Gıda üretimi şüphesiz modern ve her gün nüfusu genişleyen dünyanın en önemli konu başlıklarından. Üretimin sürekliliğinin korunması, kaynakların verimli bir şekilde kullanımı kadar ciddi bir mesele. Geçtiğimiz yüzyıl kimyasal ilaçlamalardan GDO teknolojisine kadar pek çok tartışmayı yediğimiz patatesle birlikte masamıza taşıdı. Finlandiya’daki Lappeenranta Teknoloji Üniversitesi’nin bilim insanları ise bugün bize yepyeni bir soruyla geliyorlar: Gıda üretimi için tarım ya da hayvancılıktan farklı bir metot olabilir mi?
VTT Araştırma Merkezi ile birlikte yürütülen çalışma sadece elektrik enerjisi ve karbondioksit kullanarak protein sentezlemeyi hedefliyor. Öncelikli olarak hayvan yemi olarak kullanımı planlanan protein üretimi projenin ilerleyen evrelerinde insanlara da besin kaynağı olacak. Projenin en önemli özelliği ise (eğer başarılı olunursa) herhangi bir yenilenebilir enerji kaynağına ulaşabilen herkesin kendi gıdasını kendisinin sentezleyebilecek olması. Basit bir güneş paneli yardımıyla karbondioksiti gıdaya dönüştürmek, özellikle iklim ve coğrafi şartlardan ötürü tarımsal üretimi kısıtlı olan bölgeler için büyük bir avantaj.
Doğada rutin olarak gerçekleşen fotosentezin 10 katı verimle çalışması hedeflenen sistem şu an kitlesel üretime uygun değil. Bir gram protein karışımının sentezlenmesi eldeki imkanlarla iki haftalık bir süreç almakta. Ancak üretim şartlarının geliştirilmesi ve oluşturulan protein karışımının besin değerinin detaylı incelenmesi ile yeni bir gıda üretim metodu dünyada boy gösterebilir.
Peki bu yeni üretim açlığa çare olabilir mi? Burada dikkatli düşünmek gerekiyor. Dünya üzerindeki gıda üretiminin tüm nüfuslara yetersiz olduğunu gösteren bir kayıt bulunmamakta. Ne var ki üretimin bir gıda tekeli tarafından kontrolü ve adaletsiz dağıtımı küresel açlık üzerinde en büyük rolü oynayan faktör. Lappeenranta Teknik Üniversitesi ve VTT’nin NEO-Carbon Energy projesi kapsamında geliştirdikleri metot dünyadaki gıda üretimi alışkanlıklarında ciddi değişimlere sebep olabilir. Açlığa ne derece çözüm olacağı ise uluslararası tekeller ile araya konan mesafeye bağlı…
Kaynak: Lappeenranta University of Technology
Çeviri: Bilimsol
Yorumla