Türklerin İslâm dinini tanımalarından sonra kabul etmeleri de hem kitabî hem de şifahî olmak üzere iki yolla gerçekleşmiştir. Yerleşik hayatı benimsemiş olanlar bu yeni dini bütün unsurları ile öğrenmeye çalışırken; konar-göçer yaşamı sürdürenler ise kamlığın devamı niteliğinde...