Ünlü Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı 29 Cumhuriyet Bayramı kapsamında Üsküdar Belediyesi’nin düzenlediği “Dünden Bugüne Cumhuriyet” konferans verdi. Üsküdar Nevmekân Sahil’de gerçekleşen konferansta izdiham yaşandı.
“Ünlü Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı izdiham yaratan gençlere, “Ne oluyor orada problem nedir? Yoğunluk olması gürültü olmasını gerektirmiyor ki” dedi.
‘Aldır içeri aldır içeri’ diye tezahürat eden gençlere Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Nereye alacağım burada insanlar birbirini keser. Çocuklar hiç fizik diye bir şey okudunuz mu? Burada insanların üst üste mi oturmasını istiyorsunuz. İstanbul’da doğru düzgün konferans salonu, tiyatro, opera, klasik konser dinleyeceğiniz bir tane anca var. Şimdi artık çok rica ediyorum ya siz susun ya ben susayım” şeklinde konuştu
“İSTİKLAL SAVAŞI BİR HUKUK SAVAŞIDIR”
Ortaylı, “İstiklal Savaşı bir hukuk savaşıdır. Bir organizasyondur” dedi. Prof. Dr. İlber Ortaylı tarih ile ilgili konferansa katılanlara bilgi verdi. Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Daha meclis kurulmadan evvel Dörtyol, ardından Maraş, Antep ve Urfa direnişe geçtiler. Bu direnişte Fransa, Halep’in kuzeyinde tutunamayacağını anladı.” dedi.
Ortaylı, İstanbul’un, Trakya’nın ve Batı Anadolu’nun güvenliğinin Yunan ordusuna teslim edilmesini öngören projenin başarısız sonuçlandığını ifade etti. Ortaylı, Birinci Dünya Savaşı sırasında görev yapmış Fransız general Franchet d’Esperey’in Türk ordusuna saygısı olan biri olduğunu ve bu projeye karşı çıktığını söyledi.
Sur içi İstanbul’un Fransızların elinde olduğu dönemde generalin “Ne varsa bu Jön Türklerde var. Anadolu’daki ihtiyar Türklerde iş yok” anlamında bir ifade kullandığını anımsatan Ortaylı, “Bu çok açıktır ve Britanya’nın Yunanistan’a asayişi bırakma projesine karşı da ‘Bunu yaparsan Çukurova’daki 40 bin askeri oraya sevk ederim’ dedi.” şeklinde konuştu.
Sykes-Picot Anlaşmasına göre Malatya ve Erzurum’a kadar olan bölgenin Fransa’nın kontrolüne verileceği projenin o dönemde hazırlanan haritalarda da görüldüğünü belirten Ortaylı, “Daha meclis kurulmadan evvel Dörtyol, ardından Maraş, Antep ve Urfa direnişe geçtiler. Bu direnişte Fransa, Halep’in kuzeyinde tutunamayacağını anladı.” dedi.
“TBMM ADETA YETKİLİ BİR MEŞRUTİ MECLİS GİBİ İŞLİYORDU”
Lozan Antlaşması’yla Hatay ve KKTC hariç bugünkü Türkiye’nin sınırlarının tespit edildiğini anlatan Ortaylı, “Bu tespitin üzerine Cumhuriyet kurulmuştur. Cumhuriyet niye kuruldu bu son derece muammadır. Mustafa Kemal’in eğer başından ilişkileri saltanat makamıyla hayırhah olsa muhtemelen yine meşrutiyet devam ederdi. Çünkü TBMM adeta yetkili bir meşruti meclis gibi işliyordu.” değerlendirmesini yaptı.
Ortaylı, Türkiye’den önce cumhuriyetle yönetilmeye başlayan ülkelerin yapısına ve şartlarına değinerek, şunları kaydetti:
“Cumhuriyetler vardır saltanatların çok gerisindedir. Arap dünyasındaki cumhuriyetler maalesef saltanatların gerisindedir. Çünkü saltanatlar evet Suudi Arabistan gibi bir örnek yatıyor ama orada da bir ananeye, geleneğe ve yıkılmaz adetlere tabi olarak yaşarlar. Mesela Suudi Arabistan’da polisin eve girmesi çok zor bir şeydir, zor izin alınır. Bizde bir savcının emri yeter, orada çok daha büyük bir prosedür gerekir. Onun için evleri adamların kalesidir.”
Libya’da 1982’de senesinde katıldığı Türk-Arap ilişkileri konulu bir toplantıda eski bir Sudan mebusunun ev sahibi ülkenin temsilcilerine “Türkiye’nin en uzak köylerindeki köylü bile sizden çok daha şuurludur.” dediğini aktaran Ortaylı, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:
“Hayret enteresan bu gözlem, doğrudur, çok daha şuurludur, yanlış olsa bile inatçıdır. Bu rejim insanları değiştirmiştir. Kapılar açılmıştır, açık kapılar bir daha kapanmaz, menteşesi oturmaz çünkü. Siyasette ve sosyolojide bu bir kuraldır.”
Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, söyleşinin ardından sahneye gelerek İlber Ortaylı’ya Üsküdar’ı temsil eden el yapımı “katip” ve “katibe” kitre bebek hediye etti.
HABERTÜRK