olmayan yönetici ve sporculara iyi gözle bakılmamaktadır. Fotoğrafın çekileceği gün takım kaptanı Hamit ve birkaç arkadaşının kravatsız olmaları neticesinde bu kişiler ile yönetim arasında bir gerginlik baş gösteriyor. Gece yemek yeniyor, Altay’ın kurucuları Altay’ı temsilen Genel Kaptandan kulübü temsilen Ankara’da bir konuşma yapmasını istiyorlar. Bunun üzerine Hamit ve arkadaşları güceniyor ve İzmir’e dönünce Altay’dan ayrılarak 1923 senesinde Altınordu Spor Kulübü’nü kuruyorlar.
ALTINORDU NASIL KURULDU
Anlatılan başka bir kuruluş tarihçesine göre ise kulübün kuruluş yıllarının hikâyesi aşağıda anlatıldığı gibidir. İkinci anlatılan kuruluş tarihçesi çok daha resmi olmakla birlikte daha gerçekçi görünmektedir.
Yıl 1923; Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu günlerde savaş dolayısıyla durmuş olan spor faaliyetleri de savaşın sona ermesi ile canlanmaya başlamış ve Cumhuriyet’ ten evvel kurulmuş olan Karşıyaka Spor Kulübü ve Altay kulüplerinin yanısıra Kasım 1923’de Eşrefpaşa semtinde Altınay ve Mısırlı (şimdiki Hatay) caddesinde Sakarya kulüpleri kurulmuştu. Daha o zaman semt esasına göre kurulması kendi kendine planlanmış olan bu duruma göre; İzmir’ in en mümtaz köklü İzmirlilerinin bulunduğu Basmane, Tilkilik,Namazgâh semtlerinde her hangi bir spor kulübü kurulamamıştı.
Semt gençlerinden Mustafa (Balöz), Hüseyin (Yurdakul) ve Mehmet Hancıoğlu’nun (Hoca Mehmet) teşebbüsleri ile durum semt sakinlerinden Doktor Hacı Hasanzade Ethem Bey vasıtası ile Ragıp Paşa kıraathanesinde toplanan semtin diğer büyüklerine intikal ettirilmiş; böylece Tilkilik semtinde bir spor kulübü kurulması gündeme getirilerek; durum Hacı Hasanzade Ethem ve Doktor Cevdet Fuat Beyler tarafından da Süleyman Ferit Bey’ e de anlatılmıştır. Süleyman Ferit Bey, Tilkilik, Hatuniye, Namazgah veİkiçeşmelik semtlerinin yabancısı değildi. Köklü İzmir’ lilerin oturduğu bu semtleri ve insanlarını iyi tanıyor ve içlerinde Kuvayi Milliye yıllarında kader birliği yaptığı insanların olduğunu biliyordu. Arkadaşlarına hemen bu işin yapılması gerektiğini, vilayet mektubi kaleminden cemiyet nizamnamesi örneğini sağlayarak çalışmalarına başlıyor. Hemen her gün ziyade isim üzerinde çeşitli fikirlerin dile getirildi toplantılar yapılmaktadır.
Düşman denize dökülmüş, vatan kurtulmuş, kahraman ordumuz büyük bir zafer kazanmıştı. İşte bu muhteşem tabloya yakışır bir isim aranıyordu. İlk akla gelen Zafer, Hilal ve Kurtuluş isimleri üzerinde durulmaktadır. Bir toplantıya herkes birer isim ile geliyor, bunlar arasında Göktürk, Sakatürk isimleri geliyordu. Toplantıda bulunanlardan Muallim Mehmet Rıza Bey, Göktürk isminde ısrar ediyordu. Toplantıyı idare eden Süleyman Ferit Bey (Eczacıbaşı), “Ben de bir Türk ismi buldum, Yine büyük bir Türk İmparatorluğu olan Altınordu ismini kulübün adı yapalım”. Hiç itirazsız teklif edilen bu teklif ile Süleyman Ferit Bey, Altınordu’ya hem isim babası, hem de kurucu Başkan oluyordu.
İşte 1909’da kurulduğundaki renklerini bugün de taşıyan Altınordu FK, tarihsel olarak İttihat ve Terakki’nin kulübüdür. Bugünkü yapısıyla onunla bir alakası bulunmasa da renkleri ve mücadelesiyle Kuvayi Milliye’nin anısını yaşatmaktadır.
Hüseyin Vodinalı
Odatv.com