1. Merakını ve iç sesini takip et.
“Benim özel bir yeteneğim yok. Sadece merak ettiğim şeyler hakkında biraz fazla tutkuluyum.”
Einstein bu sözüyle, onu hem kariyerinde hem de, iç dünyasında ileri taşıyan şeyin aslında ne olduğunu kısaca özetliyor. Bir çoğumuz kendimizi meraklı kimseler olarak tanımlayabiliriz. Ancak dürüst olmak gerekirse, çok azımız merak ettiğimiz şeyi kovalayarak, onun uğrunda bizi harekete geçirecek olan iç sesimizi dinliyoruz.
Düşünceler eşliğinde zihninize takılan merak hissini takip edin. Kendinize yeni sorular sorarak, yeni şeyler öğrenmek adına kendinize hergün meydan okuyun. Bir süre sonra git gide derine indiğinizi ve bilgi haznenizle beraber, zihninizin de genişlediğini ve farklılaştığını göreceksiniz.
2. Azimli ol ve pes etme.
“İşin sırrı, zeki olmakta değil, karşılaşılan problemler karşısında pes etmemektedir.”
Hem Einstein’ın hem de, diğer birçok başarılı insanın en belirgin özelliklerinden biri karşılaştıkları problemler karşısında pes etmemeleridir. Büyük bir başarı elde etmiş herhangi birini ele alın ve inceleyin.
İstisnasız her birinin, hayatlarının belli dönemlerinde büyük zorluklarla karşılaştıklarını ve “yapılamaz” denmesine rağmen bu zorlukların üstesinden geldiklerini göreceksiniz. Unutmayın, ortada bir problem varsa, bir çözümde vardır.
Onu görememeniz, çözüm olmadığı anlamına değil, çözümü bulamadığınız anlamına gelir, hepsi bu. Pes etmeyin.
3. Hata yapmaktan korkma.
“Hiç hata yapmayan kişi, yeni hiçbir şey denemeyen kişidir.”
Bu maddeyi, “birçok hata yaptım öyleyse Einstein’ın yolundayım” şeklinde yorumlamamalısınız. Einstein’ın vermek istediği mesaj bize yeni kapılar aralayacak farklılıkları deneyimlemekten korkmamamız ve iç sesimizi takip etmemiz gerektiğidir. Örneğin istifa etmek, farklı bir işe girmek, yeni bir iş kurmak, yeni bir şehre taşınmak, ya da yeni bir ilişkiye başlamak.
Bunların hepsi, her yeni başlangıç gibi belli belirsizlikler içeren şeylerdir. İşte bu noktada dürtüsel korkular yerine, iç sesimize güvenmeliyiz. Unutmayın ki, ömrünüzün sonunda gerçekten pişmanlık duyacağınız ve “keşke” diyeceğiniz şeyler, yaptıklarınız değil, yapmaya cesaret edemedikleriniz arasından çıkacak.
4. Bilgini tecrübeyle pekiştir
“Tecrübe, salt bilgiden üstündür.”
Sadece bilgi tek başına değerli değildir. Birebir tecrübe ile pekişmesi gerekir. Bunun en basit örneklerini zaten gündelik hayatlarımızda görmekteyiz. Örneğin araba sürmekle alakalı bir düzine kitap okuyarak, araba ve sürüş teknikleri hakkında üstün bilgilere sahip olabilirsiniz.
Ancak edindiğiniz tüm bilgilere ve tekniklere rağmen, konu üzerinde tek bir kitap okumamış sıradan bir otobüs şoförü sizden daha üstündür. Çünkü tecrübeyle elde edilen bilgi birebir hayatın özünden kopup geldiği için oldukça değerlidir. Kendinizi her anlamda geliştirebilmek için tecrübe kazanmaktan kaçınmamalısınız.
5. Hayal gücü önemlidir!
“Mantık sizi A noktasından, B noktasına götürür. Hayal gücü ise her yere.”
Yazının en başında belirtildiği gibi Einstein’ı diğer büyük bilim insanlarından ayıran şey insan zihnine, evrenin işleyişine ve hayal gücüne beslediği derin hayranlıktı.
Einstein’a göre hayal gücü çoğ kez bilgiden bile önemliydi çünkü hayal gücünü hayatın mucizelerine açılan kapının anahtarı olarak görüyordu.
Einstein’ın dikkat çektiği hayal gücü sadece sözde kalan bir olgu değil. Bugün çoğu yaşam koçu ve psikolog zihnin kapasitesini geliştirmek adına, hayal gücüne dayalı egzersizlerin faydasına dikkat çekiyor ve milyonlarca insan bir çok farklı yöntem ile hayal gücünü kullanarak mental egzersizler yapıyor.